MHP ve Bahçeli nasıl teslim oldu?
Abone olYeniçağ yazarı Arslan Bulut, Türkiye, teslimiyet sürecine nasıl girdi?" diye soruyor ve MHP'nin ve Bahçeli'nin DSP'ye teslim olmasının bu süreci başlattığını iddia ediyor
Bahçeli ve Türkiye, kime ve nasıl teslim oldu? başlıklı yazısında
Bulut, Türkiye'nin teslimiyeti yaşadığını iddia ediyor. Bulut'a
göre bu teslimiyet, Bahçeli ve MHP'nin koalisyon ortağı olmasıyla
başladı. Nasıl mı? Cevabını Bulut veriyor: Türkiye, bugün içinde
bulunduğu teslimiyet sürecine nasıl girdi? Bu sorunun cevabını
vermeden çözüm bulmak mümkün değil! Teslimiyet sürecini,
Atatürk''ün ölümünden hemen sonra İngiltere ile 1939 yılında
yapılan anlaşma ve daha sonra NATO''ya giriş ile başlatabiliriz.
Türkiye''nin IMF-Dünya Bankası sistemine bağlanması, bu iki
kuruluşun dünyada tek pazar uygulamasına geçmesi ve 100 ülke ile
birlikte Türkiye''yi borçlandırıp iflas ettirmeye yönelik
programlar uygulaması, içerdeki yöneticilerin, şahsi çıkarları
adına bu gidişe yardımcı olması, 1960, 1971, 1980 ve son olarak 28
Şubat 1997 müdahaleleri, teslimiyet sürecini hızlandırmıştır. ***
Fakat, asıl teslimiyet, Türkiye''nin sivil direnci olan ülkücü
hareketin siyasetteki temsilcisi MHP. 1999 seçimlerinden sonra,
57''nci hükümete ortak olurken gerçekleşti. Hem de Eyüp Aktepe
dışında bütün Başkanlık Divanı üyelerinin basiretlerinin bağlanması
suretiyle... MHP yöneticilerine, özellikle Devlet Bahçeli''ye bu
politikalar karşısında boyun eğdiren hangi güçtü? Öyle ya, hem
Bahçeli, hem MHP''li milletvekillerinin neredeyse tamamı, ülkücü
hareketin içinden gelmiş, milliyetçiliklerinden şüphe edilemeyecek
samimi insanlardı! Nasıl oldu da uluslararası tahkimin kabulü ile
başlayan teslimiyet kanunlarına imzalarını attılar ve sonunda
ülkeyi, tamamen ABD-AB politikaları ekseninde yönetecek olan
AKP''ye teslim ettiler? *** Bu sorunun cevabını, bizzat Devlet
Bahçeli, 57''nci hükümetin kuruluş günlerinde, daha sonra partiden
ihraç edilecek olan Ali Güngör''e açıklamıştı. Tabii, bu açıklama,
"Biz teslimiyet sürecine giriyoruz" şeklinde değildi! Rahşan
Ecevit''in ülkücülere ''katiller" diye hakaret etmesinden sonra,
Bülent Ecevit, "Eğer kabul ederlerse MHP''ye hükümeti kurma teklifi
götüreceğim" dedi. Bunun üzerine MHP Başkanlık Divanı toplandı.
Toplantıdan önce o sırada Genel Başkan Başdanışmanı olan Ali
Güngör, Genel Başkan Devlet Bahçeli''ye "DSP, bize rezerv koydu.
Biz de rezerv koyalım. Bir açıklama yapalım ve ''DSP, Kösem Sultan
anlayışı ile yönetilmeyecekse buyursun gelsin'' diyelim. Bu
açıklamayı sert buluyorsanız, "DSP, demokrasi ile yönetilen bir
parti ise buyursun gelsin'' diyelim" dedi. Abdullah Öcalan''ın
yakalanmasından bir gün sonra Ecevit, "İlk iş pişmanlık yasası
olacak" demişti. Bir gün sonra da Mesut Yılmaz, "İlk iş pişmanlık
yasası, tahkim yasası ve bankalar yasası olacak" diye gündemi
genişletmişti. Ali Güngör, bunları Bahçeli''ye hatırlatarak,
"Anlaşılıyor ki, ilk iş olarak pişmanlık yasasını ve tahkimi
gündeme getirecekler. Baştan bunları kabul edemeyeceğimizi
belirtelim. Yılmaz''ın Yüce Divan''a sevki meselesi var. Biz sevk
yönünde oy kullanırsak, kurulacak hükümetin geleceği ne olur,
bunları da düşünelim. Başörtüsü meselesini de şöyle çözelim:
Devletten hizmet alanlara serbest olsun, devlet kurumlarında ise
bugünkü durum devam etsin. Yani üniversitelerde başörtüsünü serbest
bırakalım" dedi. Devlet Bahçeli ise şöyle konuştu: "Seçimden önce
Milli Güvenlik Kurulu''nun kararları var. Bu kararların dört
maddesi çok önemli: MGK, ''Pişmanlık yasası, uluslararası tahkim
yasası, bankalar yasası ve bütçe yasası çıkarılsın'' kararı aldı."
Ali Güngör, "Durum böyleyse Abdullah Öcalan''ın idamdan
kurtarılması söz konusudur. Biz bunu kabul edemeyiz. Edersek,
MHP''ye bağlanan ümitler sona erer" dedi ve sonraki gelişmelerin
neler olabileceği hakkındaki tahminlerini sıraladı. Güngör,
neredeyse sonradan gelişecek olayları tıpatıp anlattı ve sonunda,
Bahçeli''ye, "128 milletvekilinin gücü arkanda. Kararlı bir duruş
sergileyelim. Milli Güvenlik Kurulu''na da kendi politikalarımızı
kabul ettirelim ve komutanlara ''Türkiye 15 yıldır sizin tespit
ettiğiniz kurallarla yönetiliyor ve ülke bu noktaya geldi. Biz,
bölücülükle mücadele ederiz. 6 ay-bir yıl bizim politikalarımızı
uygulayalım. Bu konuları bize bırakın'' diyelim" dedi. Güngör,
tahkim konusundaki ısrarını bir kenara bırakarak, "Özellikle
pişmanlık yasasını kabul etmeyelim. Başörtüsü konusunda taviz
vermeyelim" dedi. Devlet Bahçeli, bu teklifleri not aldı ve
Başkanlık Divanı''na "Bir alternatif teklif de bu" diyerek sundu.
Divanda sadece Prof. Dr. Eyüp Aktepe, bu teklifi tümüyle
desteklediğini bildirdi. Sadi Somuncuoğlu da, "Bu düşüncelerle
hareket edelim ama hükümeti kurma görüşmelerini yapalım" dedi.
Divanın diğer üyeleri ise "Hiçbir şart ileri sürmeden hükümeti
kuralım" dedi. Başkanlık Divanı, bu kararı aldı! Ve MHP hükümete bu
teslimiyetle girmiş oldu! Konuya yarın devam edeceğiz. Yazı: Arslan
Bulut Kaynak: Yeniçağ Gazetesi