MHP'de çok konuşulacak bir isim
Abone olMHP namluyu medyaya çevirdi.. Parti yönetimi Taraf gazetesini tetikçilikle suçladı.. Gazetenin yanıtı gecikmedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih
Yalçın'ın dün Taraf'ı 'tetikçilik'le suçlaması ve ardından
"Milliyetçiler bunun hesabını soracaktır, müsamahanın
sınırı vardır" demesi üzerine Taraf yazarı Emre Uslu'dan
yanıt geldi.
Uslu, "Hesap soracaklar arasında Yeşil de var mı?" diye sordu.
Uslu, MHP'deki konumu tartışılan Hidayet Vahapoğlu'nun "Yeşil"
kod adlı Mahmut Yıldırım'la ilişkisini sorgulayan bir yazı kaleme
aldı.
İşte o yazı:
- İnternetten okuduğum haberlere göre MHP Genel Başkan Yardımcısı
Prof. Dr. Semih Yalçın, Taraf Gazetesini 'tetikçilik' ile suçlamış.
Yalçın yaptığı yazılı açıklamada "Taraf ve Vakit gazeteleri gibi
iktidar yandaşı basın yayın organlarının MHP düşmanlığı konusunda
ittifak ettikleri 'tetikçilik kardeşliği' de bunun açık
ifadesidir" şeklinde konuşmuş. "Başbakan ve
yardakçılarını ikaz ediyoruz" diyen Yalçın, "Türk
milliyetçileri bütün bunların hesabını mutlaka soracaktır. Son
olaylarla birlikte, göstereceğimiz müsamahanın sınırını
daraltmaktadır" şeklinde tehdide varan ifadeler kullanmış.
Haberi okuyunca ilk tepkim "Allahım ne günlere
kaldık" oldu. Meclis'tek igerilimin ardından MHP'nin sert
söylemini eleştiren yazılar çıktı basında. Bense aslında MHP'nin
bir seçim stratejisi olarak götürdüğü gerilim stratejisinin
arkasında kimin olduğunu sorgulayan bir yazı yazdım. MHP'lileri en
fazla rahatsız edren yazılardan birinin de benim yazdığım
"MHP'nin gerilim stratejisini kim yönetiyor"
başlıklı yazı olduğunu da değişik kaynaklardan öğrenmiş
bulunuyorum. O yazının MHP'liler irahatsız edeceğini de
bekliyordtum.
Doğrusu ben, ülkemizin ufuklarını karartan "azgın ulusalcılığa"
karşı Devlet Bahçeli'nin izlediği "dengeli milliyetçilik" çizgsini
olumlu bulan bir yazarım. Ancak bu tutumum MHP'nin gerilim
stratejisini sogrgulamama engel değil. Ben MHP'nin izlediği gerilim
stratejisinin parti için yararlı, ancak ülke için çok tehlikeli bir
strateji olduğunu düşünüyorum. Bu stratejinin mimarlarından birinin
de psikolojik harekat uzmanı Sayın Hidayet Vahapoğlu olduğunu
değerlendiriyorum. Zira o, tüm gerilimli yıllarda 1988-2007
arasında Türkiye'deki psikolojik harekat kampanyalarının
arkasındaki isimlerden biriydi.
YEŞİL'İN DEFTERİNDE ONUN ADI VE TELEFONU
ÇIKTI
Şimdi Sayın Yalçın ve MHP''lilere soruyorum: 2007-2009 yılları
arasında Sayın Devlet Bahçeli'nin danışmanlığını yapan ve halen MHP
MKYK'da bulunan Mustafa Hidayet Vahapoğlu'nun Yeşil kod adlı
tetikçi Mahmut Yıldırım ile herhangi bir ilişkisi olmuş mudur? Bu
ilişki onun o dönem yaptığı devlet göreviyle ilişkili midir? Sayın
Vahapoğlu Yeşil ile hiç bir ilişkim olmadı diyorsa, 1995 yılında
Ankara'da gözaltına alındığında cebinden çıkan telefon defterinde
Sayın Vahapoğlu'nun adı ve telefon numarası neden yazılıydı? O
telefonun o defterde yazılı olduğu bilgisini de yalanlayabilir
misiniz? Bu bilgi 1999 yılında Artı Haber dergisinde yayımlandtığı
halde en azından 2001 yılına kadar o telefon numarasının
değiştirilmediği de doğru değil mi? Sayın Vahapoğlu bir psikolojik
harekat uzmanı mıdır? Psikolojik harekat kapsamında kurslar vermiş
midir? Planlar yapıp bunları uygulamış mıdır?
Bir adım daha atayım. Sayın Vahapoğlu'nun İmam Hatip Lisesi mezunu
bir bilgisayar korsanı tarafından hesabı boşaltıldı mı? Bu bilgi
basına yansıyınca "benim adımı neden basına veriyorsunuz" diye
İstanbul Emniyeti'ni ayağa kaldırdı mı? Bu öfke nedendi? Bu soruyla
ilgili olarak şu soruyu da gündeme getirmek gerekiyor: Sayın
Vahapoğlu'nun çalıştığı kurum bünyesinde istihdam edilen
"bilgisayar korsanları" var mı? O korsanın yolu da o birime düşmüş
müydü?
Bütün bu bilgi birikiminin MHP'nin gerilim stratejisinin
planlanmasında kullanılıp kullanılmadığını merak etmek neden
tetikçilik oluyor?
Benim için AKP ya da MHP arasındaki siyasal çelişmenin hiçbir
değeri yok. Bu ülkede temiz bir toplum, hukukun üstünlüğü,
demokrasinin kurallarının işlemesi ve temiz bir siyaset isteyen bir
aydın olarak MHP yöneticilerinden tek talebim başkalarını
tetikçilikle suçlamadan önce tetikçilerle olan ilişkilerini
açıklasalar daha yararlı olur. Aynı talep AKP içindeki Ergenekon
yapılanması için de geçerli...
Bir hatırlatma da Sayın Semih Yalçın'a. Açıklamanızda "Başbakan'ı
ve yardakçılarını ikaz ediyoruz" deyip "Türk milliyetçileri bütün
bunların hesabını mutlaka soracaktır. Son olaylarla birlikte,
göstereceğimiz müsamahanın sınırını daraltmaktadır" buyurmuşsunuz.
Bu "hesap soracak" kişiler arasında Yeşil de var mı? Onu da
harekete geçirmeyi düşünüyor musunuz?