MHP’li Vekil’den şok iddialar
Abone olMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, çözüm süreciyle ilgili olarak, "Kendi kaderini tayin hakkından’ bahsediliyor. Türkiye’ye bu süreç olumlu...
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, çözüm süreciyle ilgili
olarak, "Kendi kaderini tayin hakkından’ bahsediliyor. Türkiye’ye
bu süreç olumlu olarak pazarlanıyor. Bu nasıl aymazlık, gaflettir?
PKK, vergi adı altında haraç topluyor. PKK’ya katılımlar artıyor.
Çözüm, bu milleti bölmek midir" dedi.
Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Abdullah
Öcalan’ın, AK Parti sayesinde ’politik lider gibi olduğunu’
savunarak, TÜSİAD’ın çözüm sürecine destek beyanında bulunduğunu
söyledi. Vural, "Çözüm nedir? Bu çözümün sonunda nereye
varılacaktır? Çıkın bunu millete anlatın" dedi.
Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmede bulunan Vural, gelinen
tablonun utanç verici olduğunu ifade etti. AK Parti ve PKK’nın
çözüm ortakları olarak bu süreçte toprakların bir kısmını ’Kuzey
Kürdistan’ olarak tanımladığını iddia eden Vural, "Kendi kaderini
tayin hakkından’ bahsediliyor. Türkiye’ye bu süreç olumlu olarak
pazarlanıyor. Bu nasıl aymazlık, gaflettir? PKK, vergi adı altında
haraç topluyor. PKK’ya katılımlar artıyor. Çözüm, bu milleti bölmek
midir? Bu vatanı ’Kürdistan’ diye parçalamak mıdır? Çözüm, PKK
çözümü olarak sunulmaktadır. Benim topraklarımı ’Kürdistan’ diye
tanımlayanlara bir sözünüz yok mu? Kimsenin gıkı çıkmıyor. ’Analar
ağlamasın’ diye çıktığınız yolda, Anadolu’yu, vatan toprağını
ağlatıyorsunuz" ifadelerini kullandı.
’Kürdistan’a özerklik, Öcalan’a özgürlük’ söylemlerine cevap
verilmediğine işaret eden Vural, "Kendi kaderini tayinden
bahsedilirken nerede bu Başbakan? Süt dökmüş kedi gibi. Başbakan
bıraksın milletin tava tenceresini, ’Öcalan’a özgürlük’ diyenlerle
mücadele etsin" dedi.
’Taksim’de destan yazdığını’ söyleyen Erdoğan’ın ’Doğu ve
Güneydoğu’yu PKK’ya teslim ettiği’ iddia eden Vural, PKK’nın orada
destan yazdığını ve bunun bir rezalet olduğunu dile getirdi.
Cizre’de PKK’nın ’polis gücü oluşturmasına’ yönelik iddiaları
değerlendiren Vural, "Çözümün adı PKK’ya teslimiyettir. AK Parti,
PKK’ya teslim olmuştur. Bölge, PKK’ya teslim edilmiştir" şeklinde
konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın grup konuşmasında ’fitneye ve fesada devam
ettiğini’ ileri süren Vural, MHP’nin Erzurum mitingini karalamaya
çalıştığını iddia etti. Vural, Dadaşların Başbakan’a gerekli cevabı
verdiğini belirterek, AK Parti mitinglerine belediyelerde çalışan
taşeron firma çalışanlarının zorla götürüldüğünü iddia etti.
MHP mitinglerine basının ilgili göstermemesini eleştiren Vural,
"Nereye kadar? Burası tayyiban cumhuriyeti değil, hepimiz
alabildiğine özgürlüğümüzü kullanmak istiyoruz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın PKK’yı terör örgüt olmaktan çıkardığını savunan
Vural, "Başbakan’a göre asıl teröristler kendi dışındaki ’onlar ve
bunlar terör örgütü’ olan OTÖ ve BTÖ’dür" ifadelerini kullandı.
Başbakan’ın MHP’ye yönelik ’kafatasçı’ söyleminin ardından ’MHP’li
kardeşlerim’ demeye başladığını söyleyen Vural, Samsun mitinginde
’Çırpınırdı Karadeniz’ şarkısını hatırlattığını söyledi. Vural,
ardından gazetecilere bu türküyü dinletti.
"Yakında ’Başbuğ Türkeş’ diye slogan atmaya başlar" diyen Vural,
"Bütün bu amacı PKK’ya teslimiyetin cızırtılarını örtmektir ama bu
milleti kandıramayacaksın. 9 ışığı ezbere okusan da bu millet
Erdoğan’a ihanetin bedelini soracaktır. Ne kadar çırpınırsan
çırpın, bu millet bu gaflet ve ihanetin hesabını senden soracaktır.
Hangi elbiseyi giyersin giy, bu milleti 36 etnik gruba bölmenin,
milliyetçileri ayaklar altına almanın, PKK paçavralarıyla sözde
polis gücü oluşturmalarının hesabını senden soracaktır" şeklinde
konuştu.
Vural, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Aslında bu şiiri besteleyip okusan sana uyun bir marş olur.
Beraber yürüdün sen Bush ve Obama ile, bana her şey BOP’u
hatırlatıyor, beraber icat ettiniz ampulü, bana İsrail’in yedi
başlı şamdanını hatırlatıyor. Beraber hançerledin sen bu milleti,
bana Yahudi cesaret madalyasını hatırlatıyor, beraber yedirdin bu
milletin kaynaklarını, bana sıcak paracıları hatırlatıyor. Beraber
bölmeyi planladın PKK’yla, bana Habur’u, Oslo’yu hatırlatıyor,
beraber pazarladın ihaneti akillerle, bana Sevr’in nasihatçilerini
hatırlatıyor, her şey bana Erdoğan’ı hatırlatıyor."