MHP'de saflar belli oldu
Abone ol3 Kasım mağlubu MHP, hesaplaşma kurultayına gidiyor. MHP tabanı, tarihi hesaplaşma için gün sayıyor.
3 Kasım 2002. Seçim sandıklarının önemli bir kısmının açıldığı
saatler... MHP Genel Merkezi'nden tüm basın kuruluşlarına bir haber
yayıldı, Başbakan Yardımcısı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
kısa bir süre sonra basın toplantısı yapacaktı. Oysa daha seçim
sandıklarının tamamının açılmasına uzun bir süre vardır. MHP lideri
Bahçeli, partisinin baraj altında kalacağına emin olmuş, bir basın
toplantısı yaparak 'sorumluluğu üzerine alma' kararını vermişti.
ADAYLIK TARTIŞMASI Bahçeli'nin bu ani kararından, yakın çevresinin
dışında kimsenin haberi olmamıştı. Ve canlı yayında kameraların
karşındaki Bahçeli, milyonların önünde 'Genel Başkanlığı bıraktı'
intibaını veren bir basın toplantısı düzenleyerek, partisini Büyük
Kurultay'a götüreceğini açıkladı. Hatta Bahçeli kendisinin aday
olup olmayacağını soran bir gazeteciyi azarladı ve "Bu kararı alan,
bunları söyleyen birisi hiç aday olur mu?" dedi. TÜRKEŞ'E VERİLEN
SÖZ Oysa çok değil, 18 Nisan 1999 genel seçimlerinde MHP, yine aynı
liderle tarihi bir zafer kazanmıştı. MHP'nin efsanevi lideri
Alparslan Türkeş'in cenaze töreninde verilen "MHP'yi iktidara
taşıyacağız" sözü gerçekleşmiş, MHP Meclis'e sağın en büyük partisi
olarak girmişti. Hatta o dönemde ANAP ve DYP'den gelecek
milletvekilleri partiye kabul edilseydi, MHP Meclis'te birinci
parti olacaktı. Ancak Bahçeli, konuya sıcak bakmadığı için bu
transferler gerçekleşmedi. GÜÇLER ARENASI 3 Kasım 20002 gecesi,
Bahçeli'nin sorumluluğu alarak MHP'nin Büyük Kurultay sürecini
başlatması, mevcut durumdan rahatsız olan ekipleri de bir anda
harekete geçirdi. Bahçeli'nin ilk genel başkan seçildiği
Kurultay'da, kendisini destekleyen Ramiz Ongun, partinin ağır
toplarından Koray Aydın, ilk harekete geçen isimler oldu. Ongun ve
Aydın, yaklaşık bir yıl boyunca ekipleri ile birlikte kurultaya
hazırlandı. Koray Aydın'ı, aralarında Yaşar Erbaz, Servet Turgut,
Musa Erarıcı, Osman Sevimli, Tuncay Şekercioğlu, Mustafa Dağcı,
Orhan Şen, Orhan Bıçakçıoğlu, Hanefi Tiryaki, Hasan Kaya, Mücahit
Himoğlu, Kemal Köse, Mustafa Haykır, Ayhan Çevik, Salih Erbeyin,
Nazif Okumuş gibi isimler destekliyor. Bayındırlık ve İskân
Bakanlığı yaptığı dönemde kurduğu sıcak ilişkiler sebebiyle, MHP'li
belediye başkanlarının büyük bir kısmı da Aydın'a tam destek
veriyor. Adayların en genci ve aksiyoneri olan Aydın'a Ülkü
Ocakları'ndan da büyük bir destek var. Gittiği her yerde bu desteği
gören Aydın, şimdiden Genel Başkanlığı'nı ilan etmiş durumda. ONGUN
DA İDDİALI MHP'nin sevilen isimlerinden Ramiz Ongun da, önemli bir
güçle kurultay yarışına girdi. Ali Güngör, Sadi Somuncuoğlu, Sami
Bal, Yılma Durak, Nevzat Kösoğlu, Ömer Haluk Pirimoğlu, Ali
Uzunırmak, Mesut Türker, Lütfü Ceylan, Ozan Arif, Hüsnü Yusuf
Gökalp gibi isimler Ongun'a doğrudan destek veriyor. MHP yönetimi
ile çeşitli sebeplerden dolayı bağlarını koparmış, soğumuş ülkücü
taban da, Ramiz Ongun'a Kurultay döneminde sahip çıktı. Ongun,
gittiği her yerde MHP tabanı tarafından sıcak bir ilgiyle
karşılandı. 'Abi' ögesi ile birleştirici ve bütünleştirici bir
konumu olan Ramiz Ongun, Kurultay'a çok iddialı giriyor. Bu
Kurultay'da Bahçeli'ye tam destek veren isimler arasında Faruk Bal,
Murat Şevkatli, Ali Işıklar, Bülent Didinmez, İstanbul İl Başkanı
İrfan Barutçu, Samsun İl Başkanı İbrahim Özyer, Kayseri İl Başkanı
Ömer Faruk Murat, Adana İl Başkanı Fatih Mehmet Zorba, Bursa İl
Başkanı Necati Özensoy, Osmaniye İl Başkanı Yener Tuncer ve Hatay
İl Başkanı Şefik Çirkin gibi isimler var. HESAPLAŞACAKLAR Devlet
Bahçeli, Koray Aydın ve Ramiz Ongun arasında geçecek liderlik
mücadelesinde, ortak tema 'hesaplaşmak'... Üç aday da kendi
cephelerinden bu hesaplaşmanın şart olduğunu vurguluyor. Bahçeli
cephesi, seçimlerde aldıkları sonucun değerlendirmesi ve
kendilerine yöneltilen eleştirilere cevap vermek için 'hesaplaşma"
isterken, Ongun ve Aydın cephesi bu kavramı "başarısız ve kötü
yönetimin tabana hesap vermesi" için kullanıyor. Ancak hangi
cepheden bakarsak bakalım, bu Kurultay büyük bir hesaplaşmanın
adresi olacak. BAHÇELİ CEPHESİ Kurultay sürecinde Devlet Bahçeli,
belki de Türk siyasetinin bir daha asla göremeyeceği bir seçim
kampanyasını yürüttü. 3 Kasım gecesinden bu yana Bahçeli sadece
birkaç kez medyaya çıktı. Partisinin il ve ilçe kongrelerine bile
katılmadı. Deyim yerindeyse, kendisini gizledi. Makam odasından
çıkmadı, Kurultay çalışmalarını bile buradan yürüttü. Bahçeli'nin
yakın kurmayları ise Anadolu'da çalıştı. Her il ve ilçe kongresi bu
kurmaylar tarafından dikkatle izlendi. Bahçeli ise geçtiğimiz dönem
yanından ayırmadığı Teşkilât Başkanı Şevkat Çetin bazı isimleri,
gelen baskılar sebebiyle uzaklaştırdı. Bahçeli'nin, Kurultay
haftasına girilmesi ile, bu çalışmaları Genel Merkez dışına
çıkardığı da oldu. Geçtiğimiz hafta sonunda, MHP'nin 68 il
başkanını Kızılcahamam'a toplayan Bahçeli, açıkça kendisine destek
talep etti. İl başkanlarına, üzerinde "Kurultay'da Devlet
Bahçeli'nin Genel Başkan adayı olmasını istiyorum" yazılı kağıtlar
dağıttıran Bahçeli, aynı kağıdın altında boş olan yerlere de
yönetime girecek isimlerin yazılmasını istedi. Bahçeli, bu esnada
il başkanlarına "Ben pazarlık yapmam. Bizde atılacak, satılacak
aday yok" diyerek bu konudaki tavrını sergiledi. Bahçeli, il
başkanlarından, yazdıkları bu listeleri kendisine iletmelerini
istedi. Bahçeli'nin bu tavrının, il başkanları arasında önemli bir
rahatsızlık yarattığı görüldü. Daha sonra, toplantıya katılan 68 İl
Başkanı'nın önemli bir kısmı, Koray Aydın ve Ramiz Ongun'un çalışma
ofislerini ziyaret ettiler. KUTU...KUTU... HESAP VERECEĞİZ Kongre
sürecinde susan Bahçeli'nin penceresinden olup biteni yorumlamak
amacıyla MHP Genel Sekreteri Faruk Bal'a sorular yönelttik.
Tercüman: MHP, 3 Kasım seçimlerinin sonuçlarını önceden göremedi
mi? Baraj altında kalacağını parti yönetimi hesaplayamadı mı? Bal:
MHP, 3 Kasım'da diğer partiler arasında en az oy kaybına uğrayan
parti. Seçim sonuçlarını önceden göremediğimiz çok yanlış bir
değerlendirme. Seçimlerden önce, 5 Mayıs'ta Amerikan politikalarını
izleyen Kemal Derviş erken seçim için sinyal vermişti. Bir kampanya
başlatılmıştı. Sayın Başbakan Bülent Ecevit'in hastalığına dayalı
bir kampanyaydı bu. DSP'siz ve MHP'siz bir hükümet kurmak
istiyorlardı. Milli bir direnç sergiledik, bu oyunu bozmaya
çalıştık. 22 Mayıs'tan 1 Haziran 2002 tarihine kadar, bir hafta
içinde MHP aleyhine 107 tane köşe yazısı yazıldı. Bu yazarlar, bir
rüya görüp de mi bu yazıları yazdı, yoksa bir yerden düğmeye mi
basılmıştı? MHP olayı izledi ve gözledi. Koalisyon ruhunun ortadan
kalktığını görünce, erken seçim kararı verdi. Tercüman: Bu süreç
zaten yaşanacaktı, birileri düğmeye basmıştı diyorsunuz. Bal: Bu
seçimlerde devlet tecrübesi tasfiye edildi. MHP, bu kumpası
görünce, yani 10 yılda 11 hükümet kurduran güce boyun eğmeyerek,
millet iradesi karar versin dedi ve o iradeye teslim oldu.
Tercüman: Türk milleti bu iradeyi göstermedi mi? Bal: MHP'nin
aldığı seçim sonucunu değerlendirirsek, oy kaybının varlığı
kesindir. Bunu A'dan Z'ye sorgulamak lazım. Biz, kongre sürecinde
bunu yaptık. Tüm üye kayıtlarını yeniledik. Teşkilâtın yüzde 60'ı
yenilendi. Yüzde 40'ı da güven tazeleyerek görevine devam etti.
Genel Merkez de bu çerçevede kendini yenileyerek kongreye
hazırlandı. Tercüman: Sayın Bahçeli, seçimlerden hemen sonra aday
olmayacağını açıklamıştı. Ancak aday oldu. Bunu nasıl
değerlendiriyorsunuz? Bal: Sayın Bahçeli, daha seçim sonuçları
tamamlanmadan MHP'nin baraj altında kaldığını gördü ve tüm
sorumluluğu kendi üzerine aldı. Bunun üzerine, Büyük Kurultay'ı
2003 yılında yapmak için hemen karar aldık. Sayın Bahçeli bu
açıklamayı yaparken, bir gazeteci, 'Siz de aday olacak mısınız?'
diye sordu. Sayın Bahçeli de 'Bu açıklamayı yapan aday olur mu?'
cevabını verdi. İşte aday olup olmama tartışması buradan
kaynaklanıyor. Türkiye'de seviyeli, dürüst ve ilkeli siyasetin
MHP'de yapıldığını ve tüm Türkiye'de büyük bir örnek teşkil
ettiğini herkes kabul ediyor. Bu seviyeyi ve dürüstlüğü içine
sindiremeyen kesimler, bu söylentileri çıkartıyor. Cumhuriyet
tarihine büyük bir açılım getiren Sayın Bahçeli'nin sergilediği
milli duruşu, MHP camiası canı gönülden destekliyor. Tabanın yüzde
90'ı, kendisini tekrar genel başkan olarak görmek istiyor.
Tercüman: Bu kurultayın sonucunda ne olacak? Bal: Her şeyden evvel,
bu kurultayda bir hesaplaşma, özeleştiri yaşanacak. Seçimlerde
alınan sonuçlar, yetkililer tarafından değerlendirilecek ve nelerin
yaşandığı tabana anlatılacak. MHP'nin karşı karşıya kaldığı
durumlar anlatılacak. Ben bu açıdan kurultayı yeni bir çıkış için
çok önemli görüyorum. TEŞKİLÂTTA DEĞİŞİM Kurultay sürecinde,
partinin teşkilât yapısı da önemli ölçüde yenilendi. Tam 44 yeni il
başkanı bu süreçte seçilirken, MHP teşkilâtlarının yüzde 60'ı da
değişime uğradı. Kurultay'da oy kullanacak delegenin ise yüzde 80'e
yakını değişti. Yüzde 40'ı bulan eski teşkilâtlar da güven
tazeleyerek, görevlerine devam etti. 81 ilden 7 tanesi, kongre
sürecini tamamlamadığı için Kurultaya katılamayacak. Kurultay'da
1176 delege, hem Genel Başkan, hem de 61 kişilik Merkez Karar ve
Yönetim Kurulu'nu seçecek. Dünden Bugüne TERCÜMAN