MHP'li vekil canlı yayında küplere bindi
Abone olMHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, PKK lideri Abdullah Öcalan için sert ifadeler kullandı
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Türkiye'de üç
aktör olduğunu ve bunların ayrı ayrı görevlerinin olduğunu ifade
ederek, "Öcalan'ı avukatlarıyla görüştürmeyi değil, nefesini bile
keserim ben onun" dedi.
Beyaz TV ekranlarında yayınlanan Metin Özkan ile Deniz Güçer'in
sunduğu Beyaz Koltuk programının bu haftaki bölümüne MHP Ankara
Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri konuk oldu. Yeniçeri, BDP'ye
ve Öcalan'a yüklendi. BDP'nin, "Kürt halkı artık sabrının sonuna
gelmiştir. Eğer taleplerimiz karşılanmazsa bu bir ayaklanamaya
sebebidir" açıklamalarını eleştiren Yeniçeri, "Terminoloji
yanlış. Ana dil başka bir şey, anne dili başka bir şey. Türkiye'de
anadil Türkçe, anne dili kürtçe olan kardeşlerimiz var, Çerkezce
olan, Gürcüce olan kardeşlerimiz var. Anne dili başka bir şey ama
anadil damar gibi bir şeydir. Yani Türkiye'de ana olan dil
Türkçe'dir. Burada bile adamlar anlamak istemiyorlar"
dedi.
"KÜRT SORUNUNU AÇIKLAYIN"
"Öte taraftan İmralının Kürt sorunundan analadığı başka bir
şey BDP'nin anladığı başka bir şey, CHP'nin anladığı başka bir şey,
öbürünün anladığı başka bir şey" diyen Yeniçeri,
"Kürt sorunu diye kavramlaştırıp, içerisine ne koyduğunuz
belli olmayan bir şeyi bana anlatın, bu kürt sorununun ne olduğunu
açıklayın. Demokratik hak ve özgürlükler sorunu diye bir sorun
varsa bunu söyleyin. Kürt sorunu, kürtlerin veya Kürdistan'ın,
Türkiye'nin hakimiyeti altında bulunmasının ortaya çıkardığı bir
sorun olarak düşünüyorsanız bunu açıklayın ya da kürt sorunu
Türiye'nin bölünmesi sorunuysa bunu açıklayın. Kürt sorunu
dediğiniz şey kimlik sorunuysa o zaman kimlik sorunu deyin. Kürt
sorunu dediğinizde ana dil eğitimi kastediyorsanız onu söyleyin,
yani içini koymuyor" şeklinde konuştu.
"Girit sorunu dedik, Girit gitti. Şark sorunu dedik,
Osmanlı Devleti parçalandı. Bulgar sorunu dedik, Bulgaristan
ayrıldı kurtuldu. Sorun dediğiniz zaman kürdü Kürdistan'ı ve
Türkiye'nin güneydoğusunu sorun olarak gördüğünüz anlamına
gelir" ifadelerini kullanan Yeniçeri, "Koca koca
adamlar, sorumluluk sahibi insanlar ne söylediği belli olmayacak
şekilde laflar ediyor. Çünkü bunu benim söylediğim gibi söyleseler
linçe tabi tutulurlar. Siyasi, ekononomik, medya linçinden
geçiriliyorlar. Cürretli ve cesaretli adam inandığını ve bildiğini
her şart altında ortaya koyabilen adamdır. Eğer gerçekten
inanıyorsanız bunu böyle yapmanız gerekir" diye
konuştu.
"AKTÖRLERİN AYRI AYRI GÖREVLERİ VAR"
Beyazgazete'nin haberine göre, Türkiye'de üç aktörün olduğunu ifade
eden Yeniçeri şöyle devam etti: "Bu aktörlerin ayrı ayrı
görevleri var. Kandil'deki namlusunu dayatmış tehdit ediyor ve
Mehmetçiği şehit ediyor. BDP geriyor, ayrıştırıyor ve
ötekileştiriyor. BDP niye geriyor, ayrıştırıyor, ötekileştiriyor ve
olamayacak duaya amin denmesini istiyor, kabul edilmeyecek talepler
içerisinde bulunuyor. Buna karşılık ise İmralıdan uzlaşmacı bir ses
geliyor. Zaman zaman BDP'yi fırçalıyor, zaman zaman Kandil'e mesaj
gönderiliyor, şöyle yapmanız gerekir diye. İyi polis, kötü polis
onuyorlar. Öcalan demek istiyor ki, bak bunların içerisinden en
makulu benim, en akil görüş benden çıkıyor. Bunların birisi çok
büyük taleplerle çıkıyor BDP gibi, birisi ise öldürüyor. Bunları
denetim altında tutacak, etkisizleştirecek, silah bıraktıracak
unsur benim diyor. Benim söylediklerimi yerine getirirseniz,
öncelikle kendi durumumu, (ev hapsine çıkması ve siyasete entegre
olmasını) o zaman sorunlar hallolur yoksa hallolmaz
diyor." "Peki bunu hükümet bilmiyor mu, MİT bilmiyor mu,
devletin ilgili kurumları bilmiyor mu? Hepsi de bal gibi biliyor"
diyen Yeniçeri, Öcalan'ın bu taleplerinin hiç birisinin olacağını
düşünmediğini söyledi.
"ŞEHİTLERİN TAMAMINDAN İKTİDAR SORUMLU"
Başbakan Erdoğan'a seslenen Yeniçeri, "Bu böyle gitmez.
Bunun hesabını birileri sizden sorar. Bu şehitlerin tamamından
sorumlusunuz. Türkiye'de burnu kanayan herkesten hükümet
sorumludur. İcraatları sorumludur, stratejisi sorumludur. Bir
taraftan askerin psikolojisini bozuyorsunuz. Her gün asker
aleyhinde olmadık iddia, itham ve benzeri şeylerle kimisini
tutukluyorsunuz, kimisini koğuşturmaya tabi tutuyorsunuz. Öbür
taraftan da PKK vuruyor. Savaş moralle kazanılır, morali bitmiş bir
ordu etnik kemik yığını haline gelmiş insanlar sürüsüdür. Bir defa
psikolojisini bozuyorsunuz. Bunlar hakkında işlem yapıyorsanız da
el altından yapacaksınız. Böyle bayrak bayrak yapmayın, milletin
psikolojisini bozmayın. Biz bu terörle başedemiyoruz diyorlar. O
zaman bu iktidara yüzde 50 oy veren vatandaşa şunu soruyorum,
hapishanedeki adamın ağzını kapatamayan iktidara yüzde 50 oy nasıl
verdiniz? Gücü yetmiyorsa bıraksın" şeklinde konuştu.
Bunun üzerine araya giren Güçer, "Sayın Başbakan da diyor
ki, avuklatlarıyla görüşmesini de mi engelleyeyim" dedi.
Yeniçeri buna karşılık, "Avukatıyla değil nefesini bile
keserim ben onun" ifadesini kullandı. Özkan, "O
kadar kolay değil" yanıtı verdi. "O kadar
kolay" karşılığını veren Yeniçeri, "Hiç bir
devlette böyle bir muamele yaptıramazsınız. Her hafta avukat gidip
görüşmez. 0 zaman Sincan'da yatan adamı da gitsin ziyaret etsinler.
bir avukat konuyla ilgili görüşür. Öcalan'a Güneydoğu'yu etki
altında tutma hakkı veriyor. İktidar ya zaafıdan da bilerek
yapıyor, bilmiyorum" diye konuştu.