MHP'li Vural tutanakları sızdıranı açıkladı

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, İmralı tutanaklarını kimin sızdırmış olabileceğine ilişkin soruya, ''İmralı'ya kimin gideceğini belirleyen Erdoğan. Başbakan'ın görevlendirdiği kişi odada. Bütün bunlar Erdoğan'ın talimatıyla yapılmıştır'' cevabını verdi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, terör örgütü elebaşıyla BDP heyeti arasında yapılan görüşmeye ilişkin, ''Tutanaklar, gönderilen mektubun gerekçesi ve mütemmim cüzüdür'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mardin'de, ''Savaş kolaydır, barış zordur. Barışı getirmeye çalışıyoruz'', Avusturya'da, ''Barış ne demek? Barış devletler arasında olur'' dediğini aktaran Vural, ''Başbakan rüzgarın estiği yönde savruluyor'' ifadesini kullandı. 

AK Parti'ye oy verenlerin MHP teşkilatlarını arayarak tepkilerini dile getirdiğini belirten Vural, anaların göz yaşı dökmeye devam ettiğini söyledi. Vural, dün 28 Şubat ile ilgili değerlendirmelerde bulunduğunu anımsatarak, ''28 Şubat'ta millet egemenliğine darbe vuruluyordu, bugün PKK ile birlikte darbe vuruluyor. Niye kimse PKK'nın darbesine demokrasi adına karşı çıkmıyor? Sizi gidi darbeciler sizi. Bu millete PKK'nın silahıyla darbe düzenliyorsunuz'' diye konuştu.

Öcalan'ın mektubunun ilgili yerlere gönderildiğini anımsatan Vural, tutanakların basına sızmasının sabotaj olarak değerlendirilmesini eleştirdi. 

TERÖRLE MÜCADELE BAHANE MÜZAKERE ŞAHANE

Vural, şöyle konuştu: 

''Mektubu yazan sizsiniz, görüşmeyi ayarlayan sizsiniz, çöpçatanlık yapan sizsiniz, tutanak altına alınmasını sağlayan sizsiniz, şimdi diyorsunuz ki sabotaj. İçeriğiyle ilgili bir şey söylemiyorlar. AKP'nin kılavuzları, içeriği bir taahhüt olarak deşifre etmişlerdir. Benim kanaatim tutanaklar, gönderilen mektubun gerekçesi ve mütemmim cüzüdür. Mektup AKP ve PKK'nın, Öcalan ve Erdoğan'ın paraflarıyla hazırlanmış ortak mektuptur. Mektupta açıklığa kavuşmayan bir takım hususlar tutanaklara bağlanmıştır ve kamuoyuna açıklanmıştır. Kandil mektubu alacak ve tutanaklardaki hedeflere göre inisiyatifi elinde tutacaktır. Silah bıraktırma söz konusu değildir. Sürecin ucu açık, aynen AB ile imzaladıkları müzakere çerçeve belgesi gibi. Devlet bu süreçte PKK'nın ve Öcalan'ın istek ve amaçlarına bağlı kalacağı taahhüdünü vermektedir. Bu zaman, mekan ve hazım sorunudur. Süreç milletin hazmettiği ölçüde adım atılması sürecidir. Sürecin sonu anayasa, özerklik, genel af. Bunların ne zaman yapılacağı konusu ortama bağlı. Terör örgütünün silahı bırakması bahane, şahane olan siyasi çözümdür. Terörle mücadele bahanedir, şahane olan terörle müzakeredir.'' 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şeffaflık çağrısını da eleştiren Vural, ''Gitseydiniz siz de müracaat etseydiniz'' dedi.

Başbakan Erdoğan'ın ''Millete Hizmet Yolunda'' adlı televizyon konuşmasında milliyetçilikle ilgili değerlendirmeler yaparak, MHP'ye sataştığını savunan Vural, bunun hükümet icraatlarının anlatılacağı televizyon konuşmalarına ilişkin yasaya aykırı olduğunu öne sürdü. Vural, TRT'den cevap hakkı istedi. 

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, geçen hafta, 4. Yargı Paketi'nin Bakanlar Kurulu'nda imzalandığını ve Meclis'e gönderildiğini açıkladığını, ancak Meclis'e gelmediğini anımsatan Vural, ''Paket içinde KCK'nın istek ve arzuları var mı? İmralı ile görüşülmüş. Dolayısıyla yasama faaliyeti bile İmralı ile yürütülüyor'' dedi. 

Terörün bitmesini, bitirilmesini, örgüte silah bıraktırılmasını isteyen Vural, ''Ama silaha teslim olup egemenliğimizi, irademizi, demokrasimizi, anayasamızı bebek katilinin eline verecek kadar vicdansızlaştık mı? Herkesi demokrasiyi katleden, silah egemenliğini savunan PKK ve İmralı'nın vesayetinden kurtulmaya karşı ortak değerlerimizi savunmaya davet ediyorum'' diye konuştu. 

Vural, MHP'nin yeni anayasa ve çözüm sürecini engellemesi halinde bunu halka nasıl anlatacaklarına ilişkin soru üzerine, ''Sevr Barış anlaşmasını engelledik diye suçlanıyor muyuz şimdi? Bu millet bunları hazmetmez'' dedi.