MHP'den CHP'ye sert koalisyon cevabı
Abone olMHP'li Semih Yalçın, Kılıçdaroğlu'nun koalisyon teklifi sonrası yaptığı açıklamaları eleştirdi. Yalçın, CHP için AK Parti'yi işaret etti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, koalisyon
tartışmalarında asıl sorunun seçeneksizlikten değil ilkesizlikten
kaynaklandığını söyledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun koalisyon ve
başbakanlık teklifi sonrası yaşanan tartışmalara da değinen Yalçın,
CHP'den çözüm sürecinde birlikte hareket ettiklerin iiddia ettiği
AK Parti ile koalisyon kurmalarını istedi.
Semih Yalçın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamasına cevap olarak yazılı bir açıklama yaptı. CHP'nin Cumhuriyet'in değerlerine sahip çıkması gerekirken, çözüm sürecinin mimarı ve uygulamacısı olmak istediğini söyleyen Yalçın, şunları ifade etti;
"MHP’yi millete havale etmeye kalkan zihniyete de hatırlatmamız: ’MHP’yi millete havale edemezsiniz çünkü partimiz zaten milletin sinesindedir’. Bu nedenle MHP milletsiz ve devletsiz bir koalisyon seçeneğini asla düşünemez. O halde HDP ile aynı çuvala girmeyi göze alabilen CHP’ye AKP ile koalisyona gitmeyi salık veririz. Asıl sorun; koalisyon seçenekleri veya seçeneksizliği değil, siyasi partilerin ilkesizliğidir.
Semih Yalçın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamasına cevap olarak yazılı bir açıklama yaptı. CHP'nin Cumhuriyet'in değerlerine sahip çıkması gerekirken, çözüm sürecinin mimarı ve uygulamacısı olmak istediğini söyleyen Yalçın, şunları ifade etti;
"MHP’yi millete havale etmeye kalkan zihniyete de hatırlatmamız: ’MHP’yi millete havale edemezsiniz çünkü partimiz zaten milletin sinesindedir’. Bu nedenle MHP milletsiz ve devletsiz bir koalisyon seçeneğini asla düşünemez. O halde HDP ile aynı çuvala girmeyi göze alabilen CHP’ye AKP ile koalisyona gitmeyi salık veririz. Asıl sorun; koalisyon seçenekleri veya seçeneksizliği değil, siyasi partilerin ilkesizliğidir.
YÜZDE 60'LIK BLOK
Yüzde ’60’lık blok’un gerçekten caiz bir tabir olabilmesi için, ortaya çıktığı varsayılan blokta yer aldığı düşünülen siyasi partilerin fikir ve ilkelerinde, beyannamelerinde, halka verdiği sözlerde en azından asgari müştereklerin olması icabeder. Çok iyi bilinmektedir ki Türkiye’de hukuk ve demokrasiyi tahrip eden mihrakların başında PKK ve onun siyasi kanadı gelmektedir. PKK; KCK mahkemelerini hukuk tahribata uğradığı için değil, bilakis baskı ve tasallut altında tuttuğu kitleleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yasalarına uymamaya zorlamak ve onları illegal yollara sevk edip devlet içinde devlet olabilmek için kurmuştur. Üstelik PKK buna, AKP iktidarı yargıyı tekeline almadan ve yasalarla oynayıp dejenere etmeden önce başlamıştır. Silahların gölgesinde demokrasi işletilemez ve hukukun üstünlüğü sağlanamaz. Madem HDP seçime girmiş ve milyonların oyunu almıştır, eksikleriyle de olsa, öncelikle ’Cumhuriyet’in 13 yıllık Reklam arası’ndan önceki yasalarına tabi olacağını ilan etmelidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin otoritesini tanımalıdır. Ancak o zaman Türkiye Partisi olarak kabul edilmesi mümkün olabilecektir.
"PKK’NIN HEDEFİ BAĞIMSIZ BİR DEVLET
KURMAKTIR"
Demokratik hakların tanınması ve hukukun üstünlüğünün
sağlanmasındaki eksikliklerin giderilmesi, demokrasiye bütün kurum
ve kurallarıyla işlerlik kazandırılması için gereken adımların
atılması ancak o sayede mümkün olabilecektir. Yüzde 13’ün üzerinde
oy alıp seksen milletvekili çıkarmak, hiçbir partiye devletimizin
yasalarını tanımama ve devlete kafa tutma hakkı vermez. Hal
böyleyken Sayın Kılıçdaroğlu, MHP’ye HDP destekli bir ortak hükümet
kurma teklifini dillendirirken böyle yasa tanımaz silahlı bir
oluşumla hukuk sisteminin taşlarını nasıl yerli yerine
oturtacağını, başta 17-25 Aralık Yolsuzlukları olmak üzere bütün
hukuksuzlukların üzerine nasıl gidebileceğini kamuoyuna
açıklamamıştır.
Oysa illegal bir silahlı örgütün siyasi kanadıyla hukukun üstünlüğünü geçerli kılacağını ve demokrasiye işlerlik kazandıracağını sanmak, suçluları hapishanede gardiyan; mahkemede hakim, savcı ve avukat yapmaktan farksızdır.
PKK’nın hedefi, Türkiye topraklarında önce özerk sonra da bağımsız bir devlet kurmaktır. HDP sözcülerinin dillerinin altında sakladıkları, demokratikleşme kabuğuna sarılı, midede hazmedilemeyeceği için bağırsakta çözülmesi hedeflenen enterik kaplı bakla budur. Ama bunu açıkça deklare etmek için zamanı ve zemini müsait bulmadıklarından, gizli niyetlerini elastiki kavramlarla setretmektedirler."
Oysa illegal bir silahlı örgütün siyasi kanadıyla hukukun üstünlüğünü geçerli kılacağını ve demokrasiye işlerlik kazandıracağını sanmak, suçluları hapishanede gardiyan; mahkemede hakim, savcı ve avukat yapmaktan farksızdır.
PKK’nın hedefi, Türkiye topraklarında önce özerk sonra da bağımsız bir devlet kurmaktır. HDP sözcülerinin dillerinin altında sakladıkları, demokratikleşme kabuğuna sarılı, midede hazmedilemeyeceği için bağırsakta çözülmesi hedeflenen enterik kaplı bakla budur. Ama bunu açıkça deklare etmek için zamanı ve zemini müsait bulmadıklarından, gizli niyetlerini elastiki kavramlarla setretmektedirler."