MHP'li Akşener'in en büyük korkusu
Abone olÖzel hayatıyla gündeme pek gelmeyen Meral Akşener bu kez siyaseti bir kenara bıraktı ve evindeki Meral'i anlattı.
Meral Akşener, 18 yıldır aktif siyasetin içinde.
Türkiye'nin ilk kadın İçişleri Bakanı. Gençliğinde ülkücü hareketin
içinde olan Akşener, Tansu Çiller'in DYP'sinde şimşekleri üzerine
çeken çıkışlarıyla hâlâ hafızalarda... Şimdilerde 'Fırtınalı
günlerdi, hatalarım oldu' diyor. Geçtiğimiz dönem TBMM Başkanvekili
olan Akşener, MHP'nin İstanbul 3'üncü bölgeden birinci sıradaki
milletvekili adayı.
Siyasetin güçlü ve korkusuz yüzlerinden biri olan
Akşener'in en büyük korkularından biri ise deniz girmek...
korkusunun nedeni ise deniz fobisi değil, paparazzi
korkusu...
Özel hayatıyla gündeme pek gelmeyen Meral Akşener bu kez siyaseti
bir kenara bıraktı ve evindeki Meral'i anlattı. Vatan gazetesinde
yayımlanan o röportajdan öne çıkan satır başları...
KURALCI BİRİYİM
"Yakın çevremin tespitini söyleyim, ben kuralcı bir
kişiliğim. İlişkilerde de kurallara özen gösteririm. Oğlumun en
büyük şikâyeti programlı olmam. Ben bir hafta boyunca ne yapacağımı
bilmek isterim, bunda bir şey yok ama ailemin de ne yapacağını
bilmek isterim. Bu oğlum açısından sıkıcı bir durum. Oğlum hayatına
müdahil olduğumu söylüyor. Anneliği abartmış durumdayım. Ben çok
çocuk istedim. Ailemde hep geç doğum olurdu. 24 yaşında evlendim.
Eşimle yaşıtız. Oğlumuz oldu. Birlikte büyüdük. Oğlum Fatih 29
yaşında."
ESKİ ÜLKÜCÜNÜN SOLCU KOCASI
Ülkücü kimliğiyle siyasete damgasını vuran Akşener'in eşi sıkı bir
solcuymuş... Peki bu ilişki nasıl oldu da evliliğe evrildi... İşte
Akşener'in yanıtı...
" Eşim komşu oğluydu. Ben de ülkücü gençlik
içindeydim. Eşim 20 yaşına kadar solcuydu. O daha sonra bizim
cenaha girdi. Eşim Antep'te Ortadoğu'da okuyordu. 1977'lerde solun
içinde etnisiteye vurgu yapan bir yapı oluşmuştu, o dönemde eşim
onlardan koptu. Sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde Makine
Mühendisliği'nde okudu. Ben ise tam bir Anadolu kızıyım. Eşim
toplantılara katılır. İlk yıllarda ailemi sakındım. Fırtınalı
döneme denk düştüm. O dönemde ailemin zarar görmemesine özen
gösterdim. Şahsi bir kavgam olmadı ama medya patronlarıyla da
kavgalar ettik. Oğlumun ve eşimin haber değeri olan hareketleri
olmadı. Oğlum üniversiteyi Fransa'da okudu. O 13 yaşındayken ben
bakan oldum. Oğlum korumalarla gezse dikkat çekerdi. Oğlum hep
yaşının çocuğu oldu. Üniversite mezunu bir anne babanın ekonomik
değeri üzerinde bir değerde de yaşamadı. Eşim de elinde çantayla
kredi peşinde koşsa, belediyelere girse haber değeri olurdu.
"
KEDİSEVER KADIN
Komşularının kendisine 'kedisever' kadın adını taktığını da anlatan
Akşener'in bu lakabı bakın nereden geliyor...
"Ben apartman hayatından geliyorum. Bizim mahallede karşımızda
oturan hanımın 18 kedisi var. O evden iki kedi beni sahip seçti.
Ben bu mahallede kendimin başka yönünü keşfettim, eskiden
kucaklayamazdım hayvanları, şimdi dokunuyorum, kucağıma almaya
başladım. Bu bana inanılmaz geldi. Geçen sene bu mahallede su
sorunu oldu, elimde kova yokuş aşağı indim, çıktım. Geçenlerde kek
yapacaktım, yumurtaları kırdım, un az kalmış, gidip komşudan
istedim. Komşumun kayınvalidesi kapıyı açıp bana 'Aa kedi sever
kadın gelmiş' dedi. Sokaklarda hayvanlara kötü davrananlara çok
sinir oluyorum, onları hemen uyarıyorum."
TATİL YAPAMIYORUM...
MHP'nin güçlü ismi iyi bir siyasetçi olmasının yanı sıra iyi de bir
yüzücü. Ancak denize girmeye korkuyor.... Nedeni ise
paparazziler...
"Çok tatil yapamıyorum. Eskiden çok yapardım. Politika
öncesinde 43 ülke gezdim. O zamanlar eşim çok çalışıyordu. Benim
bir kadın arkadaşım vardı, onunla çok gezdim. İçimde kaldı,
Moğolistan'dan trene binip Moskova'ya uzanmak istiyorum. Gemi
yolculuğu da yapmadım, yapmak isterim. Birçok şehri gezdim,
insanların davranışlarını, farklı kültürleri izlemeyi de çok
severim. Çok iyi yüzerdim. Uzun zamandır giremiyorum, çünkü mayoyla
fotoğrafım çekilir korkusu yaşıyorum. Çok zor bir durum bu. İstemem
mayoyla fotoğraflarımın çekilmesini. Ben muhafazakâr bir aileden
geliyorum. Ben gençliğimde de dikkat ederdim. Sportmen bir
kişiliğim vardır. Uzun yıllar voleybol oynadım. Şimdi çok
yürüyorum. "
BİRAZ DA SİYASET
Ergenekon süreci, siz darbeciler yargılanmalı diyordunuz,
yelpazenin genişlemesi, sürecin uzaması ve son noktada Ahmet Şık ve
Nedim Şener'in tutuklanması, basılmamış bir kitabın toplantılması
konusunda ise Akşener son derece net...
"Ergenekon'da sadece darbe yapmayı düşünmüş arkadaşlar
var, bu arkadaşlar hayallerini gerçeğe taşıyamamış, bellerinde
silah varken bunu yapmamışlar, sonra emekli olmuşlar, silahlar
gitmiş, birden bu arkadaşların darbe hayalleri ortaya çıkmış ve bu
arkadaşlarla ilgili kovuşturma başlamış. Buna itiraz edecek bir şey
yok, süreç garip olsa da biraz. Güç eldeyken yapılamamış. Burada
bir şey var. Vicdanlar açısından farklı bir durum. Bu davalar darbe
ile ilgili alandan bakıldığında ikidar partisi taraftarı olan da,
olmayan da destek aldı. Darbecilere karşı tutumu herkes destekledi.
Ama bu eziyet halini aldı. Yargılama meselesi vicdanlarda soru
işareti yarattı, şu aralar vicdanlarda mahkûm olma yolunda. Süreçte
muhalif ses olarak görülen aydın ve gazeteciler artık ne varsa bu
davalarla ilişkilendi ve başlama noktasından farklı noktalara
gelindi. Arada dağlar kadar fark var. İktidar bu konuyu nasıl
toparlayacağına bakıyor. Türkiye'de ABD izin vermedikçe kimse darbe
yapamaz. Bugün böyle bir şey olmaz. Ama yarın Sam Amca 'darbe
olsun' derse de olur."