MHP'nin köşk stratejisi CHP'yi bitirecek!
Abone olCumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde MHP'nin nabzını tutan Hürriyet yazarı Şükür Küçükşahin çağırıcı kulisler paylaştı. İşte MHP'nin Köşk için izleyeceği strateji...
İNTERNETHABER.COM
Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde bütün partiler
karmaşık Köşk hesapları yaparken yerel seçimlerden başarıyla çıkan
MHP'nin hangi stratejiyi izleyeceği de netlik
kazanıyor. Hürriyet si yazarı Şükrü
Küçükşahin, MHP'nin Köşk için öngördüğü stratejiyi
köşesine taşıdı.
MHP İLK TURDA CHP'Yİ EKARTE ETME HESABINDA
Küçükşahin, yerel seçimlerden güvenle çıkan MHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Adana Mersin Manisa modelini uygulayacağını yazdı. Parti içinde “Öyle adaylar çıkardık ki, bu üç ilde de 3. parti olduğumuz halde başkanlıkları aldık. Bu kez de aynısını yapacağız.” yönünde bir eğilim olduğunu vurgulayan Hürriyet yazarı, MHP'nin Köşk seçimlerinin ilk turunda CHP'yi geride bırakacak bir hazırlık içinde olduğunu yazdı. İkinci tura AK Parti'nin karşısına CHP'nin değil MHP'nin adayı ile girilmesi durumunda muhalefetin ağırlık merkezi de dğeişmiş olacak. Yani MHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki taktiği AK Parti'den çok CHP'yi vuracak.
İşte Küçükşahin'in yazısındaki ilgili bölüm:
MERKEZ SAĞ AÇILIMI
İşe de MHP’nin 30 Mart sonrası AKP ile ilgili şu tespitlerinden
başlamalı:
“AKP’nin demokratik değerlerle örtüşmeyen bir potansiyeli var.
Demokrasilerde vatandaş iktidara, ‘Vergimi nereye harcadın’ diye
sorup oyunu ona göre verir; yolsuzluk, hırsızlık ortaya çıktığında
ise onu cezalandırır.”
MHP’ye göre demokrasi dışı şu 3 denge, Türkiye’de bu kuralı
işletmiyor:
1- Saadet Partisi potansiyelinin çok altında kalıyor, oyu AKP’ye
gidiyor.
2- AKP, kamu gücü ve görevlisini seçime müdahale edecek şekilde
kullanıyor.
3- Bunların üstüne Başbakan’ın karizması ekleniyor ve ‘Onu
yedirtmeyiz’ söylemi sonuç yaratıyor.
MHP, CHP’yi ise sürekli dayak yiyen antrenman boksörü özelliğinde
görüyor; “CHP kimi çıkarırsa çıkarsın yüzde 30 bandını aşamaz, aday
antrenman boksörü niteliğini aşamaz. Bu da AKP adayına yarar”
söylemini kullanıyor.
TEŞKİLATTA DEĞİL İDEOLOJİK SÖYLEMDE
YENİLENME
MHP, bu tespitlerin ardından kendisini ayrı bir yerde
konumlandırıyor.
Teşkilat bazında olmasa da ideolojik söylemde önemli yenileşme
sağlandığına inanılan MHP’de, milliyetçiliğe getirilen yeni yoruma;
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda, ‘Yeni anayasanın insanlık onuru
üzerine inşası; din, dil, etnisite gibi gerekçelere bakılmaksızın
hukuk önünde herkesin eşitliği’ ilkelerine öncülük etmelerine
dikkat çekiliyor.
ADANA, MERSİN, MANİSA
ÖRNEĞİ
Hukuk gibi serbest piyasa ekonomisinin üstünlüğünü kabul etmiş,
kültürel değerlere ise milli bütünlük çerçevesinden bakan MHP, bu
gerekçelerle merkez partilerin özelliklerini uhdesinde topladığı
anlayışında.
MHP, bu dönüşümlerin görülmemiş olmasını ‘Alo Fatih’, ‘MHP’ye
kapatılmış kitle iletişim araçları’ gibi ‘demokrasi dışı dengelere’
bağlıyor.
MHP'NİN 2 MADDELİK ADAY
KRİTERİ
Bunlara rağmen, muhalefet cenahında kendisine, yüzde 65-70
düzeyindeki sağ oylara ortak ve yüzde 30 sınırlanmasında olmayan
tek parti diye bakan MHP, şu 2 kimliğin cumhurbaşkanlığını ısrarla
reddediyor:
“Bölücülük sabıkası olanlarla ve yolsuzluk iddiasına
bulaşmışlar.”
Gül’ü de Erdoğan’ı da bu kategoride gören MHP, “Milletin başı
olacak, onun değerleri ile barışık kalacak; piyasa ekonomisi ve
hukuk devleti ilkesini kabul etmiş bir aday” çıkarma
iddiasında.
MHP’deki beklenti, AKP’den kurtulmak isteyen bir CHP’nin, daha ilk
turda çıkaracakları bu nitelikteki adayı desteklemesi
yönünde.
MHP İLK TURDA İKİNCİ OLABİLECEK BİR
ADAY PEŞİNDE
Bu yanıyla CHP ve MHP adayları arasında çok ciddi bir yarış
yaşanacak gibi.
Önceki yazımda aktardım, CHP’nin üçüncülüğü kaldırma lüksü hiç
yok.
Şu an görünen de CHP ile MHP, ortak aday belirlemekten çok uzakta,
ilk turda ikinciliği alacak bir ismi çıkarmanın peşinde olacaklar.
Bu noktada da MHP, Adana, Mersin ve Manisa’daki başarısına şu atfı
yapıyor:
“Öyle adaylar çıkardık ki, bu üç ilde de 3. parti olduğumuz halde
başkanlıkları aldık. Bu kez de aynısını yapacağız.”