MHP'ye göre Meclis siyaseten bitti!
Abone olHükümet, MHP'nin kapısını çalmadan tepe yönetiminden cevap geldi bile! Bal'a göre Meclis siyaseten kendini bitirdi!
Ankara'da Anayasa değişikliği tartışmaları sürerken
hükümet, toplumsal uzlaşma amacıyla muhalefetin kapısını çalmaya
hazırlanıyor. MHP ise mevcut Meclis'in Anayasa değişikliği için
yeterli olmadığını düşünüyor. Bu konudaki en kritik yorum ise
MHP'nin hukukçu kurmayı Faruk Bal'dan geldi. Bal'a göre Meclis'in
kanun yapma yetkisi hukuken var ancak siyaseten bitmiş
durumda!
MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, yeni Anayasa değişikliği için yeni Meclis'in beklenmesi gerektiğini söyledi. Bal, Ülke TV'de katıldığı canlı yayında Türkiye'nin 144 yıldır süren Anayasa tartışmalarından toplumsal bir mutabakatla kurtulacağını söyleyerek, bu konuda Meclis'te uzlaşma komisyonu kurulması gerektiğini ifade etti.
İşte Bal'ın o sözleri;
Anayasa ihtilal anayasası olduğuna ve inanmakta ve yürürlükte
kaldığı, 18 yıl boyunca 14 defa değiştirilmesine ve 84
maddesinin değişmesine rağmen toplumsal bir uzlaşma ile kabul
edilemediğini düşünmektedir. Bu anlamda mevcut Anayasa’nın
değiştirilmesi gerektiğine inanmaktadır. Burada sorun ki asıl sorun
Anayasa’nın nasıl değiştirileceğidir. Şimdi anayasalar devletin
yapısını, çatısını milletin birliğini bütünlüğünü ve bireyin hak ve
hürriyetini belirleyen temel kanundur. Dolayısıyla toplumsal bir
sözleşmedir.
"OLUMLU ZEMİN MEVCUT, KOMİSYON KURULSUN"
Burada olumlu bir sonuç çıkarmak için zemin müsaittir. Olumlu
zemini nasıl çıkaracağız. Olumlu zemini toplumsal zemini
oluşturabilmek için toplumsal bir mutabakat ile herkesin elini
taşın altına sokacağı bir mutabakat ile bunu temin etmemiz
gerekmektedir. Bunun için zemin neresi olacaktır? Bunun için zemin,
parlamenter demokrasilerde zemin Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir,
milletin iradesidir. Milletin iradesini yok sayarak yapanların,
geçmişte 61 Anayasa’sı 82 Anayasası ve arada 1971 muhtırası ile
yapılan değişiklikler, 28 Şubat’ta yapılan değişiklikler hatta
e-muhtıra ile yapılan değişikliklerin yanlış olduğu
anlaşılmaktadır. O zaman Türkiye Büyük Millet Meclisi’den bir
uzlaşma komisyonu kurulmalıdır.
"TÜRKİYE SEÇİME GİDİYOR"
Şimdi Türkiye bir seçime gidiyor. Seçime giden bu süreç içerisinde işin içerisine milletin iradesini sokabilmek için AKP veya Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Anayasa değişikliğiyle ilgili bir metin oluşturmalı veya uzlaşma komisyonu oluşturulmalıdır. Bu komisyona eskiden CHP üye vermediği için oluşturulamamıştı. Şimdi CHP veya diğer partiler serbesttir. Üye verenler verir ve gerekçesini açıklar, seçimlerde millet üye vermeyen partileri ona göre değerlendirir. Uzlaşma komisyonunda fikirlerini ortaya koyan, eteğindeki taşları koyar ve belirli konularda anlaşabilirler. Anlaştıklarının altına imza atarlar ve derler ki “Ey millet seçime gidiyoruz. Biz şu şu konularda anlaştık. Seçimlerden sonra biz Anayasayı bu şekilde değiştirmek taahhüdünde bulunuyoruz. Şu konularda da anlaşamadık."
O zaman seçmen önümüzdeki süreçte bir uzlaşmaya yanaşmayan
partiyi kendi iradesine göre değerlendirir. Uzlaşılan alanları
görür, bunu da iradesini ortaya koyarak destek verir veya destek
vermez. Bunu kısmi veya yeni anayasadaki tüm değişiklikler için
söylüyoruz. Bundan sonra seçilecek parlamentonun yapacağı ilk iş
tam 144 yıldır tartıştığımız Anayasa sorununu Türkiye’nin
gündeminden çıkarır.
"MECLİS SİYASETEN BİTMİŞTİR"
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin elbette ki son gününe
kadar yasa yapma anayasa değiştirme yetkisi hukuken vardır ancak
siyaseten bitmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, AKP
iktidarı tarafından öyle dayatmacı bir zihniyetle
çalıştırılmaktadır ki bu dayatmacı zihniyetin neticesinde
çoğunluk milletvekilleri parmakmatik görevi yerine
getirmektedir ve iradelerini koymadan hükümetin öne
çıkardığı kanun teklifini doğruluğunu yanlışlığını düşünmeden,
seçimlerde partileriyle ters düşmemek gayretiyle de
değerlendirmemekte muhalefetinde katılımı sağlanamamaktadır.
Muhalefetin olmadığı noktada toplumsal mutabakat olamaz.