MHP ve BDP'yi çıldırtacak Türköne iddiası
Abone olTürkiye'nin 'bölünmemesi' en çok kimi rahatsız eder? Zaman yazarı Mümtazer Türköne'ye göre MHP ile BDP'yi...
Türkiye "Ya bölünmezse?.."
Bunun korkusunu yaşayanlar var... Korkanlar da MHP
ile BDP... İddianın sahibi Zaman yazarı Mümtazer Türköne...
Bu yorumu ile hem Devlet Bahçeli'yi hem BDP'lileri hayli
kızdıracak.
Demokratikleşme Paketi açıklandığın 'Zafer anıtı'
dikelim önerisiyle ortaya çıkan Mümtazer Türköne'ye MHP lideri
Devlet Bahçeli salı günü grup toplantısında laf giydirmişti.
Bahçeli Türköne'nin bu önerisi için "Zafer anıtı dikemezler
hatta işler ters gittiğinde soluğu okyanus ötesinde
alırlar" demişti.
Bu sözün rövanşıdır mı bilinmez ama Mümtazer Türköne bugün
MHP'lilerin can damarına basmış. Bahçeli ile
birlikte MHP'yi "Türkiye bölünmezse" korkusu
taşımakla itham etmiş.
TÜRKİYE BÖLÜNMEZSE MHP YOK
OLUR
İşte Türköne'nin yazısındaki o bölüm;
"Bölünme tehlikesinin ortadan kalkması, eşit oranda MHP’yi
ve BDP’yi rahatsız eder. “Neden?” sorusunun cevabı çok
basit:
Çünkü varoluş gerekçeleri ortadan kalkar.
Yaşayan bir siyasî organizmanın konjonktürel çıkarlarına veya
toplumsal tabanına yönelik bir hesap-kitap işi değil bu;
bölünme sorunu doğrudan varlık ile yokluk arasındaki sınırı
çizen bir ölüm-kalım meselesi onlar için.
“Kürt ulusu yaratmak” ve “yaratılan ulusun devletini kurmak”
hedefini kaybeden bir BDP, ancak bir Türkiye partisi olarak
yaşamını sürdürebilir. “Devletin ve milletin
bekçiliği” rolünün bir gereği ve anlamı kalmadığı zaman
MHP’nin varlığını devam ettirebilmesi için daha da
köklü bir dönüşüm geçirmesi lâzım.
MHP HALA ULUS DEVLET
HAYALİNDE
"Cumhuriyeti kuranlar, devletin birliğinin ve bekasının ancak,
bu ülkede yaşayan insanları tektip bir millet haline getirmekle
sağlanacağına inanmışlardı. Bu inanç ortaya sert, sıkı ve
merkeziyetçi bir ulus devlet modeli çıkarttı. Bu model
farklılıkları demir bir cendere içinde öğüttü ve birbirine
benzetmeye çalıştı. Sonunda iflas etti. Hâlâ ulus-devlet
milliyetçiliğinin puslu penceresinden dünyaya bakan MHP, bu modelin
devletin birliğini sağlamak için hâlâ vazgeçilmez ve
geçerli olduğunu düşünüyor.
MHP liderinin “Andımız”a sahip çıkması, andımızın içerdiği
“herkesin Türk olduğu veya olması gerektiği”
varsayımının temsil ettiği ulus-devlet modeline bağlılığının
sürdüğü anlamına geliyor. Bahçeli’nin, devletin bekası konusundaki
endişeleri haklı ve makul. Devleti tek parça halinde
yaşatamazsanız, bu coğrafyada Kürt’üyle, Türk’üyle kurda
kuşa yem olursunuz. Ancak artık çözüm herkesi
tektipleştirmek değil; özgür bırakmaktan geçiyor. Dün tektip bir
toplum inşa etmeye girilen devlet, bugün ancak çoğulcu bir toplumun
rızasına dayanarak varlığını sürdürebilir. Bizler Karaman
Beyliği’nin değil Koca Osmanlı’nın vârisleriyiz.
BDP KÜRDİSTAN HAYALİNİ ARTIK
SATAMAZ
BDP’ye gelince... Devletin Kürt çocuklarına her gün “Türk’üm”
dedirtmekten ve zorla varlarını-yoklarını “Türk varlığına armağan”
ettirmekten vazgeçmesi, Kürt andını okutabilmek için
bağımsız bir devlet kurma mecburiyetini ortadan
kaldırıyor. Bu devletin çatısı altında “Kürt olarak ve
Kürt kalarak” yaşamak mümkünse, koskoca Türkiye’den vazgeçip
Güneydoğu’ya sıkışmanın ne âlemi var? “Bu ülkede her şey
olabilirsin ama Kürt olamazsın” lafı artık edilmeyecek.
“Ben de küstüm, kendi devletimi kuracağım” demek
için makul bir gerekçe de yok. “Bağımsız
Kürdistan” idealini nasıl yaşatacak, bu ideal uğruna kaç
kişiyi peşinize takabileceksiniz?