MHP'li Çetin'den çok sert türbe çıkışı
Abone olMHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Süleyman Şah Türbesi'nin taşınmasıyla ilgili konuştu, operasyonu aymazlık olarak niteledi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı
Şefkat Çetin, MHP'nin Süleyman Şah Türbesi operasyonuyla ilgili
eleştirilerin muhatabının Genelkurmay değil başbakan olduğunu
söyledi. Türbenin taşınmasının büyük bir aymazlık olduğunu söyleyen
Çetin, yeni türbenin inşaa edildiği bölgede "Türk bayrağı ile
PYD'nin bayrağının yan yana dalgalanmasının adı zafer değil
hezimettir" diye konuştu.
Şefkat Çetin yaptığı açıklamada, Süleyman Şah Türbesi operasyonunu değerlendirdi. Hükümetin türbeyi nakletmesinde övünecek bir tablo olmadığını söyleyen Çetin, "Vatan topraklarını boşaltarak geri çekilişi büyük bir başarı gibi sunanlar Türk devletini küçük düşürmektedir. Yapılan operasyonu topraklarımızı korumak gibi sunmaya çalışanlar, Türk milletinin aklıyla alay etmektedirler. Terör örgütlerine karşı Türk devletinin gücünü göstermek yerine, vatan toprağını adeta saksıya koyarak zabıtadan kaçan işportacılar gibi yer değiştirmenin adı askeri zafer değil, kelimenin tam anlamıyla fiyaskodur." diye konuştu. Çetin açıklamasında şunlar söyledi;
Şefkat Çetin yaptığı açıklamada, Süleyman Şah Türbesi operasyonunu değerlendirdi. Hükümetin türbeyi nakletmesinde övünecek bir tablo olmadığını söyleyen Çetin, "Vatan topraklarını boşaltarak geri çekilişi büyük bir başarı gibi sunanlar Türk devletini küçük düşürmektedir. Yapılan operasyonu topraklarımızı korumak gibi sunmaya çalışanlar, Türk milletinin aklıyla alay etmektedirler. Terör örgütlerine karşı Türk devletinin gücünü göstermek yerine, vatan toprağını adeta saksıya koyarak zabıtadan kaçan işportacılar gibi yer değiştirmenin adı askeri zafer değil, kelimenin tam anlamıyla fiyaskodur." diye konuştu. Çetin açıklamasında şunlar söyledi;
"Ecdat toprağını tek kurşun atmadan terk eden AKP hükümeti
bugüne kadar izlediği “ver kurtul” politikalarını geliştirerek “kaç
kurtul” aşamasına geçmiştir. Şanlı bayrağımızın dalgalandığı bir
vatan toprağını terk etmek AKP hükümeti için bir başarı kriteri
olabilir ancak Milliyetçi Hareket’e göre yaşanan tam bir
rezalettir.
"KORKAK BİR POLİTİKA İZLEYEREK..."
"KORKAK BİR POLİTİKA İZLEYEREK..."
Milliyetçi Hareket Partisi, vatan topraklarının terk
edilmesine karşı tavrını açıkça ortaya koymuştur. Hükümetin
kabahati bu konuda sadece vatan toprağından vazgeçmek değil, aynı
zamanda kıytırık terör örgütleri karşısında korkak bir politika
izleyerek bütün dünyaya karşı devletimizi küçük düşürmektir. Büyük
devletlerin yaptığı gibi tehdidi başka topraklarda karşılamak
yerine kendi sınırlarımızda kabullenmektir. Korkarız ki bu zihniyet
varlığını sürdürdüğü takdirde sınırlarımızın da güvenliği
kalmamıştır.
OY AVCILIĞI İDDİASI
Vatan toprağının terk edilmesine yönelik Milliyetçi Hareket
Partisi’nin yaptığı eleştiriler, ne yazık ki bilhassa cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan’ın kışkırtmalarıyla kamuoyuna yanlış aksettirilmeye
çalışılmaktadır. Yaklaşan 7 Haziran seçimleri için oy
avcılığına soyunan Erdoğan, PKK pazarlıklarını örtebilmek için
Milliyetçi Hareket’e hücum etmektedir. Her açıdan iflas
etmiş ve inandırıcılığını yitirmiş hükümetin devam etmesi için
bütün yolları deneyen Erdoğan’ın panik hali saldırgan üslubuna
yansımaktadır.
"ELEŞTİRİ HAKKIMIZ KULLANILMIŞTIR"
"ELEŞTİRİ HAKKIMIZ KULLANILMIŞTIR"
Süleyman Şah Türbesinin terk edilmesiyle ilgili yaşanan olaylarda devletin kurumlarına, ilkelerine ve varoluş gayelerine uygun bir fotoğraf verilmediği için kurumların başındaki bürokratları eleştirme hakkımız kullanılmıştır. TSK’nın anlı şanlı paşalarının düzmece davalarla hüküm giydiği bir dönemin başbakanı olmasına rağmen cumhurbaşkanı derhal MHP ile şanlı ordumuzun arasına girmeye çalışmıştır.
"SİYASET MALZEMESİ YAPILMASINI TASVİP ETMİYORUZ"
Milliyetçi Hareket Partisi olarak Süleyman Şah Türbesi’nin ve
vatan toprağının terk edilişinin bir şova dönüştürülmesini ve
TSK’nın başındaki bir şahsiyetin siyaset malzemesi yapılmasını
tasvip etmediğimiz dile getirilmiştir. Adi bir terör örgütünün
tehdidiyle aleni bir geri çekilişin büyük devlet nutuklarıyla
süslenerek sunulması, Türkiye’deki milli hisleri rencide etmiştir.
Milliyetçi Hareket bu pespayeliğe ve küçültücü yaklaşıma müsaade
etmeyecektir. Tarihi şan ve şerefle dolu bir millete zafer diye
sunulanın ardında ve ilerisinde hangi gerçeklerin olduğu elbette ki
dile getirilecektir.
Operasyonla ilgili hükümetin hiç kimseye haber vermedik, hiç
kimseyle görüşmedik ve hiç kimseden izin almadık açıklamalarıyla
kamuoyuna yansıyan bilgiler örtüşmemektedir. Operasyon öncesi terör
örgütünden görüşüldüğüne dair açıklama gelmiştir. Bölgedeki sözde
kantonun başbakanı ile görüşüldüğü ortaya çıkmaktadır. Peşinden
cumhurbaşkanlığı makamının PYD ile ilgili açıklamaları kesinleşen
bu garabeti, bu çelişkiyi siyasiler dillendirmeyecek de ne yapacak,
kabullenecek midir?
Amerikanvari pozlarla basına servis edilerek bir algı
oluşturmaya çalışılırken, öbür tarafta PYD bölgesinden araçların
geçişi ve PKK’lıların mihmandarlık edişinin canlı yayında
gösterilmesi Türk milletini incitmiştir. Peşinden de yeni arazi
diye sunulan yerde PKK’lı caninin flamaları, paçavraları altında
yürüyüş mesafesinde Türk bayrağı çekilmiştir. Başka bir yer
bulamadınız mı diye sormak hakkımız değil midir? Toplumun buna
tepki göstermesinden ve MHP’nin bu tepkileri dillendirmesinden
doğal ne vardır? Bir hezimeti zafer gibi gösterme garabetini
görmedik, duymadık mı diyecektik?
Milliyetçi Hareket Partisi’nin haklı eleştirilerinin muhatabı
ne Genel Kurmay Başkanı ne de cumhurbaşkanıdır. Eleştirilerimize
cevap vermesi gereken muhatap başbakandır. Ancak başbakan Davutoğlu
kendi bakanlar kurulunu dahi toplamaktan aciz ve yetersiz olduğu
için, 7 Haziran seçimlerine kadar Cumhurbaşkanının takviyesi ile
devam etmektedir. Cumhurbaşkanının bir parti lideri gibi
konuşmamalı, Genel Kurmay Başkanı da siyasi polemiklere
girmemelidir. Çok heves eden üzerindeki üniforma ile tarafsızlık
sıfatını çıkararak siyaset yapmalıdır. Siyasi bir kimlik aldıktan
sonra konuşma heveslerinin karşılığı olan cevaplarını da
alacaklardır. Bu nedenle Milliyetçi Hareket Partisi’nin ne Genel
Kurmay Başkanı ne de Cumhurbaşkanı ile bir polemiğe girmeyeceği iyi
bilinmelidir.