MHP'den tahliye krizinde kaybeden açıklaması!
Abone olYargıda yaşanan tahliye krizinin yankıları devam ediyor. Tahliye kararı veren hakimler açığa alındı.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Yaşanan krizi değerlendiren MHP İzmir
milletvekili ve Grup Başkan Vekili Oktay Vural Türkiye'de hukuka
güven kalmadığını ve giderek demokrasiden uzaklaştığını
söyledi.
Yargının ak yargı ve paralel yargı arasına sıkıştığını söyleyen
Vural, tek kaybedenin de millet olduğunu belirtti.
MİTİNG MEYDANLARINDA VERİLEN
TALİMATLAR
Malesef hukuk sistemine, hukukun çalışmasına müdahaleler, miting
meydanlarında verilen talimatlar var. Dolayısıyla bir mahkeme
kararını uygulamayan savcılar var, Türkiye'de malesef artık hukuk
güvenliği yok, bağımsız ve tarafsız, vicdanına göre karar verecek
hakimlere de büyük baskı var, bu tablo bunu ortaya koyuyor.
HUKUN OLMADIĞI YERDE ZORBALIK
OLUR
Bugün malesef bir vatandaş hangi mahkemenin hangi kararına
güvenebileceğini bilemiyor, üstelik yürütmenin doğrudan doğruya
yargıya talimat verecek noktaya gelmesi Türkiye'de malsef
mahkemelerin vicdanlarına ve hukuka göre karar verme sürecine büyük
bir tehdit oluşturmuştur. İşine gelen mahkeme kararını tanıyor,
işine gelmeyen tanımıyor, hukukun olmadığı yerde zorbalık olur.
Meseleye bu açıdan bakılmalı, mahkemeler kararlarıyla konuşur ve bu
kararlara karşı hukuk sistemi içerisinde çözümlenmesi gereken
hususlardır ama malesef bu tablo hukuka karşı dışarıdan
müdahalelerin yapıldığı bir tablo.
BU KARAR MAHKEMELERİN ÜZERİNDE DEMOKLES'İN
KILICI GİBİ SALLANACAK
Şimdi artık hiçbir mahkeme, savcı ve hakim kendisini bir karar
vermede hür hissedemeyecektir, bu baskı, bütün mahkemelerin
üzerinde Demokles'in kılıcı gibi sallanacaktır. Bu bakımdan malesef
Türkiye'de artık, hukukun üstünlüğü ve mahkemelerin bağımsızlığı
gibi kavramlar bir tüketim malzemesi olarak tüketilmiş
görünmektedir. Bundan sonraki süre içerisinde mahkemelerin ve
hakimlerin vereceği kararlar herkes tarafından sorgulanacak duruma
gelecektir. Bir vatandaş bu durumda kendisi aleyhine çıkan bir
karar olduğu zaman "ben bu mahkeme kararını tanımıyorum" deme hakkı
yok mudur, nasıl o mahkemenin verdiği karara inanacaktır.
AK YARGI VE PARALEL YARGI ARASINDA
SIKIŞMIŞ BİR HUKUK
Dolayısıyla hakimlerimiz ve mahkemelerimiz malesef ak yargı ve
paralel yargı arasında sıkışmış vaziyettedir ve bunun kaybedeni
hukuk devletidir, milletimizdir. Türkiye bu kıskaçtan
kurtulmalıdır, Türkiye'nin ihtiyacı olan, bağımsız ve tarafsız,
Türkiye'nin vicdanına göre karar veren, hukukun üstün olduğu bir
demokrasi rejimidir. Bu yaklaşımlar malesef vatandaşlarda, hukuk
devleti kavramınınbir güvence taşımadığına ilişkin bir kanaatin
güçlenmesine yol açacaktır ve gücü olan haklı çıkan bir adalet
sistemi mülkün temeli olamaz.
YARGIYA DA AKREDİTASYON
UYGULANSIN
17-25 Aralık sürecinde de mahkeme kararları uygulanmamıştı, adli
kolluk hakim kararını uygulamamıştı, büyük müdahaleler yapılmıştı.
O zaman, Türkiye'de mahkemeler ve hakimler nezdinde de bir
akreditasyon sistemi getirsinler de hiç olmazsa vatandaş d abunu
bilsin. Yargıdaki bu gelişmeleri açıkçası bir otoriter ve
demokrasiden uzaklaşmış bir yönetim anlayışının tezahürü olarak
görüyorum. Bu kararlarla savcı ve yargıç teminatı yok
sayılmıştır.