MHP'den çok sert 100'üncü yıl açıklaması!
Abone olMHP milletvekili Sinan Oğan, 1915 olaylarının 100. yıldönümündeRusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Vatikan ve Avusturya'nın "soykırım" ifadesini kullanmasını sert dille eleştirdi.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
1915 olaylarının 100'üncü yılında yapılan,
önce Vatikan Papasının "soykırım" demesiyle
başlayan, ardından Avusturya ve Rusya'nın da aynı tanımlamayı
kullanmasıyla devam een tartışma bugün de sıcaklığını koruyor.
Ayrıca, Obama, 1915 yılı olayları için geçen yıl olduğu gibi
"Büyük Felaket" ifadesini kullandı.
MHP Iğdır milletvekili Sinan Oğan, kullanılan
"soykırım" kelimesine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
Başbakan Davutoğlu'nun yaptıkları açıklamalarla kapı araladığını
söyledi. “Kimler geldi kimler geçti felekten, un
elerken deve geçti elekten” atasözünü hatırlatan
Oğan, "Şimdi Türkiye’nin araladığı bu kapıdan önce Papa
geçerken Putin ve Joachim Gauck onu izledi…" dedi.
Oğan'ın internethaber'den Nesrin
Yılmaz'a yaptığı açıklamalar şöyle:
FIRSATI ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU
VERDİ
Geçtiğimiz 23 Nisan’da dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
“Taziye” mesajı ve bu yıl da Başbakan Ahmet
Davutoğlu’nun geçtiğimiz yılki mesaja da atıfta bulunarak
yayınladığı mesaj Ermeni Diasporası ve Ermeni Dostları için
beklenen fırsatı vermiştir. Zira bir “fare deliği”
kadar da olsa bu çevreler için kapının aralanması beklenen fırsatı
vermiştir. Türkiye’nin 98 yıldır sergilediği dik duruşun son iki
yılda kırılması ve bir kapı aralanmasıyla beraber bu tarihi fırsatı
bekleyen ülkeler birer birer bu kapıdan geçmeye başlamışlardır.
Önce Vatikan, Ardından Avusturya ve şimdi de Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin, sonrasında Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck…
PUTİN'İN BU KADAR İLERİ GİDECEĞİ TAHMİN
EDİLMİYORDU
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in klasik Ermenistan yanlısı
tutumu biliniyordu ama bu kadar ileri gideceği tahmin edilmiyordu.
Kırım’ı ilhakı ve Ukrayna topraklarında ayrılıkçıları desteklemesi
karşısında Türkiye’nin sessiz kalmasına rağmen Avrupa’dan
dışlanırken sadece Türkiye’nin yanında yer aldığı, daha iki gün
önce büyük bir Nükleer Santral yapımına başlayan, Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın şahsi dostum dediği Putin’in bu kadar ileri gitmesi de
Türkiye’nin bu kapı aralama siyasetinin bir sonucudur.
UN ELERKEN DEVE GEÇTİ
ELEKTEN
Hani bir söz vardır benim de çok sevdiğim ; “Kimler
geldi kimler geçti felekten, un elerken deve geçti
elekten” diye… Şimdi Türkiye’nin araladığı bu kapıdan önce
Papa geçerken Putin ve Joachim Gauck onu izledi… Siz bir defa
kapıyı fare deliği kadar bile olsun aralarsanız sonra o kapıdan
kimlerin geçeceğini kestiremezsiniz… Türkiye Dışişleri Bakanlığı,
"hukukun katli" olarak nitelediği Avusturya
Parlamentosu'nun 1915 olaylarına ilişkin bildirisinin, büyük infial
yarattığını belirterek, Viyana Büyükelçisi Hasan Göğüş'ün
Türkiye'ye çağrılması kararını almıştı. Vatikan ve Viyana’dan sonra
ne olacak, sırada Moskova ve Berlin Büyükelçisi mi var. Böyle
giderse başkentlerde Büyükelçi kalmayacak…
ESNETİRSENİZ
SİLKELERLER
Cumhurbaşkanının taziye sunduğu, Başbakanının bunu tekrarladığı,
Başbakan Baş Danışmanının “Soykırım” dediğine
amiyane tabir ile “Elin adamı” “soykırım” demesi
çok mu diyeceksiniz. Bizimkilerin anlamadığı dış politika böyle bir
şeydir. Siz duruşunuzu biraz esnetirseniz sizi silkelerler. Taa ki,
düşürünceye kadar. Bugün Türkiye için de yapılan budur. Dış
politika deneme yanılma yöntemi ile sonuç alınacak, element
uydurularak mesafe katedilecek bir alan değil. En ufak bir
açığınızın bile anında karşı tarafça fırsata çevrileceği bir
alandır. Maalesef ki, Türkiye son 12 yıldır her alanda olduğu gibi
Ermeni sorunu konusunda da duvara toslamıştır…
KONU DİNSEL BOYUT
KAZANDI
Vatikan Papası’nın “soykırım” topuna girmesiyle
aslında hadise başka bir evreye geçmiştir. Zira artık bu konu
dinsel bir boyut da kazanmıştır. Öte yandan Çanakkale Zafer’inin
100. Yıldönümü kutlamalarına ise hastalandığı ileri sürülen
Kardinal yerine, sanki Vatikan’da Kardinal kıtlığı varmış gibi
yenisinin de gönderilmesine ihtiyaç duyulmamıştır.
Dikkat edilirse ne Vatikan Papa’sı, ne Putin, ne Alman Meclisi, ne Avusturya Meclisi ne de diğerleri, hiç birisi ASALA Terör Örgütü tarafından katledilen diplomatlarımızdan tek kelime bile etmeyerek adeta bu terörü haklı bulmuş ve terörü desteklemişlerdir. Hiç birisi Anadolu’da, Ermenistan’da, Azerbaycan’da ve en son da Hocalı’da Müslüman Türklere karşı yapılan soykırım akıllarına bile gelmedi…
100 yıl önce değil yetmişli yılların başından itibaren 42
diplomatımızı şehit eden ASALA Terör Örgütü katilleri bugün
Ermenistan’da “Kahraman” olarak kabul edilmekte ve
ayrıcalıklı bir konumda bulunmaktadırlar.
ÜST AKIL DEVREDE
Türkiye’de aslında bu yüz yıllık sorun noktasında yeni bir
dönemin açıldığını da ifade etmemiz gerekir. Bu yeni dönemde
anlaşılan o ki, bir “Üst Akıl” “eli devrededir. 3
siyasi parti “Soykırım” vardır demekten çekinmeyen
3 Ermeni kökenli vatandaşımızı seçilebilecek yerlerden aday
gösterip meclise taşırken Hocalı, Karabağ ve Ermeni Sorunu
konusunda hassasiyet gösteren mevcut milletvekillerini liste liste
dışı bırakmışlardır. Düşünün Avrupa Parlamentolarında Türk adaylar
“Soykırım” yoktur dedikleri için adaylıkları iptal
edilip listeden atılırken Türkiye’de “Soykırım”
vardır diyenler elini kolunu sallaya sallaya Gazi Meclisimize
gireceklerdir. Buna rağmen bu konudaki hassasiyet gösterenler ise
liste dışı kalacaktır. Korkarım ki, Avrupa Ülkeleri
Parlamentolarında yaşananlar yakında Gazi meclisimizde de
tekrarlanacaktır.
HDP HOCALI İÇİN TEK KELİME
ETMİYOR
Gazi Meclisimiz çatısı altında bulunan 3 siyasi partiden HDP ise
konuyu birkaç adım değil, birkaç km öteye götürerek Ermenistan’da
faaliyet gösteren herhangi bir partiden farksız olarak
Ermenistan’dan özür dilemeyi seçim programına koyarken yanı
başındaki Hocalı’da yaşananlar hakkında tek kelime etmeyi
akıllarına dahi getirmiyor.
BÜYÜK FELAKET DENMESİNE
SEVİNİYORLAR
Papa, Putin ve şimdi de gözler Obama’da… ABD Başkanı’nın bu yıl
her yıl tekrarladığı “Mets Yeğern” sözü yerine
“Soykırım” kelimesini kullanıp kullanmayacağı
merakla bekleniyordu. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre obama
bu yıl da geçtiğimiz yıllarda kullandığı “Mets
Yeğern” yani Büyük Felaket sözcüğünü kullanacaktır. Bu
sözcüğün ne anlama geldiğini bilmeyenlerin buna sevindiğine bile
şahit olmaktayız. Obama ilk defa 2010 tarihinde bu kelimeyi
kullanmaya başladığında dönemin başbakanı RT Erdoğan “Sayın
Obama bizim hassasiyetimizi anladı, Soykırım kelimesini
kullanmadı” demiştir. Basınımızda ise "korkulan
olmadı, bu sene de soykırım demedi” başlıkları
atılmıştır.
ERMENİLER YAHUDİLERİ
KOPYALIYOR
Mets Yeğern sözcüğü soykırım sözcüğünü bile aşan çok daha ağır
’Büyük Kırım, büyük soykırım’ anlamına gelir.
’Yegern’ sözcüğü tek başına “insanlık
suçu” anlamına gelir. Son yıllarda Ermeniler Yahudileri
yakından incelemiş ve onların yaptıklarını birebir
kopyalamaktadırlar. Bugün dünyada nasıl ki,
“Holocost” kelimesi kullanıldığında herkesin
aklına bu kelimenin etiminolojisine bakmadan Yahudilere yapılan
soykırım” anlamı akıllarına geliyorsa aslında Mets Yegern sözcüğünü
de “Holocost” gibi tanıtarak bu sözcük
kullanıldığında “Ermenilere yapılan soykırım”ı
akıllara getirmek istiyorlar.
SOYKIRIMA UĞRAYAN MÜSLÜMAN TÜRKLER
ANILACAK MI?
Diğer yandan Başbakan Ahmet Davutoğlu İstanbul’da Patrikhane
tarafından düzenlenen ayine katılacağını önceden açıklamış
bulunmaktadır. Merak ediyorum Patrikhanedeki ayinde ASALA
Terörsitlerinin şehit ettiği diplomatlarımız da anılacak mıdır?
Erivan’da, Bakü’de, Guba’da ve en son da Hocalı’da soykırıma
uğratılan Müslüman Türkler de anılacak mıdır? Ermeni çeteleri
tarafında AKP’nin kiliseyi onardığı, Çan’ını taktığı ve ayine
açtığı Akdamar adasına tecavüz için götürülen 150 müslüman Türk
kadın da anılacak mıdır? İffetlerini korumak için Van gölüne
atlayarak hayatlarına son veren bu kadınlar için Van’da aynen
Kilise onarıldığı gibi bir İffet Anıtı da açılacak mıdır?
Anadolu’da bir bütün olarak Ermenilerce katledilen 750 binden fazla
Müslüman Türk için de dua edilecek midir?
TÜRKİYE 100. YIL İÇİN YETERLİ HAZIRLIK
YAPMADI
Maalesef ki, Türkiye sözde “Soykırım”
iftiralarının 100. Yılına yeterli hazırlık yapmamıştır. Sadece şu
sorunun sorulması bile Ermeni tezlerinin çürütülmesine yeterlidir.
1.5 milyon ermeniyi katlettiğimiz ifade ediliyor. Peki hiç
hesaplama yapılmış mıdır, 1.5 milyon insan cesedini gömmeye
kalksanız kaç şehri toplu mezar haline getirmeniz gerekir?
Iğdır’da, Kars’ta, Van’da, Erzurum’da onlarca Müslüman toplu
mezarları varken Ermenilerin gömüldüğü iddia edilen bu mezarlar
nerede? Hitler gibi cesetler yakılmadı, uzay mekiğine bindirilip
Mars’a gönderilmedi. Ermenilerin şimdiye kadar sunduğu kemiklerin
en erken yaşı milattan önceye dayanıyor ve tek bir toplu mezar
gösterebilmiş değiller.
ERMENİLERİN İFTİRALARINA KANMAYIN DİYE
HAYKIRACAĞIZ
Hükümet tarafından Ermenilerin çalışmaları hafife alınmış ve fazlaca naif davranmıştır. Devlet olarak gerekli tedbirler alınmadığı gibi Sivil Toplum Kuruluşları olarak da gerekenler yapılmamıştır. 3 milyondan fazla Türk’ün yaşadığı Almanya’da bile hükümet bu iftiraları ciddiye alıp Türkleri “Soykırımcı” olarak yaftalamaya hazırlanırken Almanya ve Avrupa Türklüğü Almanya’yı inim inim inletememişlerdir. Seçimler söz konusu olunca Avrupa’yı su yoluna çeviren AKP’li vekiller Avrupa’da ortalıkta gözükmemektedirler, bütün kesimler için geçerli olmak üzere ifade ediyorum birkaç münferit çaba dışında Türk teşkilatları büyük çaplı mitingler yapmamışlardır. Bütün bunlara rağmen biz bugün 24 Nisan 2015 tarihinde Fransa’nın Strazburg şehrinden haykıracağız. Ermenilerin iftiralarına kanmayın, Türkler tarihin hiçbir döneminde soykırımcı olmamıştır ve asıl soykırımcıların izini Hocalı’da aramak gerekir diye…