MHPli adaydan darbe planı yorumu
Abone olŞok belge muhalefet cephesinde yankı buldu. Bahçeli'ye karşı aday olan MHP'li Yılmaz AK Parti ve Erdoğan'ı suçladı.
MHP liderliğine aday olan Ahmet Reyiz Yılmaz darbe planı
iddiaları ve son l gelişmeleri yazılı açıklamayla değerlendirdi.
İşte o açıklama:
"Milletçe hafızamızı biraz zorlayalım;
Mersin başta olmak üzere birçok ilde kaç kere uğrunda kanlar akan
bayrağımız yakıldı ??
AKP iktidarından itibaren artan teröre kaç evladımız daha kurban
edildi ??
Musul ve Kerkük Kürtleştirilerek Türkmenler azınlık hale
getirilmedi mi??
Kıbrıs, Rumlar karşı çıkmasaydı elden gitmemiş miydi ??
DTP Kongrelerinde Atatürk resimleri ve Türk bayrakları, ayaklar
altına başka bir ülkede mi alındı ??
DTP’li Belediye başkanları milletin gözünün içine bakarak,
Diyarbakır kalemizdir naralarını başka bir ülkede mi attılar ??
Tüm bunlara rağmen 20 yaşında evlatlarımızın kanları başka bir
ülkede mi akmaya devam ediyor?
Biz bu listeyi milletçe nasıl uzatabileceğimizi çok iyi biliyor ve hatırlıyoruz. Ama yine de en zor anlarda AKP’ye karşı bir darbe gündeme dahi gelmemişken ki gelmemeli de hiçbir zaman, TSK demokratik tutumunu en zor anlarda bile, geçmişte hiç taviz vermeyeceği konularda dahi korumuşken, ortada darbe gerektirecek hangi koşul var ki, böyle bir konu gündeme gelmiştir... Ayrıca Sn. Başbakanın ABD ve İsrail ile olan yakın ve özel ilişkisi ve BOP eş başkanlığı kendisi için darbe konusunda en sağlam koruyucu kasklardan biridir. AKP Hükümeti açısından bu manada da bir endişeye de gerek yoktur.
Ne yazık ki, her defasında olduğu gibi, bu kez de, alakasız bir
gündemle, bu milletin ilgisi başka yöne çekilmeye çalışıldığı
şüphesi kuvvetle mevcuttur. Ve bu aldatma ve kandırma anlayışı
AKP’nin, milleti aldatmaya yönelik, geleneksel politik bir
enstrümanı haline gelmiştir. Bu son derece tehlikeli ve yanlış bir
anlayıştır. AKP’nin beyninde ve kalbinde bu anlayışa bağlı ciddi
hastalıklar mevcuttur. Milletimiz artık bu hastalıklı yapıyı görmek
ve anlamak zorundadır.
Hükümetin Yahudilerle olan işbirliği ve İsrail’e sağlayacağı bir
menfaat ne zaman gündeme gelse mayın tasarısında olduğu gibi,
ortaya başka alakasız bir mesele atılarak gündem
değiştiriliyor.
Sn. Başbakan İsrail konusundaki taban baskısı ve oy kaybından
duyduğu endişeyi gidermek için ‘Darbe Belge’si konusuna dört elle
sarılmıştır…
Nasıl olurda, Türkiye kamuoyu, Meclis ve siyasileri ile mayınlı
arazilerin İsrail’e verilmesi hatta İsrail’in baskısı ile
yasalaşmasını konuşurken ve Hükümet ve Başbakan hatta Cumhurbaşkanı
bu konuda vicdanlarda sorgulanmaya başlanacakken, onay haftası
başına denk gelecek bir şekilde ‘Darbe Belgesi ‘mesele gündeme
oturdu.
Cumhurbaşkanı bu yasayı tartışmak yerine, bir kez daha görüşülmek
üzere Meclise geri göndermek yerine neden ‘BELGE’ gündeminin en
ateşli anında imzalama yoluna gitti?? ÇİN gezisi ve yasa ile ilgili
sorulara muhatap kalmamak mı planlandı ?? Bunlar kamuoyumuzun
vicdanında cevap bulması gereken sorulardır.
Türkiye artık reel gündemlere yoğunlaşarak menfaatleri aleyhine
irtifa kaybetmekten vazgeçmek zorundadır. Tarih bu ülkede her
türden yalan ve yalancıyı lanetleyecektir.