MHP'li vekilden ikinci şike çıkışı
Abone olMHP milletvekili Lütfü Türkan, Twitter'dan yaptığı ikinci şike açıklamasıyla yine tüm dikkatleri üzerine çekti.
Sosyal paylaşım sitesi Twitter'de dün "Üzülerek ifade
ediyorum ama, FB, Trabzon ve Mersin İ.Yurdu'na Bank Asya Ligi'nde
başarılar dileyen ilk sporsever olmak istedim" diyen;
ardından "Özür. Sivasspor yerine Trabzon yazmışım"
diyerek bu üç takımın küme düşürüleceğini ima eden MHP Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan, 'şike operasyonu'
konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Türkkan bu sözlerinin bir temenni değil, bir duyum olduğunu; bu operasyonun da "Ben herkese dokunurum" mesajı vermek olduğunu iddia etti. Türkkan, "Ben bu operasyonun kesinlikle bir şike operasyonu olduğunu düşünmüyorum. Bunun siyasi bir operasyon olduğunu kesinlikle söyleyebilirim" dedi.
Daha önce Bursaspor'da yöneticilik, 3'üncü Lig döneminde Karagümrükspor'da başkanlık, Haluk Ulusoy döneminde de Futol Federasyonu'nda görev yapan MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, dün Twitter'deki paylaşımının ardından parti genel merkezine bile telefon ve mail yağdığını, kendisinin de bugün telefonları açmadığını söyledi.
Kocaeli'nin Derince İlçesi'nde Cuma namazını kıldığı Esentepe Camii'nin avlusunda DHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Lütfü Türkkan, Futbol camiasını tanıdığını, söylediklerinin temenni olmadığını, bunu bir temenni olarak algılayan Fenerbahçelilere de üzüldüğünü söyledi. Türkkan şöyle devam etti:
"Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Twitter'de
paylaştığım o sözlerden sonra Fenerbahçe taraftarlarının samimi
tepkisini samimiyetle karşılıyorum. Bu takıma senelerce emek veren,
yağmurda, çamurda para verip maça giren, bu takıma destek
verenlerin tepkisi doğal. Ancak tepkinin yönünde bir yanlışlık var.
Yani Fenerbahçe'nin küme düşmesi veya kalması için veya Mersin
İdmanyurdu'nun veya Sivasspor'un. Ben karar mercii değilim. Bu
karar mercii olanlara, hatta ve hatta bir öncesine benim daha önce
yine Twitter'de paylaştığım gibi siyasi bir operasyon olan bu şike
operasyonunda düğmeye basanlara karşı tepkili olmaları
gerekiyor."
Lütfü Türkkan, "Benim bunu ifade etmemle Fenerbahçe'nin küme düşürülmesi arasında bir bağ kurmaları yanlış. Bir faydası olur belki. Fenerbahçe taraftarları şimdi bayramlık koyun gibi kendilerinin kurban edileceği günü beklerken, belki dikkatleri biraz daha kamuoyunda üzerlerine çekerler. Bir kamuoyu oluştururlar kendilerine göre. Ama bu bilgi benim bir duyumum. Bu bilgi kaynağını da açıklamak zorunda değilim. Ama Fenerbahçe'nin, Sivasspor'un, Mersin İdmanyurdu'nun bu şike operasyonu sonucu oluşturulan Futbol Federasyonu'ndaki heyetin kozmik odada yapılan incelemeler sonucu, Profesyonel Futbol Disiplin kurulu zannediyorum bu kararı verecek, onların alacağı kararın bu minvalde olacağı ciddi bir duyumdur. Bu duyumu ben paylaştım" diyerek sözlerini tekrarladı.
HERKESE DOKUNURUM MESAJI VERİLİYOR
Türkkan açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Ben bu operasyonun kesinlikle bir şike operasyonu olduğunu düşünmüyorum. Bunun siyasi bir operasyon olduğunu kesinlikle söyleyebilirim. Eğer hakikaten şike operasyonu ise bunun çok ötesine gitmesi lazım. 10 yıl öncesine kadar gidebilir. Hiç problem değil. Hatta ve hatta bazı yayın organlarında bazı sosyal medyada paylaşıldı. Türkiye'nin Japonya'da kazandığı dereceye kadar mümkün. Ama orada bir yanlış bakış açısı var. Onu da toplumda düzetmek gerektiğini düşünüyorum. Futbolu bir profesyonel spor olarak düşenenler yanlış düşünüyorlar. Bu bir endüstri. Bu endüstrinin pazar yapısı çok önemli. Çok ciddi büyük bir pasta var ortada. Ben hatırlıyorum. Daha önce ben Bursaspor'da da asbaşkanlık yaptım. Bursaspor'un şampiyon olduğu ertesi yıl Bursaspor forma reklamı bile bulamadı. Digitürk'ün aboneleri düştü, Sponsorlar lige destek vermemeye başladılar. Bu bir endüstri neticede. Böyle değerlendirdiğimiz zaman olayı tamamen spor ahlakı vesaire gibi kamuoyuna sunup arkasından Fenerbahçe Kulübü Başkanını, Sivasspor Kulübü Başkanını içeriye almanın altında bir spor ahlakı, etik aramak mümkün değil. Bu bir 'Ben herkese dokunurum' mesajı vermektir.
Fenerbahçeliler kendi takımlarını cumhuriyet ilan ettiler. Bu Cumhuriyetin üstünde 'işte ben de varım, ben hepsinin üstündeyim' diyen bir sesin el koymasıdır bu. Bunu o şekilde değerlendirmek lazım. Yoksa ben bir şike operasyonu olarak değerlendirmiyorum."