MHP'den ihraç edilen Sinan Oğan'dan bomba mesaj
Abone olMHP'den ihraç edilen Sinan Oğan, eski partisine "Ülkücüler iktidar bekliyor, 1 Kasım'da olmazsa her göreve hazırım" diye mesaj verdi.
MHP'den ihraç edilmesi Ankara siyasetinde deprem etkisi
yaratan 24. Dönem Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, ihraç sürecini,
aldığı adaylık tekliflerini ve bundan sonraki siyasi kariyerinde
hedefledikleri üzerine, Ahmet Hakan'a kritik açıklamalarda
bulundu.
Oğan, Hakan'a, Hürriyet'te yayınlanan 'Çarşamba Sohbetleri' serisi
kapsamında verdiği röportajında, hem AK Parti hem
CHP'den milletvekilliği teklifi aldığını ancak mahkeme kararıyla
MHP'ye döneceğini belirterek "Mevcut MHP yönetimi partimizi 1
Kasım'da tek başına iktidar yapmakla mükelleftir. Ülkücüler 13
yıldır iktidar bekliyor. 1 Kasım'da tek başına iktidar olamazsak
MHP iktidarı için ülkücü iradenin bize yükleyeceği her görevi
yapmaya hazırız" dedi.
"ARTIK SERBESTSİNİZ DEDİ"
Oğan, "Yurtdışı sergilerine giderken grup başkan vekilimiz Yusuf
Halaçoğlu'ndan izin istedim, verdi. Rapor sunmak için Genel
Başkan'a gittim. Yurtdışına giderken kendisinden niye izin
almadığımı sordu. "Sinan Bey sizi severim ama siz madem böyle kendi
kafanıza göre takılıyorsunuz, o halde artık serbestsiniz" dedi."
diyerek ihraç sürecinin nasıl başladığını ve sonuçlandığını
anlattı.
"BEN DAVA ADAMIYIM BENİM PARTİM MHP"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye sürekli "Genel başkanlığa
oynuyor" dedikodularının gittiğini söyleyen Sinan Oğan, "15 gün
sonra da 'Partiyi terk etsin, kendisine parti bulsun' diye haber
gönderdi. 'Ben dava adamıyım, benim partim MHP. Hiçbir yere gitmem'
dedim" diye konuştu.
İşte o röportajdan çarpıcı satırlar:
TÜRKSAM adlı strateji kuruluşunun başındaydım. Devlet Bey'e
danışmanlık yapıyordum. Kendisi benim nikâh şahidimdir, aile
büyüğümdür. Bana "Sizi Meclis'te görmek istiyorum" dedi. Ben de
"Başüstüne" dedim.
Iğdır'dan aday gösterildim. MHP Iğdır'da üçüncü partiydi. Birinci olduk.
Bu başarının yanı sıra Meclis'teki performans, ekranlardaki performans ile birleşince... Halkta teveccüh ve bizi bir takım yerlere yakıştırma başladı. Kimi parti sözcülüğüne, kimi de hızını alamayıp genel başkanlığa.
"BAZI İŞGÜZARLAR..."
Başta bunları önemsemedim. Ancak bazı işgüzarlar, bu yorumların
çıktılarını alıp Devlet Bey'in önüne koyunca sosyal medyadaki bu
yorumları sildirmek için eleman dahi istihdam ettim. Partide hain
ilan etme ve gammazlama maalesef bazı arkadaşlarımızın yükselme
yolu olmuş.
"GENEL BAŞKANLIĞA OYNUYOR"
Genel Başkan, benimle ilgili "Genel Başkanlığa oynuyor" şeklinde
kendisine sürekli götürülen dedikodulara rağmen bir süre sonra
benim iddia edildiği türden bir niyetimin de, faaliyetimin de
olmadığını gördü. Ama sosyal medyadaki teveccüh devam ediyordu.
Yorum yazanlara "Yazmayın, hem bana hem partimize zarar
veriyorsunuz" dediğim halde.
"O HALDE ARTIK SERBESTSİNİZ"
2014'ün Eylül'ünde Genel Başkan'a, "2015'te Ermenilerin büyük
hazırlıkları söz konusu. Karabağ, Hocalı şehitleri sergisi yapalım"
dedim. Genel Başkan, 'olur' verdi. Ankara ve İstanbul'da yaptık.
Yurtdışı sergilerine giderken grup başkan vekilimiz Yusuf
Halaçoğlu'ndan izin istedim, verdi. Rapor sunmak için Genel
Başkan'a gittim. Yurtdışına giderken kendisinden niye izin
almadığımı sordu. "Sinan Bey sizi severim ama siz madem böyle kendi
kafanıza göre takılıyorsunuz, o halde artık serbestsiniz" dedi.
Benimle yollarını ayırmak istediğini anlamıştım. 7 Haziran'a kadar bir sıkıntı çıkmasın diye sustum.
"KURUL İHRACA GEREK YOKTUR DEDİ"
Özensiz, içi boş suçlamalarla ihracım istendi. Gittim, Iğdır İl
Disiplin Kurulu'nda savunmamı yaptım. Kurul "İhraca gerek yoktur"
dedi. Bunun üzerine Iğdır teşkilatı feshedildi. Benim ihracıma
Genel Merkez karar verdi. Verdi ama ihracın talimatlandırılmış
kurullarda değil, vicdanlarda kabul görmesi önemli. Benim için
partide bir görev, bir makam önemli değildir, önemli olan
ülkücülerin gönlündeki makamdır. Benim ihracım MHP'yi iktidar
yapacaksa bir değil bin Sinan feda olsun.
"HEPİMİZ 1 KASIM'A ODAKLANMALIYIZ"
İçinde bulunduğumuz bu atmosferde, seçim öncesinde genel başkanlık
tartışması başlatmak doğru değil. Hepimiz 1 Kasım'a odaklanmalıyız.
Mevcut MHP yönetimi partimizi 1 Kasım'da tek başına iktidar
yapmakla mükelleftir. Ülkücüler 13 yıldır iktidar bekliyor. 1
Kasım'da tek başına iktidar olamazsak MHP iktidarı için ülkücü
iradenin bize yükleyeceği her görevi yapmaya hazırız.