MHPye göre iki sorun
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin iki problemi var dedi. İşte Bahçeli'ye göre iki problem:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Bugün Türkiye'nin karşısında
iki temel sorun bulunmaktadır; birincisi, terörden beslenen etnik
bölücülük sorunu, diğeri de bunlara cesaret veren ve siyasi
bozgunculuk yapan Adalet ve Kalkınma Partisi sorunudur'' dedi.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Nevruz ile başlayan ve 1 Mayıs
dolayısıyla sürdürülen tahrik ve eylemlerin, Türkiye'nin
karşısındaki bölücülük tehdidinin ciddiyetini ve tırmanma
potansiyelini ortaya koyduğunu kaydetti.
Devlet Bahçeli, açıklamasında şunları ifade etti: ''AKP
yöneticilerinin siyasi ihtiraslarının ve karanlık hesaplarının
gündemi Türkiye'nin acil müdahale gerektiren gerçek gündeminin
önüne geçmiştir. Türkiye'nin bölünmesi ve parçalanması
senaryolarının hazırlandığı ve etnik bölücülüğün hız ve cüret
kazandığı bir dönemde AKP önde gelenleri Türkiye'nin gündemini
karıştırmakta birbirleriyle yarışa girmişlerdir.
Geçtiğimiz hafta 23 Nisan vesilesiyle başlatılan tartışmalar ve
İmralı canisine af skandalı AKP'nin başlı başına bir kriz sebebi ve
kriz kaynağı haline geldiğini teyit etmiştir.''
Hükümetin her gün yeni bir kriz ürettiğini ve bunu siyasi gündeme
getirdiğini savunan Bahçeli, ''İmralı canisine af rezaletinin, iyi
niyetle açıklanması ve bir ihmal, kusur ve dikkatsizlik eseri
olarak görülmesi maalesef çok zordur'' dedi. Sonucun değil,
zihniyet ve niyetin önemli olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle devam
etti:
''Herkes çok iyi bilmek durumundadır ki, hain terörist başını
İmralı'dan çıkarmaya, siyasi konumu ne olursa olsun hiç kimsenin
gücü yetmeyecektir. Türk milleti, bunu yapmaya yeltenenlerin
başlarına gök kubbeyi geçirmeye muktedirdir.
Bu bakımdan, konunun üzerinde durulması gereken yönü, hangi
çarpık
kafa yapısının böyle bir ihtimali ve tartışmayı Türkiye'nin
gündemine soktuğudur. Bu hüküm eğer bilinçli bir şekilde terörle
mücadele yasa tasarısına son anda sokulduysa, bunun adı suçüstü
yakalanan bir ihanet
teşebbüsüdür. Diğer taraftan, bu rezalet bir bilgisizlik ve
düşüncesizlik eseri ise bunun adı da affedilmez bir
gaflettir.''
-AĞIR BUNALIMIN TEMELİNDE-
Türkiye'nin karşısına çıkarılan güvenlik sorununun özü itibariyle,
demokratik hak talebi ve bireysel özgürlük sorunu değil, apaçık
etnik ve bölücü terör sorunu olduğunu kaydeden Bahçeli, Türkiye
Cumhuriyeti'nin kurucu kimliğinin ve iradesinin sorgulandığı,
bölünme ve parçalanma senaryolarının hayasızca tartışıldığı ve
terörün yayılma istidadı gösterdiği bugünkü ağır bunalımın
temelinde bu gerçeğin yattığı görüşünü ifade etti. Bahçeli, ''Bunun
için sorunun uluslararası bir sorun haline getirilmesine ve dış
siyasi müdahale
için gerekli şartların hazırlanmasına çalışılmaktadır'' dedi.
Dört yıl önce ''bitme noktasına gelen terörün AK Parti döneminde
hortlamasının'' bir tesadüf sayılamayacağını ifade eden Bahçeli,
terörün yeniden yaşam alanı bulmasının şart ve ortamlarının bu
dönemde hazırlandığını öne sürdü. Bahçeli, daha sonra şunları
kaydetti:
''Başbakan, sicili ve hüviyeti çok iyi bilinen bu oluşuma, PKK'nın
terörist olduğunu kabul etmesi halinde kendileriyle masaya oturarak
her konuyu görüşebileceğini söyleyebilecek kadar pusulayı
şaşırmıştır. PKK'nın maşası ve sözcüsü olan bu grubun varlık
sebebi, PKK'nın bölücü emellerini hayata geçirmektir.
Ölçüyü iyice kaçıran Başbakan, belki de şuur altının etkisiyle,
aslında bu kuruluşa kendisi gibi takiye yapma yolunu göstermiş ve
bu suretle terör örgütüyle aracılı görüşmelere kapıyı açık
bırakmıştır. Bu davetine beklediği karşılığı alamadığı için
sinirlenen Başbakan Erdoğan'ın, aslında bu odaklara söyleyebileceği
fazla bir şey bulunmamaktadır.''
MHP Genel Başkanı Bahçeli, son dönemde tırmanan terör dalgasının
milli tepkiyi harekete geçirdiğini ve AK Parti hükümetini bu
konuda, ''kerhen de olsa bir adım atmaya zorladığını'' savundu.
Hükümetin bunun sonucunda gönülsüz ve isteksiz şekilde Meclise bir
tasarı sevk etmek mecburiyetinde kaldığını öne süren Bahçeli,
''Ancak, hükümetin hazırladığı yasa tasarısı sakat, yetersiz ve
topal bir düzenleme niteliğinden öteye gidememiştir.
Yasa tasarısının hazırlanış şekli ve içeriği, AKP yöneticilerine
hakim olan kafa yapısına ve niyetlerine ışık tutan bir ibret
vesilesi olmuştur. Bu yasa tasarısının siyasi sorumluluğu,
herkesten önce, hükümet başkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan'a
aittir'' dedi.