MHP'li Vural'dan patriotlara yeşil ışık!
Abone olMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, NATO'dan talep edilen patriotlar için destekleyici açıklamalarda bulundu
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısında, Türkiye'nin patriot füzesi talebine onay verilmesiyle ilgili, "Türkiye'ye yönelik risk ve tehditlere karşı savunma gücümüzün arttırılması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Ankara Aktif Metropolitan Oteli'nde düzenlenen 'Buhara 3. Medya Ödülleri Töreni'ne katılan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
NATO TÜRKİYE'Yİ GERİ ÇEVİREMEZ
NATO Dışişleri Bakanları Toplantısında, Türkiye'nin patriot füze sistemi talebine onay verilmesinin sorulması üzerine Vural, "NATO'nun Türkiye'nin patriot talebini geri çevirmesi mümkün değil. Ama halen kamuoyunun açıklanmasını beklediği sorular vardı. Halen Türk kamuoyuna, Türkiye'ye yönelen risk ve tehditler konusunda somut bir bilgi verilmiş değildir. Biz MHP olarak Türkiye'ye yönelik risk ve tehditlere karşı savunma gücümüzün arttırılması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak bu risk ve tehditlerin hangi ülkelerden ve hangi kaynaklardan geldiğinin de kamuoyuna açıklanması gerekir. Türkiye'nin hangi risk ve tehditler altında olduğu, Türkiye'ye yöneltilen füzelerin nereye yöneltildiği, hangi füzelerin olduğuna ilişkin bilgi verilmesi lazım. Bugün NATO anlaşması çerçevesinde patriot füzeleri Türkiye'de konuşlandırılıyor ama tehdit altında olan Türk milleti ise bu tehdidin nereden geldiğini bilmek durumunda. Maalesef Türkiye'ye yönelen tehditler konusunda yabancı merkezlerin haberi var ama Türkiye'de parlamentonun haberi yok. Bu bakımdan bu konuların cevaplandırılması gerekir ve bu konuda parlamentoya bilgi verilmesi gerekiyor" diye konuştu.
BU ÇOK ÜZÜCÜ BİR OLAY
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın Erbil ziyaretini Irak hükümetinin izin vermemesi sebebiyle gerçekleştiremediğini hatırlatılması üzerine ise Vural, "Çok üzüntü verici. Maalesef Türkiye'nin politikası, Irak'ın toprak bütünlüğü çerçevesinde merkezi yönetim ve Irak'ın kuzeyi arasındaki çekişmelerin bir parçası haline dönüştü. Daha önce Sayın Ahmet Davutoğlu'nun Erbil'e gidip oradan Kerkük'e gitmesi konusunda da problem olmuştu. Irak'ın toprak bütünlüğü Türkiye için önemlidir. Dolayısıyla hükümet adımlarını atarken, Irak'ın tümüyle ilgili egemenliği olan Irak Merkezi Hükümetinin konumunu da düşünmelidir. Ayrıca Irak'ın enerji kaynakları Iraklıların tamamına aittir. Dolayısıyla enerji rekabetinin bir parçası olarak da Irak'ın enerji kaynaklarının Irak'ın bir parçalanma modeline karşı kullanımında Türkiye dikkatli davranmalıdır. Bu bakımdan çıkartılması gereken dersler vardır. Bu bakımdan Türkiye'nin Irak Merkezi Hükümetinin menfi tavırları karşısında olumlu politikalarla Irak'ın da toprak bütünlüğünü ve egemenliğini dikkate alacak şekilde politikalarını geliştirmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'NİN MİLLİ POLİTİKASINA ZARAR VERİYOR
Türkiye'nin bugüne kadar tarihi tecrübelerden kaynaklanan Irak politikasının temelinin Irak'ın bütünlüğüne yönelik olduğuna dikkat çeken Vural, şunları kaydetti:
"Ama bugün maalesef Irak'ın bütünlüğü yerine Irak'ın kuzeyini muhatap alan girişimler Türkiye'nin milli politikasına zarar veriyor. Bir diğeri de Irak'ın enerji kaynaklarının Iraklılara ait olmasıydı. Bugün Irak'ın enerji kaynaklarını sadece belli bir bölgenin istifadesine sunulması konusunda da bir politika değişikliği yine Türkiye'nin milli menfaatlerine aykırıdır. Üçüncü husus da Kerkük'ün özerk bir politikaya sahip olmasıydı. Fakat son gelişmeler Irak'ın kuzeyinin, Kerkük'ü bir 'de facto'yla konumunu bozmak istediği bir takım çabalara şahit oluyoruz. Bu üç temel konudaki gelişmede Türkiye'nin milli Irak politikasındaki bir sapmayı ortaya koyuyor. Türkiye'nin menfaati, Irak'ta bu konularla ilgili milli politika yürütülmesidir. O bakımdan yürütülen politikaların endikasyonlarıdır bu tür olaylar. Irak'la ilgili politikaların yeniden değerlendirilmesi gerekir. Irak Merkezi Hükümetinin karşısında Irak'ın kuzeyi adeta ayrı bir devletmiş gibi muhattap alınıyor, bu coğrafyada dört parçalı bir Kürdistan projesinin gerçekleştirilmesi için bir odak oluşturmaya yönelik adımlar atılıyor. Türkiye'nin bütünlüğüne yönelik bir tehdidi destekleyen ve buna meşruiyet sağlayan girişimler milli birliğimize zarar verir. Maalesef bunun ışıklarını görüyoruz, hükümet adımını doğru atsın."