MHPden Güle sert uyarı!
Abone olMHP İstanbul Milletvekili Atilla Kaya, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü sert bir dille Ermenistan'a gitmemesi için uyardı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün milli maç nedeniyle
Ermenistan’a yapacağı ziyaret tepkilere yol açarken MHP İstanbul
Milletvekili Atilla Kaya, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e açık
mektupla “Ermenistan’a gidip de bir maç uğruna ofsayda düşme"
çağrısında bulundu.
Atilla Kaya, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yönelik açık mektubunda,
Gül’ün Ermenistan’a yapacağı ziyarete sert tepki gösterdi. Kaya'nın
gönderdiği mektupta yer alan başlıklar şöyle;
İlk mektubu gönderemedim: Aslında bu metin
şahsınıza hitaben yazdığım ikinci açık mektup olacaktı. Ne var ki;
Ankara’da bir otel odasında adaşınız Arap kralının ayağına gitmeniz
üzerine kaleme aldığım ilk açık mektubu, tüm çabalarıma rağmen,
hissiyatımdan arındırıp yadırganmayacak nezaket ölçülerine
çekemediğim için yayımlamaktan vazgeçmiştim.
(...) Bir bakan olarak, 1996 yılında Kaddafi’nin çadırında
başlayan yürüyüşünüzün sizi, bir cumhurbaşkanı olarak, Suudi
Kralının otel odasına taşıması devlet anlayışınızın dolaysız bir
sonucuymuş. Bununla birlikte, unutulmamalıdır ki; tutarlılık adına
yanlış olanın devam ettirilmesi bir erdem değildir. Bunu,
hakkınızdaki kanaatimin kökleşmiş olmasına rağmen, olası Ermenistan
ziyaretiniz konusunda sizi uyarmak amacıyla yazıyorum" dedi.
Ermenilerin niyeti kötü: Ermenistan’ın Ağrı’yı, Van’ı
‘Karabağ’ yapmaya gücü yetmese de, ‘Karabağ’ örneği niyetinin,
hedefinin ve gücü yettiğinde yapacaklarının bir göstergesidir.
Ermenistan, Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın tarihini birbirinden
ayırıyor değildir. Bu asıl başında bulunduğunuz Türkiye Cumhuriyeti
Devleti’nin tavrı olmalıdır. Unutulmamalıdır ki; Mehmetçiğin
Azerbaycan’ın koynunda yatması nedensiz değildir.
Türkeş'i anlamaya gücünüz yetmez: Dışişleri
Bakanı’nın Alparslan Türkeş’i anlamaya ihtiyacı olduğu fakat
niyetinin olmadığı bu sözleriyle ortaya çıkmıştır. Alparslan
Türkeş’in devlet geleneğini temsil ettiği muarızlarınca da teslim
edilmiştir. Ne var ki; rahmetli Başbuğumuz anayasal bir yetki
olarak devleti temsil ediyor değildi. Ayrıca, Türkeş’in yapmaya
çalıştığını anlayıp devam ettirebilmiş olsaydınız, siz de bugün
Sarkisyan’la değil Petrosyan’la görüşmeye hazırlanıyor olurdunuz.
Aradaki farkı anlatmaya yarayan ve devletin elinde bulunan bilgiler
en çok da size ve halefinize yakındır" dedi.