MHP'li adaylar Tercüman'a konuştu

Abone ol

MHP liderliği için yarışan Ongun ve Aydın , Büyük Kurultay öncesi Halka ve Olaylara Tercüman’a konuştu.

Ramiz Ongun Kazanma şansım %95 MHP’yi şu an nasıl görüyorsunuz? MHP, üzeri küllenmiş ateş gibi. Üzerindeki külü atınca altındaki kor meydana çıkıyor. Gittiğim her yerde bir iki saat konuşuyorum, en az iki televizyon programına çıkıyorum. Salon toplantısı yapıyorum. Fikri potansiyeli anlatıyorum. 40 yıllık siyaset tecrübesini aktarıyorum. Orta ve alt gruba dayanabiliriz ama okumuşu en çok olan partiyiz. Aydın hareketini, özel bir bütünleşmeyi temsil ediyoruz. MHP aydın ve halkı buluşturuyor. Neden 3 Kasım seçimlerinde yüzde 10’luk bir kayıp oldu? 100 madde sayabilirim. Moralimizi bozar bir tek sebep var, 99 seçimlerinde yüzde 78’lik sağın lideriydik. MHP’nin, hükümeti kurması hakkıydı, hakkımıza sahip çıkmadık. Ne eksiğimiz vardı? Asıl sebep bu sorunun cevabı idi. Bir tek eksiğimiz vardı, irade eksikliği. Halk bize, “Sol partinin yedekliğine razı oldular, bunlar galiba Türkiye’yi yönetemeyecek” dedi. Halk tekrar oy verir mi? İşte 3 Kasım’da MHP’nin düştüğü durumun sebebi budur. Bu telâfi edilebilecek bir durum. Hizmete devam ederiz ve buna da hazırız. Özür borcumuz da var. Teşkilatlar gerçekten Bahçeli aday olsun diyor mu? Teşkilattan şu anlaşılıyor. Yüzde 60 oy kaybettiren MHP, tabanında suçlu olan Bahçeli’nin aday olmasını istiyor. Teşkilat olarak ortaya çıkanların aday göstermesi sorun çıkarıyor. O söz verdi. Aday olmasını istemiyorlar. “Sözünden dönerek aday olmaz, bizi ikinci defa mahkum eder, aday olması ayıp olur” diyorlar. Ben eğilim, kanaat sormam, geleneğimiz çok güzel, eğilimi ne olursa olsun gelir karşılar ve uğurlar. Soru cevap yaparım, tenkit ve tavsiyeleri alırım. Tabanla dinamik bir ilişki içinde olmanız gerekir. İnsanın değeri varsa teklifinin ve tenkidinin önemi var, neden dinlemeyeceğiz? Günlük dinamik bir iştir. Bir saat onlar bana, bir saat de ben onlara konuşsam teklifi alırız, tenkidi alırız. Tabanla delege açısından yüzde elli fark vardı. - Sizin gönlünüzdeki MHP nasıl? - Gönlümdeki MHP, bütün mesleki kuruluşlarla istişare, uyum halinde dinamik ve Türkiye’deki siyasetini çıkarsız yapan, demokratik, halka dayalı düşünen insanlarını, aydınlarını öne çıkarmış, insanı merkez kabul eden, adaletli bir seçim sistemini kabul etmiş, ilin il, ilçenin ilçe, delegenin delege olduğu seçilenlerin ancak seçenler tarafından belirleneceği, geleni yine getirenin götürebileceği, teknolojide yerine almış soygunu vurgunu engelleyebilen, halkını siyasete dahil eden... Soygun da böyle engellenebilir. Böyle bir MHP. Dış dayatmalar karşısında olan, bir kişilik iktidarlarla yönetilen bir Türkiye değil 70 milyonun yönettiği bir Türkiye.Tabii bir kişinin iktidarı dış dayatmacılarla vurguncunun hoşuna gidiyor. Siz de adaysınız, kongreden nasıl bir sonuç bekliyorsunuz? Bu kongre tabanın kongresi olacak diyorum. Düşünen insanları, bütün emektarları bütün insanlarımızın, bir gözyaşı dökmüşü tayin edeceği olacağına inanıyorum. Topyekün iradenin yansıyacağı bir kongre olacak diyorum. Kendime güveniyorum. 4 Kasım gecesinden beri bu tempoyla çalışıyorum. Onlar Ankara’ya geliyordu, şimdi ben onlara gidiyorum. Daha öncesi 8 ay onlar bana geliyordu. Dolayısıyla rahatladım, onları yerlerinde teşkilatlarında görünce rahatladım. MHP hani ölmüştü? Kazanma sansınız için bir oran vermenizi istesek... Yüzde 95 olarak görüyoruz. Biz oy vermeden önce heherkesin görüşünü alıyoruz. Koray Aydın MHP benimle kazanır Şu an MHP’yi nasıl görüyorsunuz? MHP tamamen kongre sürecine kilitlenmiş vaziyette. Parti, Genel Merkez ve teşkilat içe dönük bir çalışmanın yapıldığı bir dönemi yaşıyorlar. MHP Genel Merkezi’nin 12 Ekim Kongresi’ne kilitlenmeden dünya ve Türkiye’deki olayları okuyarak, aktif bir siyaseti yönetmeleri gerekiyor. Ama ne yazık ki, böyle olduğunu söyleyemeyiz. Bugünkü tutumu pasif ve sessiz bir görüntüdedir. MHP’nin hızla çıkması gerekmektedir.12 Ekim Kongresi’nde böyle bir sonuç, değişim ve sürecin şart olduğunu görüyorum. MHP’nin bir değişime ihtiyacı olduğunu söyleyebilirim. Bu yaygın bir kanaat halini aldı. Anlaşılıyor ki, MHP Kongresi böyle bir değişime sahne olacak. Sizin gönlünüzde nasıl bir MHP var? Bizim oluşturmayı düşündüğümüz yeni MHP, hareketli, dinamik bir görüntüye sahip olacak. Mücadelesini dişe diş yapabilecek, siyasetinin temeline af koyarak bunu halkla buluşturacak, canlı bir MHP. Ezilen toplum kesimlerinin sözcülüğünü yapabilecek, iktidarın yanlışlıklarını eleştirerek halka anlatacak. Onu bilgilendirecek, böylece onda oluşacak tepkiyi organize edecek. Toplumsal muhalefetin öncülüğünü üstlenmiş bir MHP. Yüzde 10’luk bir oy kaybının nedeni ne olabilir? Siz de bu dönemin Bakanı’ydınız. Her partinin toplum tarafından algılanış biçimi var. Halk rey verdiği partiyi nasıl algılıyorsa, iktidarda da öyle görmek istiyor. MHP’nin toplumun algılayış biçimine uygun bir iktidar ortaya koyamadığı anlaşılıyor. Bunun yanında MHP’nin tek adama dayanıp kendi iç müesselerini işletememesinin ağır bir bedelini de ödediğini söyleyebilirim. Sağlam bir iç hukukun olmaması keyfiliklere imkan veren bir yapının bulunması ve bu keyfiliklerin insafsızca kullanılması camiamızı kendi içinde yiyip bitirmiştir. Böyle dağınık bir ortamda, tek kişinin aldığı bir kararla zamansız bir seçime gidilmesi yanlıştır. Adaylık yarışında yerinizi aldınız. Nasıl bir sonuç çıkacağını düşünüyorsunuz? Kongre çalışmalarına ben merkezli değil, biz merkezli bir çalışmayla girdik. MHP’de tek kişinin düşünüp uyguladığı bir yapı yerine, kolektif şuurla yönetilecek yeni bir MHP yapılanmasına gitmeyi düşünüyoruz. Onun için arkadaşlarımızla beraber uzun süreden beri bir çalışma sürdürüyoruz. MHP’de yapısal reformlar yaparak değişimin öncülüğünü üstlendik. İcraatçı kimliğimizin kamuoyu tarafından bilinmesi dolayısıyla da bunu başarabileceğimize dair yaygın bir kanaat oldu. Bunun için bu kongreden değişim arzusunun geleceğini, suskun bir MHP’den dişe diş mücadele eden ve sözünü halkla buluşturan bir MHP’ye geçileceğini düşünüyorum. Kaybedebileceğinizi düşündünüz mü hiç? Kaybederseniz MHP’de kalacak mısınız? Kaybetmek aklıma bile gelmiyor. Rahatlık içindeyim. Çünkü bu konuda nefsi değil, aklı öne alan bir yaklaşım içindeyiz. Parti içerisinde sürekli hizmet edebilmeyi başarmış, 80 öncesi ve sonrasıyla örtüşen, çizgisi hiç kaybolmamış, birgün bile ayrı düşmemiş bir siyasetçiyim. Benim bu partide hafıza kaybım yok. Çok indim ve çıktım. İndiğim anlarda bile partiye bir nefer olarak hizmet etmeyi başarabilmiş bir siyasetçiyim. Nefsime yanılmadan bunu her zaman başardım. 12 Ekim’de ne kazanırsak çok seviniriz, ne de kaybedersek çok üzülürüz. Biz kazanırsak, MHP ve dolayısıyla Türk Milleti kazanacaktır. Bunu biliyoruz.

ter
Günün Önemli Haberleri