MHP'li Çetin'den ilginç revizyon yorumu
Abone olMHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, kabinedeki revizyonun nedenini İmralı ile yürütülen müzakere sürecine bağladı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, anadilde
savunma hakkının, İmralı ile yürütülen müzakere sürecinin bir
sonucu olduğunu söyledi. Terörün silahla başaramadığını demokratik
örtü altında AK Parti iktidarı tarafından yerine getirildiğini
iddia eden Çetin, kabine revizyonunu yorumladı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevkat Çetin, hükümetin bütün sorunlarını öteleyerek PKK ve uzantıları ile müzakere yürüttüğünü söyleyerek, sürecin AK Parti'nin sonunu getireceğini iddia etti. Terörü bitirmek için teröristin istediklerini yapmanın eşi benzeri görülmemiş bir garabet olarak nitelendiren Çetin, anadilde savunma hakkının terör örgütünün yeni taleplerine kapı araladığını söyledi. Çetin yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
"Meclis’te yasalaşan anadilde savunma hakkı, yargılama
alanında devletin resmi dilinin sulandırılmasına hizmet etmekten ve
gelecekte benzer taleplerin önünü açmaktan başka bir işe
yaramayacaktır. Terör örgütünün bir uzantısı olan KCK
davaları vasıtasıyla, Türkçe’yi eğitim seviyesinde bilmelerine
rağmen izledikleri stratejiyle yeni bir kazanım elde
etmişlerdir. Bölücülüğün taleplerinin hayata
geçirilmesinde AKP’nin Meclis çoğunluğunun tarihi bir sorumluluğu
ve vebali olduğunu ilan ediyoruz.
"KABİNE REVİZYONUNUN ASIL NEDENİ..."
"KABİNE REVİZYONUNUN ASIL NEDENİ..."
Açıklamasında, Erdoğan'ın son kabine revizyonunu da
değerlendiren MHP'li Çetin, yapılan revizyonu da terör örgütüyle
sürdürülen görüşmelere bağladı. Sürecin hızlandırılması için
kabinenin yeniden revize edildiğini söyleyen Çetin şunları
söyledi:
"Tayyip Erdoğan’ın bir taraftan zevahiri kurtarmak adına millete tek bayrak edebiyatı yaparken, diğer taraftan terör örgütüyle sürdürülen görüşmeleri hızlandırması ve kabinesini buna göre yeniden dizayn etmesindeki acelecilik gözlerden kaçmamaktadır. Başbakan Tayyip Erdoğan’ı acele ettiren ve ardı ardına hesapsız ve fütursuzca atım attıran gerekçeler nedir bilmiyoruz ancak açılım adı altında Habur’dan, Oslo’dan bugüne hızlanarak sürdürülen bu sürecin Türkiye’nin temellerine dinamit koyduğu çok açıktır. Bir etnik grubu öne çıkaran ve milli kimliğimize eş koşan tavizkar politikaların toplumsal birliğimizi ve huzurumuzu tamir edilemeyecek şekilde bozmasına müsaade edilmemeli ve derhal vazgeçilmelidir."
RECEP AKDAĞ'A GÖZDAĞI
"Tayyip Erdoğan’ın bir taraftan zevahiri kurtarmak adına millete tek bayrak edebiyatı yaparken, diğer taraftan terör örgütüyle sürdürülen görüşmeleri hızlandırması ve kabinesini buna göre yeniden dizayn etmesindeki acelecilik gözlerden kaçmamaktadır. Başbakan Tayyip Erdoğan’ı acele ettiren ve ardı ardına hesapsız ve fütursuzca atım attıran gerekçeler nedir bilmiyoruz ancak açılım adı altında Habur’dan, Oslo’dan bugüne hızlanarak sürdürülen bu sürecin Türkiye’nin temellerine dinamit koyduğu çok açıktır. Bir etnik grubu öne çıkaran ve milli kimliğimize eş koşan tavizkar politikaların toplumsal birliğimizi ve huzurumuzu tamir edilemeyecek şekilde bozmasına müsaade edilmemeli ve derhal vazgeçilmelidir."
RECEP AKDAĞ'A GÖZDAĞI
Kabinedeki değişikliği milletin de kendileri gibi
değerlendirdiğini savunan Çetin, özellikle Recep Akdağ'ın görevden
alınmasının özellikle sağlık çalışanlarını sevindirdiğini söyledi.
Sağlık çalışanlarına yönelik baskıları nedeniyle kendi personelini
çileden çıkardığını, bakanlıkta ise partizanca atamalar yapıldığını
anlatan Çetin şunları söyledi:
"Bilhassa çalışanlarına yönelik baskılarıyla ve partizanca kadrolaşmasıyla nam salan sağlık bakanının gidişinin sağlık çalışanlarınca davullu zurnalı kutlamalara dönüşeceği muhakkaktır. Eski sağlık bakanı domuz gribi, kuş gribi adı altında milletimizin cebinden harcanan milyon liralarla hatırlanacaktır. Yapboz tahtasına çevrilen milli eğitimin bir kere daha el değiştirmesi ise, AKP hükümetinin bu meseleye ne kadar milli gözle baktığının açık kanıtıdır.
"Bilhassa çalışanlarına yönelik baskılarıyla ve partizanca kadrolaşmasıyla nam salan sağlık bakanının gidişinin sağlık çalışanlarınca davullu zurnalı kutlamalara dönüşeceği muhakkaktır. Eski sağlık bakanı domuz gribi, kuş gribi adı altında milletimizin cebinden harcanan milyon liralarla hatırlanacaktır. Yapboz tahtasına çevrilen milli eğitimin bir kere daha el değiştirmesi ise, AKP hükümetinin bu meseleye ne kadar milli gözle baktığının açık kanıtıdır.
Yaklaşan mahalli idareler seçimi için yapılan hesapların da
ipuçları bu kabine değişikliğinde verilmektedir. Ancak
Tayyip Erdoğan’ın evde yaptığı hesabın, bu açılım kafasıyla çarşıya
uyması biraz zor gözükmektedir. Keza eski sağlık bakanının
Erzurum rüyasını da Milliyetçi Hareket Partisi kâbusa çevirmesini
bilecektir."