MHP'li Şandır aydınları topa tuttu
Abone olMHP'li Mehmet Şandır, gazetelerde bildiri yayınlayan aydınları adeta topa tuttu. Bildiricileri 'aydın sorumluluğu'na davet eden Şandır, aydınlara şu soruları yöneltti:
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, gazetelere ilan veren
aydınları "kaygılı korkaklar" olarak niteledi. Şandır, kaleme
aldığı yazıda aydınların yanıtlamasını istediği soruları ortaya
koydu. Şandır'ın yazısı şöyle:
Kaygı ve korku, ' insani özellikler'… insanı insan kılan masum,
mahcup ve sevimli iki güzel özellik. İnsan, kaygılandığı ve
korktuğu için diğer canlılardan farklı ve üstün…Ancak, insan,
kaygısında ve korkusunda samimi ve dürüst olmalı; kaygılandığı
konuda sorumluluk sorgulamasına kendinden başlayabilmeli ve kaygı
duyduğu konunun sorumlusunu korkmadan söyleyebilmelidir…
DEHAP'ın düzenlediği Nevruz törenlerinde, bir tek Türk Bayrağı
taşınmazken, istiklal marşı okunmazken ve şehitler için saygı
duruşu yapılmazken, birileri Türk Bayrağı'nı yırtma cüreti
gösterdi… Aynı törenlerde, Kürt Demokratik Konfederasyonu'nun
haritaları dağıtıldı, PKK yıldızlı bayrağı çekildi ve 'savaşa
hazırız, barış istiyoruz' afişleri altında bir kısım insanlar
tarafından Apo'ya özgürlük sloganları atıldı… Bu insanlar bu tür
eylemlerini her fırsatta ve her imkanı kullanarak her boyutta,
sürekli yaptılar… Sizler alkışladınız!..
HANGİSİ KAYGI VERİCİ?
Bayrak, bağımsızlık ve egemenlik sembolü olarak, biri ayaklar
altına alınırken bir başkası Apo'nun posterleri altında
dalgalandırılıyorsa, buna karşı toplumun büyük kısmının korunma ve
savunma refleksi göstermesi, bayrağına, egemenliğine sahip çıkmak
kapsamında tepki ortaya koyması… bir yerleri kaygılandırdı… Hangisi
kaygı verici ?
Bir kısım aydınları kaygılandıran ve basına açık ilanlar vermeye
zorlayan sebep ne ?
Bölücü terör örgütü tarafından Türk Milleti'nin egemenliğine meydan
okunması mı?
Türk Milleti'nin kendi egemenliğine sahip çıkması mı?. Yoksa, her
ikisi mi?
Sorumluluk, samimiyet ve dürüstlük sorgulaması burada başlıyor…
TOPLUM SİZİ MAHKUM EDECEK
SORU : Sizi kaygılandıran hangisi?, bir başka sebepte de olabilir.
Meselenin bu noktaya gelmesinde sizlerin birlikte veya ayrı ayrı
sorumluluğunuz hiç yok mu?. Kalemlerinizi, kurumlarınızı,
ilimlerinizi, sanatlarınızı kısacası varlığınızı bu toplumun aydını
olmak sorumluluğunda samimi ve dürüstçe kullanabildiğinizi
söyleyebiliyor musunuz?.. Sonuçlardan kaygılı olduğunuza göre ya
kullanmadınız, ya yeterli değilsiniz yada kullanamadınız;
korktunuz!...
Her üç durum da sizleri toplum vicdanında mahkum edecektir.
Yıllarca aydınlattık diye aldattığınız toplum, aldatılmışlığın
aşağılanma duygusuyla yüreğinde mayalandırdığı öfkesini bir
toplumsal tepki olarak meydanlarda ifade etmektedir!..
Korkmanız ve geleceklerinizden kaygılanmanız sizin sorununuz…
Timsah göz yaşlarınız artık kimseyi inandırmıyor!..
İKTİDARI SUÇLAYABİLİR MUSUNUZ?
SORU : Korkmadığınızı iddia ediyorsanız, şunu bana lütfen
anlatınız: " Ceza Yasası'na düşünce, ifade ve basın özgürlüğünü
kısıtlayan, siyasal eleştiriyi neredeyse yasaklayan maddelerin
konulmak istenmesi, bu vahim yönelimin hukuksal alana yansıması
olarak görünüyor. İlgili maddeler, sadece medya mensuplarının
sorunu olmakla kalmayıp, halkın haber alma hakkını sınırlayan,
kısıtlayan, yer yer yok eden bir içerik taşıyor. Yasa düzenlemesi
ertelenmiş de olsa, bu konudaki kaygılarımız sürüyor". Bu sözler
sizin bildirinizden alındı. Sizi kaygılandıran ve toplumu uyarmak
zorunda kaldığınız bu yanlışı yapan kim? Siyasi İktidar değil mi?,
AKP Hükümeti değil mi?. Bildiride adını bile ifade etmekten
korkuyorsunuz, değil mi?.Kimi suçluyorsunuz?. Milleti mi? Aydın
olmak sorumluluğunda dürüstçe, yiğitçe, yüreğiniz atıyor mu? Siyasi
iktidarı suçlayabiliyor musunuz?
Bayrağı çiğneyenler ve bayrağa sahip çıkanlar…Size göre 'azgın
azınlık', yükselen milliyetçiliğin canavar gölgesi meydanlara
döküldü, öyle mi?. 'demokrasi, sivilleşme ve barış süreci kesintiye
uğramamalı'. Diyorsunuz. Böyle bir ihtimalin varlığını ihsas ederek
kimleri tehdit ediyorsunuz veya kimlere haber yolluyorsunuz?.
Toplumsal tepkiyi demokratik bulmuyor musunuz?. 12 Eylül'cüleri, 28
Şubat sürecini alkışlayanlar, brifing alanlar daha çok sizlerin
arasından çıkmadı mı?..
KAFANIZI KUMA SOKMAYIN!
Kafanızı kuma sokmayın… AKP'nin ağzı ile konuşuyorsunuz!.. Apo da
böyle istiyor…
Aydın olmak, biraz aykırı olmak biraz muhalefet yapmak demek değil
midir?..
Sonuçlardan sorumluluk duymak ve sorumluları korkmadan
sorgulayabilmek değil midir?
Türk toplumu, AKP İktidarı'nın ve destekçilerinin her konuda
gözlerimizin içine baka baka yaptığı 'aldatma ve kandırma'
ahlaksızlığının ruhlarda oluşturduğu aşağılanmış olmak duygusunun
öfkesini, meydanlarda eylemli olarak ifade etmektedir.
Bunu başka yerlere çekmenin faydası ne?. Türk insanının yaşadığı
hayal kırıklığı ile yüzleşmeye hazır mısınız?. Büyük destek
verdiğiniz AB üyeliği, gelinen noktada bir hayal kırıklığı değil
mi?. Tepkili insanların iş ve aş beklentisi karşılanabildi mi?. Bu
kadar büyük borçlanmaya karşılık insanların hayatında ne değişti?.
'tek başına iş başına' diyerek iktidar olan ve siz aydınların
destek verdiği Sn. Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın halkı hatta
sizleri azarlamasına, aşağılamasına itiraz edebildiniz mi?.
Bireysel hak ve özgürlükler dünden daha iyi mi?. Başörtülü
insanların dışlanmasını önleyebildiniz mi?. Siz ne yaptınız diyerek
bahane bulamazsınız, yapmak iddiası ile oy istediniz ve Anayasayı
değiştirecek güçle iktidar oldunuz. AKP iktidarı kimin eseri?, adam
gibi cevap veriniz!...
TELAŞINIZ BOŞUNA
Kaygılarınız kendiniz için, yıkılan yalan saltanatınız ve siyasi
iktidarla oluşturduğunuz günah ortaklığınız için… suçüstü
yakalanmışlığın pişkinliğinde telaşınız boşuna…
Korkmakta çok ama çok haklısınız!... Ampül patladı mum söndü…
Türk Halkı sizlere aydın değil ' korkak sözde aydınlar' demektedir,
haberiniz var mı?
Ülkeyi yönetenlerin, meseleleri bilenlerin ve toplum adına yetki
kullananların, kaygılanmaya, korkmaya, pardon demeye ve uyarı
yapmak gibi açıkgözlülük yapmaya hakları olmasa gerek…Birileri
için, gafletle ihanetin bıçak sırtı ince ayırımında dans, galiba
bitti…
Gün, gelinen noktada adam gibi, aydın gibi duruş sergilemek
zamanıdır!..