MHP tabanından çağrı var!

12 Ekim Pazar günü kongresini yapacak MHP'de delegeler yeni genel başkanlarını seçecek. Hesaplar kongreye kilitlenirken, iki parti de kongreden sonra ‘vitrin’ değiştirecek. Adaylar teşkilatları ziyaret ederek oy taleplerinde bulunuyor. Kendi programlarını ve vaadlerini sıralayan adaylar delegeleri adeta ablukaya almış durumdalar. MHP’de Genel Başkan Devlet Bahçeli’yi zorlayacak rakipler bulunuyor. Genel başkanlık için kıyasıya bir çekişme yaşanması bekleniyor. MHP kongre için 100 milyar AKP ise 576 milyar lira ayırdı. MHP, kongresini 5 bin kişilik Atatürk Spor Salonu’nda yapacak. Kongreyi şehir dışında yapmayı doğru bulmadıklarını belirten MHP Genel Muhasibi Ümit Şafak, “Kongreler aynı zamanda bir mesaj yeridir. Biz, kongrelerin uzak yerlerde yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bu nedenle Atatürk Spor Salonu’nu tercih ettik” dedi. Şafak, Atatürk Spor Salonu’nun, ASKİ’den küçük olduğunu, ancak kongreye 50 bin kişiyi beklediklerini söyledi. MHP salon düzenlenmesi için profesyonel bir şirketle anlaşırken, Şafak, “İhtişamlı ancak sade bir kongre olacak” dedi. Delegeler için bir günlüğüne Ulus’taki otellerle anlaşılırken, otel masrafı için 20 milyar lira ayrıldı. Delegeler, Akyüz, Atalay, Başkent, Elit, Eyüpoğlu, GAP, Kent, Oğultürk, Sergah ve Sürmeli’de kalacaklar. MHP’de kongre salonunun zeminini delegeler ve basın mensupları için ayrıldı. Kongrede, 32 sandıkta oy kullanacak delegelere hazırlanan kumanyalar dağıtılacak. Kongre çalışmalarını yürüten MHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Şefkatli, listenin çarşaf mı, yoksa blok liste mi olacağı konusunun bugün netleşeceğini belirtti. Adaylar birleştirme sözü verdi MHP genel başkan adayları, mevcut parti yönetimine eleştiriler yöneltirken, milliyetçileri birleştirme sözü verdiler. MHP genel başkan adayları Koray Aydın ile Ramiz Ongun, pazar günü yapılacak MHP kongresi öncesi soruları yanıtladı. Aydın, MHP'nin 3 Kasım'da istediği sonucu alamamasının nedenlerini irdelediklerini, bu nedenleri ortadan kaldırmak üzere partiye yönelik yeni bir yapılanma programı hazırladıklarını söyledi. Bu programın mevcut yönetim anlayışı ile yapılamayacağına karar verdiklerini ifade eden Aydın, ''Buna karar verdiğimizde, arkadaşlarımızda benim aday olmam gerektiği kanaati oluşunca aday oldum'' diye konuştu. MHP'nin bazı yapısal sorunlarının bulunduğunu, bunları çözmeden kalıcı başarılar elde etmenin mümkün olmadığını ifade eden Aydın, kongreden, sorunları çözecek bir irade çıkarmaya çalıştıklarını kaydetti. ''BAŞKALARININ BANA VEFA BORCU VAR'' Aydın, kendisine yönelik ''vefasızlık'' suçlamalarının anımsatılması üzerine, partide kimseye vefa borcunun bulunmadığını söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi daha önceki kongrelerde desteklediğinde genel sekreter olarak görev yaptığını anımsatan Aydın, ''Niye vefam olacak ki, o başkan olunca, ben genel sekreter oldum, daha üstlere mi geldim? Başkalarının bana vefa borcu var ama benim kimseye yok'' dedi. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'ndan ''Vurgun Operasyonu'' nedeniyle istifa etmesinin ardından Bahçeli'nin kendisine ''iadeyi itibarda bulunarak'' grup başkanvekilliği görevine getirdiğinin hatırlatılmasına karşılık Aydın, partinin adı duyulmuş yeni bir insanı olmadığını belirtti. Aydın, daha önce milletvekilliği yaptığını, Alparslan Türkeş vefat ettiğinde partinin ikinci adamı olduğunu kaydederek, ''Bana yeni görevler vermiş de mi benim vefam oluşacak'' dedi. Pazar günkü kongrenin Bahçeli ile kendisi arasında geçeceğini savunan Aydın, Ramiz Ongun'un da iyi çalıştığını, çok gayret ettiğini vurguladı. Ongun'un, kendisi lehine çekileceğine yönelik haberlerin anımsatılmasına karşılık Aydın, ''Kongre salonunda her şey olur'' dedi. Kendisinin kazanma ihtimaline ilişkin olarak ise Aydın, illere yaptığı gezilerde teşkilatın ilgisinin bir siyasetçinin ayağını yerden kesecek kadar iyi olduğunu ancak kendisinin, ayağını yerden kesmeyecek kadar tecrübeli bir politikacı olduğunu söyledi. Kongre öncesi ülkücülere ve milliyetçilere bir çağrının gerek olmadığını, bunun gereğini yapacağını dile getiren Aydın, ''Kongre sonrası, icraat, diplomasi yapacağım. Hepsiyle görüşeceğim. Gideceğim, geleceğim. BBP, ATP ve diğer partilerdeki milliyetçilerin hepsini toparlayacağım'' diye konuştu. RAMİZ ONGUN MHP Genel Başkan adaylarından Ramiz Ongun, 3 Kasım seçimlerinin hemen ardından, ''MHP'ye sahip çıkmalıyız, vicdan borcumuz var, yerinizde oturamazsınız'' yönünde telefonlar aldığını, ''durup dururken'' aday olmadığını, taban tarafından mecbur edildiğini söyledi. Demokratik ülkelerde bir partinin oyu, binde bir bile düşse parti yönetiminin iş başında kalmadığını ifade eden Ongun, MHP'nin 3 Kasım seçimlerinde yüzde 60 oy kaybettiğini belirtti. Ongun, ''Yüzde 60 oyunu kaybetmiş bir partide, çok önemli işler olmuş demektir. Ondan daha kötüsü, bu 11 aylık süreç... Orada oturabilmek, kalabilmek için bin bir türlü çareye başvuruluyor. 100 kişiden 60 kişi sizi reddediyor, protesto ediyor, niye oturuyorsunuz, nasıl oturabiliyorsunuz? Demokratik bir mekanizma olsa, orada bir saniye bile kalamaz'' diye konuştu. Devlet Bahçelinin bugüne kadar, aday olduğunu ya da olmayacağını açıklamadığını kaydeden Ongun, siyasetin risk işi olduğunu, Bahçelinin hiç riske girmeden, hiçbir iş yapmadan, oturduğu yerden genel başkan olmak istediğini savundu. Ongun, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Geçen sefer de öyle oldu, yine öyle olacağını düşünüyor. Partinin genel başkanı 11 aydan biri oturuyor. Daha önce ilçelerine kadar gezeceğini söyledi, bir iki ile gitti sonra oturdu, ayda bir, 15 günde bir açılışa gidiyor. Medyanın da karşısına çıkmıyor. Aday ya da değil, hala partinin genel başkanı, Türkiye'yi, MHP'yı ilgilendiren çok önemli olaylar oluyor, bir parti genel başkanının fikri olmaz mı? Hem bir şey söylemiyor, yapmıyorsunuz, yarın da yapacağınız yok, niye siyasete talipsiniz, siyaset yapmak istiyorsunuz?'' ''SON BİR-İKİ AYIN ADAYLARINDAN DEĞİLİZ'' Ongun, kongrede genel başkan seçilmesi halinde, fraksiyonculuk, hizipçilik yapmayacağını, kopmuş parçaları birleştirerek bütünlüğü oluşturacağını, fikir dünyasıyla barışacağını söyledi. MHP'lilerin artık büyümek, bütünleşmek ve güçlenmek istediğini vurgulayan Ongun, ''MHP genel başkanı isterse, aynı dünya görüşüne sahip, aynı hatıraları paylaştığımız bütün arkadaşlarımızla bütünleşmemiz mümkün. Tüzel kişilerin dışında da dışlanmış, kırılmış çok insan var, onları da kazanmalıyız '' dedi. Ongun, 1997 yılında yapılan kurultayda Bahçeli lehine çekildiğinin anımsatılması üzerine, bunun istisnai bir durum olduğunu ifade etti. Yaptığının, ''ülkücülük ve ahlaki olarak'' doğru ancak siyaseten yanlış olduğunu kaydeden Ongun, Bahçeli ile birlikte memlekete hizmet verebileceğini düşünerek, Bahçeli'yi desteklediğini ancak Bahçeli'nin bütünleşmeyi istemediğini, ertesi gün mesafe koyduğunu öne sürdü. Bu kongrede, hiçbir genel başkan adayı lehine çekilmesinin söz konusu olmadığını, bir milim geri adım atmayacağını ifade eden Ongun, ''Bunu 10 aydan beri söylüyoruz, son bir iki ayın adaylarından değiliz'' dedi. Birlik ve beraberlik çağrısı Merhum Alparslan Türkeş'in damadı Hamit Homriş de kongre ve MHP ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Homriş, genel başkan yarışının yaşanacağı Büyük Kongre öncesinde, MHP’yi şöyle değerlendirdi: “MHP’nin 12 Ekim Kongresi’nin geçmiş kurultayların hepsinden daha önemli olduğunu düşünüyorum.Birçok çevreler, MHP’nin bu kurultaydan bölünüp, küçülüp, kavga edeceğini ummakta, ummaktan öte, bu konuda çalışmalar yapmaktalar. Tabii ki, MHP böyle bir tehlike ile karşı karşıya değildir. MHP’nin bu kongresinden bir genel başkan çıkacaktır. Ben aynı zamandan büyük kurultay delegesiyim, oy vereceğim. Oğlum Onurhan da İstanbul’dan kurultay delegesi. İki oyumuz var yâni. Hepsine eşit mesafedeyim. Ben şahsen durumdan vazife çıkararak, birlik ve beraberliğimizin devamı için bir bildiri hazırladım. MHP’de, kim genel başkan olursa olsun, Merkez Yürütme Kurulu listesini ülkücü tabana hoş gelen, ülkücü tabana mesaj veren isimlerden oluşturması gerektiğini düşünüyorum. Bu çok önemlidir. Hatta daha ileri gidiyorum, kaybeden diğer genel başkan adaylarını da listesine alması lâzım diye düşünüyorum. Bu olursa tabana da birlik ve beraberlik mesajı verilmiş olur. Ve, onların da eli taşın altında olur. Genel başkan adaylarının birbirlerini karalayıcı bazı ve çevresinin karalayıcı lâfları basında söyleniyor. Bunların söylenmesi hiç hoş değil diye düşünüyorum. Kaynak: Halka ve Olaylara Tercüman