MHPli Şandırdan vebal uyarısı
Abone olMHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, ormanlık alanlara yapılan konutlarla ilgili hükümete vebal altındasınız dedi.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, ''İstanbul'da, bazı
orman alanlarında hileli yollarla yapılan konutlarla ilgili devam
eden davalar için yasa teklifi çıkarıyorsanız, vebal altında
kalırsınız'' dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi üzerinde söz alan Şandır, yasalarda, vatandaşın
mülkiyet hakkına itibar etmeyen hükümler bulunduğunu, devletin,
vatandaş için koyduğu kuralın, kendisi için geçerli olmadığını
söyledi.
Teklife yönelik endişelerini de dile getiren Şandır, teklifin,
kamuya ait değerli arsalarda yağmaya neden olabileceğini belirtti.
Şandır, bir sorunu çözme amacı taşıyan teklifin, birçok sorunu
beraberinde getirebileceğini, sistemi çökertebileceğini öne
sürdü.
Şandır, teklifin, İstanbul'da, özellikle Boğazda bazı orman
alanlarında, hileli yollarla yapılan konutlara ilişkin devam eden
davaları çözüme yönelik çıkarılması düşünülüyorsa, iktidarın vebal
altında kalacağını savundu.
MHP Karaman Milletvekili Hasan Çalış, teklifle, dava sonucunda
taşınmasına el konulan vatandaşın sorununun çözülüp
çözülmeyeceğinin açıklık kazandırılmasını istedi.
Ortada bir turizm işletmesi olmadığı halde, bazı alanların plaj
olarak kapatıldığını ifade eden Çalış, ''Kafalarına göre şezlong ve
gölgelik fiyatları belirliyorlar. Bu durum, yasal boşluklardan,
Deli Dumrul kanunlarının hayata geçirildiğini düşündürüyor''
dedi.
''HASBELKADER İKTİDAR OLSA...''
AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, AK Parti iktidarından
önce, mülkiyet hakkını koruma ve kişisel hakları güvence altına
almadaki ihmalkarlıkların, kendilerini bu aşamaya taşıdığını
kaydetti.
Hıdır, Osmanlı'nın haklarının genç cumhuriyete geçmesine, aradan
yıllar geçmesine rağmen kadastro işlemlerinin 2005'e kadar
tamamlanamadığını anımsatarak, nerenin orman, nerenin mera ve
zeytinlik olduğunun bilinemediğini belirtti.
Vatandaşın, devleti içinde mülkiyet hakkını koruyamaz hale
geldiğini ifade eden Hıdır, kendilerinin ise mülkiyet hakkını
korumayı bir adım daha ileri götürdüğünü kaydetti.
Hıdır, tasarruf edip vatandaşa yardım götürdüklerini, istihdam
kapasitesini artırdıklarını, ülkeyi yönetenlerin pazar arayışına
çıktığını ancak bunlara muhalefetin itiraz ettiğini belirterek,
''Bu muhalefet anlayışı, hasbelkader ikdidar olsa Türkiye bugünkü
konumundan yıllarca geriye gider'' dedi.
Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç de en kolay gasp edilen ve
en korumasız malın, devlet malı olduğunu belirterek, ''Devletin
tepesinde dahi oturanlar, devletin malını tasarruf zihniyetiyle
kullanmıyor. Afrika'da, Kenya'da arslanla, kediyle oynayacağına
Kayseri'de intihar eden tüccarlara yardım et...'' dedi.
''ANAYASA SUÇU İŞLİYOR''
CHP Antalya Milletvekili Tayfun Süner ise devletin, vatandaşa
sattığı taşınmaza tapu verdiğini ancak daha sonra Milli Emlak'ın
''Burası benim'' diyerek, konuyu mahkemeye taşıdığını anımsattı.
Süner, özellikle Antalya Kepez'de, yaklaşık 50 yıllık tapuların bir
bir iptal edildiğini dile getirerek, teklifin Kepez'deki tapu
sıkıntısını ortadan kaldıracağını vurguladı.
Süner, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in, ''Hükümetimizle kavga
eden, zıtlaşan yerel yönetimler her projelerini Ankara'dan
geçiremiyor. O nedenle halkıyla, hükümetiyle, devletiyle barışık
mahalli yöneticiler işbaşında olursa bizim sorunlarımız daha çok
çözülür'' sözleriyle anayasa suçu işlediğini buna rağmen istifa
etmediğini söyledi. Şahin'in, Akfırat Belediye Başkanı'na vekalet
verdiğini savunarak, ''Yine istifa etmedi. Başka ülkelerde böyle
bir olay olsaydı toplumun önünde özür dilenirdi. Şahin ise
sözlerinin arkasında olduğunu söyleyerek, koltuğunda oturmaya devam
ediyor. Ne zaman istifa edeceksiniz?'' diye sordu.
''AKP'Lİ ŞAHİN'E YAKIŞTI AMA ADALET BAKANI ŞAHİN'E
YAKIŞMADI''
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk de Adalet Bakanı Şahin'in
sözlerini eleştirerek, ''Belki bu söz AKP'li Mehmet Ali Şahin'e
yakışmıştır ama Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'e yakışmamıştır''
dedi.
Şahin'in bu sözüyle, seçmeni tehdit ettiğini ve şantaj yaptığını,
anayasanın eşitlik ilkesine aykırı davranarak, anayasa suçu
işlediğini iddia eden Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sizi Mersin'e davet ediyorum. Sizi, devlet imkanlarıyla değil,
kendi imkanlarımla ağırlayacağım. Mersin, CHP'li Belediye Başkanı
tarafından yönetiliyor, yani belediye yönetimi muhalefet
partisinde. Gelin görün. Oraya bir bakalım, nasıl gelişme sağlamış.
Belediye hizmet yapmış mı yapmamış mı?
Siz bir korku yaratmaya çalışıyorsunuz. Ancak bırakın artık
bunları. Özal döneminde bunları çok gördük. Ama artık bu yöntem,
doğru ve uygulanabilirliği olan bir yöntem değil. Sizin bu
sözünüzden dolayı özür dilemenizi istiyorum. Sözleriniz, Adalet
Bakanına yakışmamıştır.''