MHP'den AK Parti'ye 'Yeni 411' çağrısı
Abone olMHP, Ankara'da düğümlenen türban sorununu çözmek için AK Parti'ye çağrı yaptı: Gelin 411 oyla olduğu gibi bu konuyu birlikte çözelim...
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- Başkent'teki türban kavgasında son gelişme... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, düğümlenen türban sorununu çözmek için yeni bir çıkış yaptı. Bahçeli, yazılı bir açıklama yaparak, "2008'de varılan mutabakata bağlıyız" görüşünü dile getirdi. Bilindiği gibi, AK Parti ile MHP'nin türban mutabakatı Meclis'ten 411 oyla geçmişti.
Bahçeli'nin yazılı açıklamasının ajanslara düştüğü sırada MHP'nin kurmayları da benzer açıklamalar yaptı. İNTERNETHABER'e konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı, partisinin türban konusundaki yol haritasını anlattı.
Bahçeli: Kabul edilemez |
Bahçeli, ''Yargı organlarının sınırları da Anayasa ve kanunlarla belirlenmiştir. TBMM üzerinde 'yargı kayyumluğu' tesisi anlamına gelecek açıklamalar bu bakımdan TBMM'nin görev ve yetkilerine kabul edilmez müdahalelerdir'' açıklamasında bulundu. Haberin devamı için tıklayın |
MHP'NİN TÜRBAN KONUSUNDAKİ DURUŞU
Üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılması için AK
Parti’nin önerisine tek olumlu yanıt veren MHP, Başbakan Erdoğan’ın
çözümü seçim sonrasına bırakmasına, "Seçimin istismar
malzemesi belli oldu" diye tepki gösterdi.
MHP, CHP’den olumsuz yanıt alan AK Parti’ye 2008 yılında mutabakata
vardıkları teklifi yeniden getirmeleri durumunda tam destek sözü
vermişti. Ancak bu öneri Başbakan Erdoğan’ın Finlandiya’dan verdiği
“Seçim sonrası Anayasa değişikliği ile yapalım”
mesajı ile ortada kaldı.
Gelinen süreci MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı ile konuştuk.
MHP’nin bundan sonra ne yapacağını sorduğumuz Paçacı,
“Stratejimiz belli, teklif sunmayacağız” diyerek
şunları söyledi:
“CHP laiklik adına AKP din ve inanç özgürlüğü adına
istismar ediyor. 2008 mutabakat metninde AKP imzası olduğu
halde YÖK geçici 17. maddeyi getirmedi. CHP’de Anayasa Mahkemesine
götürdü. İkisi de çözmek istemiyor, düğümlüyor. Biz çok
samimi ve netiz. 2008’deki mutabakatın arkasındayız.
Meclis’e 2008’deki gibi teklifi getirirlerse 70 miletvekili ile
gerekirse referandum sürecinde de destekleriz diyoruz. Ama Başbakan
seçim sonuna bıraktı.”
SEÇİM SÜRECİNİN İKİ İSTİSMAR KONUSU
Paçacı önerilerine karşın Başbakan’ın türban sorununun çözümünü
seçim sonrası yapılacak bir Anayasa değişikliğine bırakılmasını
tepki gösterdi. “Seçimde istismar malzemesi yapmaya devam
edecek” diyen Paçacı şunları söyledi:
“2011 seçimlerinin istismar malzemeleri belli oldu. Biri
Kürt kökenli vatandaşlara karşı Diyarbakır’da yapılan açıklama ile
uzatılan 2011 yeni Anayasa havucu. Şimdi türbanı da oraya koydu.
Bunu da istismar etmeye devam edecek.”
YÖK BAŞKANI'NA ELEŞTİRİLER
Siyasiler anlaşamadı ama türban sorunu YÖK’ün uygulamaları ile
tartışılmaya devam edecek. Bu noktada da Paçacı’nın YÖK Başkanı
Yusuf Ziya Özcan’a eleştirileri var. Paçacı, “YÖK
Başkanının demeçleri yanlış. Madem tek başına halledecektin,
yasamaya gerek yok o zaman. Yasamayı devreden çıkartarak bir sorun
çözülemez. Ben yaptım oldu ile olmaz. Anayasa Mahkemesinin verdiği
kararlar ortada” uyarısı yaptı.
BAHÇELİ YARGIYA HANGİ MESAJLARI YOLLADI?
[PAGE]"2008'DEKİ MUTABAKATA BAĞLIYIZ"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başörtüsü konusunda ''MHP, 2008 yılında AKP ile varılan yazılı mutabakatın bütün unsurlarına bağlı olmayı sürdürmektedir. İktidar partisinin bu esaslar çerçevesinde TBMM çatısı altında başlatacağı girişimi desteklemeye hazırdır'' açıklamasında bulundu.
TÜRKİYE'NİN KANAYAN YARASI
Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada, üniversitelerdeki başörtüsü
konusunun ''Türkiye'nin kanayan yarası'' olduğunu ifade ederek, son
gelişmelerin bugüne kadar bu sorunun çözümsüz kalmasının
nedenlerini bir kere daha gözler önüne serdiğini belirtti.
MHP'nin bu konudaki ilke ve yaklaşımını başından beri açık ve somut
olarak ortaya koyduğunu ifade eden Bahçeli, MHP'nin aynı zamanda
diğer siyasi partileri istismar hesaplarından uzak ve iyi niyetli
ortak çözüme katkı yapmaya davet ettiğini anımsattı.
İSTİSMAR TAHTERAVALLİSİNİN İKİ KUTBU
Bahçeli, bu çerçevede başörtüsü serbestisinin sınırlarının kesin
çizgilerle belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları
kaydetti:
''MHP, bu düzenlemenin münhasıran üniversitelerle sınırlı
kalacağının bir yasal güvenceye bağlanmasını ve siyasi partilerin
bu yöndeki iradelerini tereddüte yer bırakmayacak şekilde
açıklamalarını önermiştir. Ancak, bu konuyu istismar aracı
olarak gören, istismar tahterevallisinin iki kutbu olan AKP ve
CHP'nin siyasi hesapları nedeniyle TBMM çatısı altında ortak bir
uzlaşma zemini bulunamayacağı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, yasal yetkileri ve konumu kanunla
belirlenmiş olan YÖK Başkanı'nın bu konuda yetkilerini aşan
girişimlerde bulunması, üniversite öğrenci seçme sınavları ve kamu
personeli seçme sınavları için resen düzenlemeler yapması, bu
konuda sürekli görüş beyan etmesi sorunun çözümsüzlüğe itilmesine
katkıda bulunmaktadır.'' Bu konuda yapılacak yasal düzenlemeler
TBMM'nin görev ve yetkisindedir.''
''YARGI'NIN TBMM'NİN GÖREV VE YETKİLERİNE MÜDAHALESİ KABUL
EDİLEMEZ''
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın dün
yaptığı açıklamayı da eleştiren Devlet Bahçeli, ''Yargı
organlarının sınırları da Anayasa ve kanunlarla belirlenmiştir.
TBMM üzerinde 'yargı kayyumluğu' tesisi anlamına gelecek
açıklamalar bu bakımdan TBMM'nin görev ve yetkilerine kabul edilmez
müdahalelerdir'' değerlendirmesinde bulundu.
Her kurum ve kuruluşun anayasal çerçeveye ve demokratik parlamenter
rejimin icaplarına riayet etmekle sorumlu olduklarına dikkati çeken
Bahçeli, ''Gelinen bu noktada MHP, 2008 yılında AKP ile varılan
yazılı mutabakatın bütün unsurlarına bağlı olmayı sürdürmektedir.
MHP, iktidar partisinin bu esaslar çerçevesinde TBMM çatısı altında
başlatacağı girişimi desteklemeye hazırdır'' dedi.