MHP'den Ali Babacan'a sert tepki: Ali Babacan isimli ne idüğü belirsiz zat
Abone olMHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, Kürtçe anadilde anayasa güvence ve vatandaşlık tanımını değiştirme sözü veren Babacan'ı çok sert sözlerle eleştirdi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih
Yalçın, Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili Bahçeli'yi eleştiren
Kılıçdaroğlu'nu " kendi söküğünü dik, ayıplarını ört; bizim
mafyayla, torbacılarla işimiz olmaz" sözleriyle eleştirdi
Yalçın, Kürtçe anadilde anayasa güvence ve vatandaşlık tanımını değiştirme sözü veren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'a da sert sözlerle yüklendi.
"Eğer bu ülkede siyasi mafya varsa, ki var; başını CHP çekiyor"
Yalçın’ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:
"Kılıçdaroğlu ve yancıları aday belirleme sürecinde çuvalladığından, dikkatleri üzerlerinden uzaklaştırıp başka noktalara sevk etmeye çalışıyor. MHP'ye sardırma çabaları bu yüzden... CHP'nin başındaki çelimsiz ve çaresiz zat, ne zaman başı sıkışsa MHP'ye ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye en adi iftiralarla saldırıyor. Kemal Kılıçdaroğlu, önce kendi söküğünü diksin, kendi ayıplarını örtsün, sonra başkalarında kusur ve eksik aramaya kalksın. CHP'nin başı şunu bilsin: MHP'nin mafyayla, torbacılarla işi olmaz. Eğer bu ülkede siyasi mafya varsa, ki var; başını CHP çekiyor. Öyle bir mafya ki yedi kocalı Hürmüz gibi... Herkese kırıtıp her kesime ilişiyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun zerre kadar şerefi, haysiyeti ve namusu varsa; önce PKK'ya hangi sözleri verdiğini, DEVA Partisi'nin başındaki çapsız âdemle birlikte ayrılıkçı Kürtlerin acentesi HDP'ye hangi bölücü taahhütlerde bulunduğunu açıklar.
“Ali Babacan isimli ne idüğü belirsiz zat…”
Ali Babacan isimli ne idüğü belirsiz zat, günlerdir anayasa'da
değiştirilmesi mümkün olmayan ilk dört maddenin değiştirileceğini
konuşuyor. Türkçe ile birlikte Kürtçe'nin eşit statüde yer alacağı
iddiasını dile getiriyor. Babacan, bin yıldır Türk'e ait olan
egemenliği başka unsurlarla paylaşmaya cüret ediyor. Aynen
Kılıçdaroğlu gibi, demokratik özerklikten söz ediyor.
Bu iki kendini bilmez, milletimizin asla kimseyle paylaşmayacağı egemenlik haklarını hangi yetki, hak ve cüretle taksime kalkışıyor? Başkan Ahmet Vefik Paşa, birliğe mani olacağı gerekçesiyle azınlıklara ve Müslüman milletvekilleri dâhil, bütün üyelere, ‘bir an evvel Türkçe öğrenin’ diyerek ayar verirken, Cumhuriyet Türkiye'sinde Türkçeyle eşit statüde mahallî dil, hangi cesaretle gündeme getiriliyor? İlk Osmanlı Anayasası'nda bile Türkçe yegâne resmî dil iken; ayrılıkçıların, etnik toplulukların dillerini aynı statüye getirme gayreti neyin nesidir?
“Kılıçdaroğlu ve Babacan'ın dili, CIA'in planlarının ifşası, FETÖ hesaplarının itirafıdır”
Kılıçdaroğlu ve Babacan'ın dili; ihanetin, bölücülüğün dilidir. CIA'in planlarının ifşası, Pensilvanya'nın, FETÖ hesaplarının itirafıdır. Hürmüz Hanım'ın nikâhsız kocaları, bize önce bunları açıklayın; sonra MHP'ye ayar vermeye cüret edin!"
Kılıçdaroğlu, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili olarak, "Bahçeli, ne zamana kadar susacaksın? Mafyalarla fotoğraf çekmeye devem edersen, yanındaki çocuklar da mafyacılık oynamaya başlar. Teslim edeceksin yanındaki çocukları, 3-5 torbacı ile geçiştiremezsin" demişti.