MHP'de 'fason ülkücü' tartışması
Abone olÜlkü Ocakları genel başkanlığı ve 11 yıl MHP İzmir il başkanlığı görevlerinde bulunan D. Müsavat Dervişoğlu'nun sözleri MHP'de yeni bir tartışmayı fitilleyecek cinsten...
D. Müsavat Dervişoğlu, 4 Kasım 2012’de yapılacak MHP 10. Olağan
Büyük Kurultayı'nda çok adaylı bir süreçle yaşanacağını söyledi.
Bazı adayların açıklamalarına tepki gösteren Dervişoğlu, yönetim
kadrosunda görev yapan bazı kişilerin fason ülkücü olduğunu iddia
etti. Kurultay öncesi yazılı bir açıklama yapan Dervişoğlu, genel
başkanlığa adaylık sinyali verirken parti içi yönetim sisteminin
değişmesi gerektiğini savundu.
İç ve dış mihrakların, Türkiye ve MHP üzerinde ince hesaplar
yaptığını öne süren Dervişoğlu, konuya bu noktadan bakıldığında
tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya olduklarını kaydetti. MHP’nin
tarihi bir yol ayrımında olduğunu iddia eden Dervişoğlu,
“Gelişmelerden anlaşıldığı üzere bu kurultay, geçmişte de
örneklerine birkaç kez rastlanan çok adaylı bir genel başkanlık
seçimine sahne olacaktır. Ömrünü bu davaya adamış ülkücü Türk
milliyetçilerinin, mevcut gelişmeler karşısında ilgisiz, kayıtsız
ve hareketsiz kalması düşünülemeyecektir. Bu konularda gerçekçi ve
sağduyulu bir değerlendirme yapmak, iç ve dış husumet ve fesat
odaklarını doğru teşhis etmek ve Milliyetçi Hareket’in geleceğine
sahip çıkmak hepimiz için bir namus borcudur.“ dedi.
Son dönemde parti içi yönetici sıfatı taşıyan bazı şahısların
sürece ilişkin olumsuz açıklamalarına tepki gösteren Müsavat
Dervişoğlu, “Tesadüf eseri sıfat sahibi olmuş bazı
şahıslarla bizi farklı kılan en temel özelliğimiz, konuşma
hakkımızı statülerimizden değil, mücadele geçmişimizden almış
olmamızdır. Gerçek dava adamlarıyla MHP’yi şahsi çıkarları için
basamak olarak kullanmak isteyen ve boyundan büyük laflar sarfeden
fason ülkücüler arasındaki mücadele, bu yönüyle de dikkate
şâyandır. Bugüne bakarak çok ciddi bir yönetim anlayışı sorunuyla
karşı karşıya bulunduğumuz, hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir
gerçektir. 10. Olağan Büyük Kurultay'ın gerçekleşmesine yönelik
olarak icra edilen alt kademe kongrelerinde yaşananlar, bu sorunun
kangren haline geldiğini göstermiştir. Liyakat ve hizmete değer
vermeyen, cefakar ülkücü gönül erlerini incitip rencide eden ve
ülkücü iradeyi hiçe sayan bu yönetim anlayışı, çok vahim bir güven
bunalımına yol açmıştır. İstenmeyen bu durumun sorumlusu
yöneticilerin kimler olduğunu, milliyetçi ülkücü camia çok iyi
bilmektedir. Bu durum kökten değişmediği sürece Milliyetçi
Hareket’in ufkunun ve siyasi geleceğinin karanlığa mahkum
kalacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yoktur. Bazı
yöneticilerinin son dönemdeki yazılı açıklamaları, bu sakat yönetim
anlayışının hazin örnekleriyle doludur.“ şeklinde
konuştu.
MHP yönetiminin değişmesi gerektiğini belirten Dervişoğlu, “Mevcut
şartlara bakarak, MHP'de bugün hüküm süren sakat yönetim
anlayışının değişmesini istemek her ülkücünün hakkı, görevi ve
ödevidir. MHP genel başkanlığına aday olmak, yönetim kadrolarında
görev yapmayı istemek de aynı yeterlilik sahibi her ülkücünün doğal
hakkıdır. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin, kıymeti
kendinden menkul koruyucu meleklere, siyasi vasilere ihtiyacı
yoktur. Bu, genel başkanlık makamına ve Sayın Bahçeli’nin şahsına
hakaret anlamı içerir. Genel başkanın arkasına saklanarak siyasi
kariyer yapmaya çalışanlar unutmasınlar ki böyle kişilere MHP'de
yer olmadığı gibi ihtiyaç da yoktur. Parti yönetiminde görev almak
isteyenlerin teşkilatlarımız nezdinde karşılığının olup olmadığını
takdir etmek, bu konuda ahkâm kesmek hiç kimsenin harcı değildir.”
dedi.