MHP'li Çetin'den kafa karıştıran iddia
Abone olMHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Tuğrul Türkeş'e yüklendi, "Türklük davasına kaça ihanet ettin?" diyerek kafa karıştırdı.
MHP Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan
Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Şefkat Çetin, AK Parti'nin
MHP'nin arka kapısından sızarak Tuğrul Türkeş'i devşirdiğini iddia
etti. Türkeş'in miras yedi bir evlat olarak kendisini bir kez daha
pazarladığını söyleyen Çetin, Alparslan Türkeş'in kemiklerinin
sızlatıldığını söyleyerek Tuğrul Türkeş'e "Soyadına ve Türklük
davasına kaça ihanet ettin" diye sordu!
Şefkat Çetin, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun seçim hükümeti için
bakanlık teklifi götürdüğü Tuğrul Türkeş'i çok sert bir dille
eleştirdi. Tuğrul Türkeş'in AK Parti-HDP hükümetine meşruiyet
kazandırmak amacıyla Cumhurbaşkanlığı Saray'ı tarafından
devşirildiğini söyleyen Çetin, açıklamasında şunları söyledi;
"Geçmişteki ATP girişimi ve DYP macerasından ders alsa, bir kere daha aynı hataya düşmez, Ülkücülerin rahmetli babasının hatırına kendisini affettiğini algılardı. Tuğrul Türkeş'in mirasyedi bir evlat olarak kendisini bir kere daha pazarlaması, milyonlarca Ülkücüyü hüzne boğmuştur. Türkiye bundan önce pek çok siyasi transfere şahit olmuştur ancak Ülkücü Hareket için böylesi bir satışın örneği yoktur.
"Geçmişteki ATP girişimi ve DYP macerasından ders alsa, bir kere daha aynı hataya düşmez, Ülkücülerin rahmetli babasının hatırına kendisini affettiğini algılardı. Tuğrul Türkeş'in mirasyedi bir evlat olarak kendisini bir kere daha pazarlaması, milyonlarca Ülkücüyü hüzne boğmuştur. Türkiye bundan önce pek çok siyasi transfere şahit olmuştur ancak Ülkücü Hareket için böylesi bir satışın örneği yoktur.
"AKP,DEVŞİRDİĞİ İSİMDEN KOALİSYON SÖZÜNÜ ÇOK ÖNCEDEN
ALMIŞTIR"
Seçimlerde tek başına hükümet yetkisi elinden alınmasına
rağmen iktidarı paylaşmaya yanaşmayan AKP yöneticilerinin ve
Saray'daki Sultan özentisinin gönüllerindeki hükümet modeli ortaya
çıkmıştır. Türkiye'yi yeniden seçime götürecek hükümette kabak gibi
ortaya çıkan AKP-HDP ortaklığı, transfer edilen devşirmeyle kamufle
edilerek algı operasyonu tamamlanmıştır. Türkiye'nin yeni hükümeti
AK-PKK ve devşirme ittifakıdır. Seçim hükümeti kurma çalışmalarını
pazarlarda ucuza mal kapatan tüccarlara mahsus kıvraklıkla yürüten
AKP'nin, Türkeş soy isminden başka bir kıymeti harbiyesi
olmayan şahsı çok önceden tezgâhına düşürdüğü
anlaşılmaktadır. AKP daha önce de bir başka Türkeş ismini
ihanet projelerine perde olarak kullanmayı denemiş, ancak üzerine
sinmiş bölücülük ve hırsızlık lekelerini gizleyememiştir.
Türkiye'de iki aydır koalisyon kurulamamasının sebebi de böylelikle
ortaya çıkmıştır. MHP'nin ileri sürdüğü dört şarta burun kıvıran
AKP, MHP'nin içine arka kapıdan sızarak devşirdiği isimden
koalisyon sözünü çok önceden almıştır. Böylesine kirlenmiş
bir yapıyla ve üstelik bölücü ortaklarına rağmen gizlice görüşerek
ahlaksız tekliflerini kabul eden Tuğrul Türkeş, Türk siyasetine
yeni bir siyasetçi tipini kazandırmıştır. Belki siyasetçi
alınır satılır ama MHP'nin herhangi bir siyasi parti değil,
varlığını büyük Türk milletine adayan bir dava partisi olduğunu
unutmuştur.
"ÜLKÜCÜLÜK BİR ŞEREFTİR VE ŞEREFİN ASLA TAVİZİ
OLMAZ"
Türkiye bundan önce pek çok siyasi transfere şahit olmuştur
ancak Ülkücü Hareket için böylesi bir satışın örneği yoktur. Çünkü
milliyetçi ülkücü dünya görüşü ve Türklük değerlerine düşmanlığını
politikalarıyla ispat etmiş bir siyasi yapıya, üstelik kendi
eleştirileri de ortada iken geçebilecek bir karaktere Ülkücü
Hareket'te bugüne kadar rastlanmamıştır. Tuğrul Türkeş,
daha önce söylediği bütün hakaretleri yalayıp yutarak Tayyip
Erdoğan'ın emrine giren Numan Kurtulmuş'u kıskandıracak bir
kıvraklık sergilemiştir.
"BU DÖNEKLİĞİ GÖSTEREN ALPARSLAN TÜRKEŞ'İN SOY İSMİNİ
TAŞIYORSA, DAVASINA İHANET ETMİŞ DEMEKTİR"
Türkiye'de bugün saflar çok daha netleşmiştir. Bir tarafta
yeni Türkiye, ikinci cumhuriyet ve demokratik cumhuriyet
söylemlerinin ardına gizlenmiş Türk düşmanları saf tutmuştur.
Milliyetçi Ülkücü Hareket ise milli üniter devlet yapısının ve
Türklük davasının yegâne savunucusu olarak mücadelesini her cephede
tek başına sürdürmektedir. Bugün Milliyetçi Hareket
Partisi'ni satanlar, aslında milli bir davadan vazgeçerek gayrı
milli cephenin hizmetine girmeyi göze almışlardır. Hele de
bu dönekliği gösteren Alparslan Türkeş'in soy ismini taşıyorsa, hem
davasına hem de Türkeş ismine ihanet etmiş demektir.
"KAÇA İHANET ETTİN?"
Türkeş soyadına ve Türklük davasına kaça ihanet ettin? AKP-HDP
hükümetine meşruiyet kazandırması amacıyla kaçak saray tarafından
devşirilen Tuğrul Türkeş, Ülkücü Hareket'te şahsi bir karşılığı
olmadığını çok kısa bir süre içerisinde anlayacaktır."