MHP'li Semih Yalçın: CHP, siyasetin mafyası hâline geldi
Abone olMHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "CHP; Kemal Kılıçdaroğlu ve avenesinin ellerinde siyasetin mafyası, demokrasinin altını oyan yeraltı dünyası hâline gelmiştir. CHP sözcülerinin iddia ettiği gibi Türkiye'de bir devlet krizi kesinlikle yoktur ama CHP'de Kılıçdaroğlu sorunu, Türk siyasetinde de CHP krizi vardır" dedi.
MHP'li Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP sözcülerinin partisine yönelik sözlerine
cevap verdi.
Kılıçdaroğlu'nun, cezaevlerindeki çok sayıda vatandaşın uğradığı mağduriyetlerin yasal düzenlemeyle giderilmesini hazmedemeyerek hepsini mafya lideri ve uyuşturucu kaçakçısı kategorisine soktuğunu söyleyen Yalçın, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kimyası, her geçen gün daha fazla bozulmaktadır. Yaptığı bu haksız tasnifler karşısında muhatapları tarafından ağzının payı verilen Kılıçdaroğlu'nun geçirdiği psikolojik sarsıntının izleri, diline ve davranışlarına yansımaya başlamış; CHP'nin başında ne beyin ne de ağız ayarı kalmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu; aklı başında bir politikacının sarf etmemesi gereken kelime ve kavramlarla siyasi rakiplerine saldırmaya, onları eleştirmek yerine galiz küfürlerle sövmeye, meramını anlatmak yerine en pespaye cümlelerle muhataplarını suçlamaya başlamıştır. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'yi mafya ve yeraltı dünyasıyla irtibatlandırmaya çalışması; CHP'yi yönetemeyen Kılıçdaroğlu'nun sürüklendiği çelişkiler çıkmazının yön levhası gibidir. CHP; Kemal Kılıçdaroğlu ve avenesinin ellerinde siyasetin mafyası, demokrasinin altını oyan yeraltı dünyası hâline gelmiştir" dedi.
'Türk siyasetinde CHP krizi vardır'
"CHP; mevcut yönetimin sultası altında her türlü bölücü akımın
yuvası, terörist yapılanma ve örgütlerin destekçisi, hamisi
fonksiyonunu üstlenmiştir" diyen Yalçın, şunları kaydetti:
"Hazımsızlık ve tahammülsüzlük bunlarda, saldırganlık bunlarda, antidemokratik mücadele yöntemleri bunlarda, müdahalecilik ve Jakobenizm de bunlardadır. Türk demokrasisini inkıtalara uğratan bütün darbelerin perdesi kaldırıldığında, CHP ve onun temsil ettiği dikta zihniyetinden mülhem muzır fikirler bütün çıplaklığıyla görünmektedir. CHP, evlatlarını bölücü terör örgütü PKK ve onun siyasi uzantısı HDP'nin pençesinden kurtarmak için Diyarbakır'da eylem yapan mazlum ailelerin yanında olmak yerine; bölücübaşı Öcalan'a methiyeler düzenlerin, Kandil'de yetişmiş Selahattin Demirtaş'ı demokrasi havarisi sayanların sırtını sıvazlamaktadır. Türkiye'nin hem içerideki hem de dışarıdaki birlik ve bütünlüğünün bugün dünden daha çok önem kazandığı bir dönemde, CHP ve zilletçiler; demokrasimizi olgunlaştıran hoşgörü, barış, dayanışma ve millî mutabakat ikliminden giderek uzaklaşıp siyasi radikalizm ve darbeciliğin yakıcı atmosferine savrulmuştur. CHP; ehliyetsiz, beceriksiz ve maceraperest bir yönetim takımının elinde, demokrasi dışı arayışların karanlık dehlizlerine sürüklenmiştir. CHP'nin başının adaletten, haktan ve hukuktan bahsetmesi; yalancı peygamberlerin felah iddiaları kadar uçuktur. CHP sözcülerinin iddia ettiği gibi Türkiye'de bir devlet krizi kesinlikle yoktur ama CHP'de Kılıçdaroğlu sorunu, Türk siyasetinde de CHP krizi vardır."
'Kabullenmekte zorlanmakta'
Yalçın, Kılıçdaroğlu'nun iyi veya kötü demeden hükümetin her
icraatını eleştirdiğini söyleyerek, "Haklı mı haksız mı olduğuna
bakmadan, MHP'nin siyasi konum ve tutumunu peşinen reddetmektedir.
Görünen o ki CHP'yi sevke idare edenler, bir siyasi ortaklık
vazeden Cumhur İttifakı gerçeğine rağmen, MHP'nin bu kapsamdaki
hamle ve çıkışlarını kabullenmekte zorlanmaktadır. CHP; Türkiye'nin
savunması için alınan veya üretilen silahların kullanılamaması
ihtimalinden keyif alan, küresel salgının yaygınlaşması karşısında
devletçe verilen mücadelenin zorluklarından politik kâr üretmeyi
hesap eden bir kafa yapısıyla yönetilmektedir. CHP, uluslararası
aktörlerin Türkiye'ye dönük tezgâhlarına sevinmekte, iktidara
konmak uğruna onlarla el ve kader birliği etmekten zevk
duymaktadır" ifadesini kullandı.
'MHP bir dava partisidir'
Yalçın, Kılıçdaroğlu'nun dün söylediğini bugün yalanladığını öne
sürerek, şunları kaydetti: "İki yıl önceki yerel seçimler sürecinde
hem yazılı basına hem de televizyonlara zillet ittifakının yaptığı
alternatif Anayasa çalışmasından övünerek söz eden Kılıçdaroğlu,
bugün halkın gözlerinin içine aka baka bunu inkâr etmektedir. Çünkü
mızrak çuvala sığmamış, takke düşüp kel görünmüştür. Çünkü yerel
seçimlerde CHP'nin öncülüğünde İP, SP ve HDP temsilcilerinin de
katılımıyla çok kültürlülüğü ve iki dilli toplumsal yapıyı öngören
bir Anayasa taslağı hazırlandığı, artık bütün herkesin malumu
olmuştur. Çünkü CHP ve yancılarının oy artırmak uğruna Türkiye'nin
bütünlüğünü hedef alan bu bölücü ihanet hamlesi gün yüzüne çıkmış
ve zilletçilerin demokrat maskesi düşmüştür. Kemal Kılıçdaroğlu ile
CHP sözcülerinin, MHP'nin asla vazgeçmeyeceği değerleri ve Alaattin
Çakıcı üzerinden “devlet kriziö iddiasında bulunup bir bardak suda
fırtına koparmasının arkasında da suçüstü olayını örtbas etme
çabası yatmaktadır. Bu vesileyle şu hususları kamuoyuna bir kez
daha hatırlatmayı görev sayarız: MHP bir dava partisidir ve bu
hususiyetini dünya durdukça koruyacaktır. MHP; ucuz ve gündelik
siyaset uğruna dünyasını ve ahretini yıkmayacağı gibi, ilke ve
değerlerine daima tutarlılıkla sahip çıkacaktır. MHP; var oldukça,
Türkiye'nin parçalanmasına yönelik ihanet projelerinin hayata
geçirilmesine ve ebedi devletimizin yıkılmasına asla izin
vermeyecektir.