MHP'den Başbakana tepki yağıyor!
Abone olBugün günlerden salı. Yani partilerin grup toplantılarının olduğu gün. Bahçeli'nin sözlerini eleştiren Başbakana MHP'li vekillerden tepki yağıyor!
NESRİN
YILMAZ/İNTERNETHABER-ANKARA- Bugünkü grup
konuşmaları sonrasında MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, Bursa
mitinginde "Vur de vuralım, öl de ölelim" sloganına karşı
verdiği, "O günler de gelecek" yanıtının arkasında durduğunu
söylemesi damga vurdu. Başbakanınsa grup konuşmasında Bahçeli'nin
bu sözlere sert çıkması MHP'li vekilleri kızdırdı. MHP milletvekili
Özcan Yeniçeri ve Muharrem Varlı internethaber'e konuştu.
Özcan Yeniçeri, Türkiye'nin başına bir çorap örüldüğünü ve
MHP'nin ülkesini korumaktan asla vazgeçmeyeceğini
söyledi:
AKP BDP'Lİ OLDU
"Parlamentoda 3 tane siyasi parti var, AKP, CHP, BDP ve MHP. BDP
zaten PKK'nın meclisteki siyasi temsilcisi, AKP anlaşıldı ki
kraldan çok kralcı, biraz daha fazla BDP'li. CHP de kredici parti.
Bu çerçeve içerisinde MHP'nin farklı bir duruş içerisinde olmasını
hazmedememek demokrasiyi hazmedememektir. Çok net söylüyorum ki,
dün söylediğinin bugün tam tersini yapan bir başbakanın her
söylediğini herkes alkışlarsa o demokrasiye nasıl güveneceğiz biz.
Bu yönetime demokrasi denebilir mi? Başbakana göre, Kürt sorunu
denen sorun ülkenin sorunuydu Avrupa karışamazdı, füze kalkanı
müslümanlara karşı kurulmuş bir tuzaktı, Türkiye'de kurulamazdı ve
bu başbakana göre Suriye ve İran dostluğu karşıda bir yerde
duruyor. Başbakanın söyledikleri ve yaptıkları hakkında ciddi bir
aykırılık var, o halde birilerinin başbakana yaptıklarının yanlış
olduğunu, attıkları adımın ülkenin menfaatine uygun olmadığını
söylemesi gerekiyor, bu görevin yerine getirilmesi
lazım."
ÜLKE İŞGAL EDİLİRKEN SUSACAK
MIYIZ?
"Biz sayın Başbakanın hoşuna gitsin diye bir açıklama yada konuşma
yapmıyoruz. Başbakan ne kadar çok MHP liderinin de görüşlerini
eleştirirse o görüşlerin ne kadar rafine ve doğru olduğu ortaya
çıkar. Başbakan BOP'un eşbaşkanı olduğunu ifade etti, kendisine
defalarca istifa etmesi için ya da açıklama yapması için çağrıda
bulunduk. Bugüne kadar böyle bir açıklama gelmedi ve şu anda
kendisi Türkiye Cumhuryeti'nin Başbakanı değil, BOP'un eşbaşkanı
olan bir zatın uygulamalarını gerçekleştiren kişidir. Buna karşı
çıkmak da ülkesini, dilini, milletini seven herkesin yapması
gereken birşeydir."
"Ülke işgal edilecek, ülke bölünecek, ülkede dil içerisinde dil,
millet içerisinde millet, sınır içerisinde sınır meydana
getireceksiniz bu millet sessiz sedasız, uyuşturulmuş bir biçimde
oturup bunun sonucuna katlanacak, birileri böyle olacağını mı
sanıyor? Düne kadar elinde silahla dağda Mehmetçik şehit eden,
ellerinde Mehmetçik kanı bulunan insanların elini sıkıyor Sayın
Başbakan, onlarla işbirliği yapıyor, onlarla rota çiziyor. Bu
memleketin ekmeğini yiyip, suyunu içen herhangi birisinin bunu
makul ve meşru görmesi, vicdanında veya aklında bir problem
olduğunu gösterir. Bu memlekette köpeksiz köyde değneksiz
gezilmeyeceğini Türk milletinin hassasiyetlerine saygılı bir
şekilde davranmak durumunda ve konumundadır, kendisini başkana
yapabilmek, Anayasayı değiştirebilmek için İmralı'daki eli kanlı ve
"Ben Tanrıyı aştım, Öcalan oldum" diyen yarı zerdüşt, yarı, tabiri
yerindeyse, Putperest olan kişiyle oturup tükiye'nin geleceğini
konuşmak Türkiye'nin geleceğini karartmak için yapılmış bir
komplodur."
BAŞBAKAN TİTREYİP KENDİNE
GELMELİDİR
"Şu anda Uluslararası sistemin dayattığı bir projeyi devreye
sokuyorlar. Bu projeye göre Türkiye, yerel yönetimlerin güçlenmesi
adı altında özerk Kürdistan'ın kurulması, onun da yanında
Büyükşehir Belediyeleri ile bunun devreye sokulması söz konusu.
Bunlar, milletten saklanıyor. Güneydoğu'da ne kadar devlet
otoritesi, ne kadar KCK otoritesi olduğu tartışılır. Ne yapalım
peki, vatanın bir bölümünü vatan bayrağından ayırarak, vatan
hukukundan ayırarak mı bir yönetim ortaya konmasını seyir mi
edeceğiz? Şunu söyleleyim, Sayın Bahçeli çok ciddi bir uyarı
yapmıştır ve bu uyarıyla Başbakanın titreyip kendisine gelmesi
gerekir. ABD-İsrail tutsaklığından kurtulması ve Türk milletinin
hassasiyetlerine uygun bir hale gelmesi gerekir. Hiçbir şeye karşı
Trükiye sigortalı değil, pnun için Sayın Başbakanın söylenenleri
çarpıtması manidardır. Sayın Başbakanın demokrasi ve sivil
siyaset diye bir problemi yoktur, sivil siyasete diz çöktüren
silahlı siyasetin savunucusu haline gelmiştir. Şu anda PKK,
demokrasiye karşı şiddetin galibi olmuştur. Demokrasiye galip
gelmenin yansımasırı PKK ile olan ilişkidir. Başbakan hangi kavramı
kendi lehine kullanabiliyorsa onu kullanarak kendi lehine siyaset
yürütmeye çalışmaktadır. Bürün amacı, bütün gücü elinde toplayacak
olan Başkanlığı alabilmek."
" Bu açılım safsatası ortaya çıktıktan sonra, şu anda birileri
yüksek moral ve yüksek performans içerisinde bir şeyleri millete
dayatma konusunda çalışıyor. Bir tarafın değerleri yükseltilirken
diğer tarafında kafasına vuruluyor, jandarmayla, askerle, şunla
bunla denetim altında tutulmaya çalışılıyor"
Devlet Bahçeli'nin "Vur de vuralım, öl de ölelim" sloganına
Devlet Bahçeli'nin verdiği, "O günler de gelecek" sözlerinin
arkasında olduğunu söyleyen Yeniçeri şunları söyledi:
"Kadrolu medyanın kadrolu MHP düşmanları bu sözü çok saptıryor.
Bundan beslenen işbirlikçi bir medya söz konusu ve tüm bunlar
onların zırvaları. Milletin uyanık, dinamik ve diri olması gerekir.
Her şey demokratik sivil siyaset içerisinde gerçekleşecektir, o
sözün anlamı da budur. Bu sözlerin altında başka bir şey
aramasınlar, doğrudur ve MHP'nin başlattığı bu mitingler devam
edecektir."
MHP milletvekili Muharrem Varlı ise, bu sözlerin savaş
çağrısı değil, ülkenin bütünlüğünü korumak için söylendiğini ve tüm
MHP'nin bu sözlerin arkasında olduğunu belirtti:
MİTİNG HAKKIMIZ YOK
MU?
"MHP'nin yaptığı mitinglerin ana konusu zaten, "ülkene sahip çık".
Bursa'da başlamamızın nedeni de, Osmanlı Devleti'nin
kurulduğu yer olması. Bir tarafın bölücülerle pazarlık yapma hakkı
varken, bizim miting yapma hakkımız yok mu? Biz en demokratik
hakkımızı yapıyoruz, Türk milletine gidip bu olanları anlatacağız.
Son kararı Türk Milleti verecek. Biz MHP olarak, savaştan yana
değiliz, biz sadece ülkenin bölünmesini istemiyoruz, onların bütün
planlarının amacının ülkeyi parçalamak olduğunu bildiğimiz için bu
mitingleri yapıyoruz ve halka gidiyoruz.
"Sayın Bahçeli, "o günler de gelecek" sözlerinin arkasındayım dedi,
biz de Sayın Genel Başkanımızın arkasında olduğu her şeyin
arkasındayız."