MHP'den ilginç referandum çıkışı

MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın'dan ilginç referandum çıkışı! MHP'li Yalçın, AK Parti'nin referandum sürecinde TBMM'deki çoğunluğuna güvenerek bildiğini okuduğunu söyledi. Yalçın'a göre referandumun asıl kaynağı ise ABD! 

MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, partilerinin Bartın il başkanlığınca Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen ''Açılım Karanlığında Anayasa Değişikliği, Referandum ve Türkiye'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, "AK Parti'nin, açılım sürecinin başlangıcında olduğu gibi yine kendi bildiğini okuyarak TBMM'de sahip olduğu sandalye sayısı ile toplumsal mutabakatı yok sayarak anayasa değişikliğine gittiğini" öne sürdü.

AK Parti'nin, anayasanın toplumların ortak sözleşmesi olduğu bilincini taşımadığını savunan Yalçın, şöyle konuştu:

''AKP zihniyeti, demokratik haklar arkasına gizlediği çirkin emellerini gerçekleştirmek ve hesaptan kaçmanın yolu olarak yargıyı ele geçirmek için Türkiye'yi küresel güçlerin oyuncağı haline getirmektedir. Toplumun her kesiminin duyarlı olduğu konuları referandum paketinde istismar etmeye çalışan Başbakan, ülkücü şehitleri istismar etmekten geri kalmayarak ülkücü hareketin yaralarını kanatarak oy avcılığında sınır tanımaz bir haysiyet eksikliği göstermektedir. Anayasalar, toplumsal mutabakatla toplumun her kesiminin katıldığı görüşle demokratik tartışma iklimi ve üslubu ile hazırlanmak durumundadır. Bu nedenle toplumu oluşturan herkesin azami talep ve beklentilerini önce dinlemek, sonra değerlendirmek ve karara varmak esas olmalıdır. MHP, milletimizin önceliklerine, taleplerine cevap vermeyen ve dışarıdan sipariş edilen anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir.''

TERÖRLE MÜCADELE

AK Parti'nin 7 yılda terörle mücadeleden vazgeçtiğini de savunan Yalçın, şöyle devam etti:

''Müzakere ve mütareke sürecini başlatarak PKK terör örgütüne teslim oldu. AKP, Türkiye'yi bölmek isteyenlere cüret ve mevzi kazandırmıştır. Anayasayı değiştirme nedenleri ABD'ye köle ruhu ile teslim olan Başbakanın Yüce Divan korkusu ile yargıyı ele geçirerek hesaptan kurtulma telaşıdır. Devlet kurumlarını etkisizleştirerek, Türk milletinin direncini kırma isteğidir. Orduyu pasifleştirmek ve PKK terör örgütü karşısında aciz bırakmaktır. Açılım ihanetiyle uğradığı oy kaybından dolayı, bir daha bu güce sahip olamayacağını anlaması ve iktidar gücünü ne pahasına olursa olsun sonuna kadar kullanarak aldığı emirleri yerine getirmesidir. Anayasa değişikliği, açılımın parçasıdır, açılımın sahibi de ABD'dir.''