'MHP'yi etse etse millet tasfiye eder'

Abone ol

AK Partili Çelik hem Çoşkun'un hem de Bahçeli'nin iddialarına cevap verdi. İşte o sözler;

Gazete Habertürk'te yazar Bekir Coşkun'un görevine son verildi, iddialar peşpeşe geldi.. Olaydan hükümeti sorumlu tutanlar oldu. AK Parti bu iddialara bugün cevap verdi.. Bir mesaj da Devlet Bahçeli'ye gitti...

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Tophane'deki sanat galerisi baskınıyla ilgili "Gereği yapılacak" dedi, Bekir Coşkun'un Habertürk gazetesinden gönderilmesi üzerine Turgay Ciner ve Fatih Altaylı'yı aradığını söyledi. Genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Hüseyin Çelik'e Tophane'de dün akşam gerçekleşen saldırı da soruldu. Çelik, "Mesele faili meçhul bir mesele değildir. Hem şu anda o olayın faili konumunda olan 7 kişi gözaltındadır. Bu kişiler içeri alınmıştır. İfadeleri alınmıştır, mahkemeye sevk edileceklerdir'' dedi. AK Partili Çelik şöyle konuştu:

"Bir kez daha altını çizmek istiyorum hukuk devletinde kim neden hoşlanmazsa hoşlanmasın, kendini mahkeme, polis, adliye yerine koyarak kendine hukuk icat edemez. İnfaz yapamaz, kendini polis yerine, asker yerine, jandarma yerine, hakim ve savcı yerine koyamaz. Hukuk devletinde de böyle şeylere müsemaha edilemez. Gereği neyse polise intikal etmiş bir meseledir, bunun gereği yapılacaktır.''

CİNER AÇIK YÜREKLİLİKLE İFADE ETTİ

Hüseyin Çelik'in gündeminde gazeteci Bekir Coşkun'un işine son verilmesi de vardı. Bekir Coşkun'un Hürriyet gazetesi ile yollarının ayrıldığı dönemde de benzer iddiaların ortaya atıldığını hatırlatan Çelik, Tufan Türenç'in bir yazısında bunu yalanladığını, Coşkun'un yayınlanmadığı belirtilen yazısının gazetede yayınlandığını ifade ettiğini vurguladı. Türenç'in, ''Kendisi profesyonel düşündü, daha iyi imkanlar veren bir başka gazeteye gitti'' şeklinde açıklamaları bulunduğunu aktaran Çelik, şöyle konuştu:

''Şimdi Sayın Bekir Coşkun'un Habertürk gazetesindeki işine son verildi. Ben bunu gazetelerde gördükten sonra bunun böyle bir yoruma tabi tutulabileceğini tahmin ettim. Sayın Fatih Altaylı ve Turgay Ciner'i aradım. Neticede Sayın Altaylı gazetenin başındaki insan, patronundan aldığı emri yerine getirmek zorundadır. Sayın Ciner, açık yüreklilikle ifade etti: 'Üzerimizde Allah var. Hükümet ve AK Parti çevresinden hiçbir Allah'ın kulunun baskısı bir tarafa, telkini bile olmamıştır'.

Ben medya ve tanıtımdan sorumlu bir insanım. Ben Turgay Ciner ile böyle bir konuyu görüştüğümü hatırlamıyorum, asla böyle bir şey de görüşmedim. Zaten çok gerekmedikçe de gazete patronlarıyla görüşmüyoruz. Neticede böyle bir şey söz konusu değilken, Sayın Coşkun herhalde kendisine bir kahramanlık payesi çıkarmak için 'İlk bertaraf edilen ben oldum. Ormanda yangın var, herkes de cayır cayır yanacak' şeklinde açıklamalar yapıyor. Bu açıklamaları da açıkçası şık bulmadığımı ifade etmek istiyorum.''

Ciner'in, bunun bir patron tasarrufu olduğunu dile getirdiğini aktaran Çelik, Turgay Ciner'in ayrıca, ''Benim inandığım basın ilkelerine göre hareket etmeyen bir kişiyi ben gazetemde çalıştırmak zorunda değilim. Sayın Bekir Coşkun ne gazeteme gelen ilk kişi olacaktır ne de son giden'' ifadesini kullandığını vurguladı.

CHP MHP'Yİ TASFİYE ETMEZ...

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 'MHP'yi tasfiye etmeye çalışıyorlar' şeklindeki sözlerine de yanıt verdi:

"Bahçeli'nin sözleri bir komplo teorisi. MHP'yi tasfiye etse etse millet tasfiye eder, milletin sevgisini kazanmış bir siyasi partiyi kimse tasfiye edemez. Eğer toplumsal bir tabanınız varsa, günün birinde bir darbeci gelir, darbe yapar, partinizi kapatır ama daha sonra o kök üzerinden yeniden filizler yeşerir. Normal dönemlere geçildiği zaman o partiler yeniden kurulur.

BAHÇELİ TÜRKEŞ'TEN YARARLANMAYA ÇALIŞIYOR

Çelik, bugün bir gazetede Alparslan Türkeş'in mezarının bulunduğu yerden kaldırılacağı yönünde bir haberin yer aldığını belirterek, şöyle konuştu:

''Öyle anlaşılıyor ki Sayın Bahçeli, epey bir zamandan beridir kırıp döktüğü, küstürdüğü, rahatsız ve rencide ettiği ülkücü camianın gönlünü yeniden kazanabilmek için kendisinin toparlayıcı olamayacağını anladıktan sonra merhum Türkeş'in ruhaniyetinden yararlanmaya çalışıyor. Ben bütün hükümet yetkilileriyle görüştüm, konuyla ilgili olan İçişleri Bakanımızdan tutun, Başbakan yardımcımıza, Başbakanımıza varıncaya kadar... Hiçbir yerde, hiçbir mahfilde, hiçbir toplantıda merhum Türkeş'in mezarının oradan kaldırılması, yerinin değiştirilmesi gündeme gelmemiştir.

Şimdi benim bu açıklamamdan sonra MHP yönetimi; 'Biz bunu gündeme getirmeseydik, yapacaklardı. Bakın biz söyledik, böyle bir şey yok dediler' diyecektir. Bu piyasada bu tür hamleler hiçbir zaman müşteri bulmaz.''

Günün Önemli Haberleri