MHP şoku sonrası CHP açıkladı! AK Parti ile koalisyon olursa...
Abone olMHP Lideri Bahçeli'den 'Başbakan ol' çağrısına gelen yanıta üzülen Kılıçdaroğlu, "Muhalefet oluruz. İlla iktidar olalım diye özel bir arayış içinde değilim." dedi.
Yarın Meclis'teki yemin töreninin ardından hükümet kurma
çalışmalarında kritik süreç fiilen başlayacak ve koalisyon
arayışları daha görünür olacak. Milliyet'ten Serpil Çevikcan
MHP'den beklediği cevabı alamayan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile
yeni koalisyon arayışlarını konuştu.
İşte o röportajdan öne çıkan
başlıklar...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye
yaptığı "Başbakanlık" teklifine beklemediği sertlikte yanıt aldı.
Bu yanıt karşısında şok olan Kılıçdaroğlu, "İkisi bir olur
muhalefet oluruzu. İlla iktidar olalım diye özel bir arayış içinde
de değilim." dedi.
"ÖZEL KIRGINLIĞIM OLAMAZ"
CHP lideri, İktidar takıntısı ile hareket ettiği yönündeki
eleştirilere, "Vatandaşın oyunun hakkını verelim diye uğraşıyoruz"
yanıtını verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in
İslamköy'deki cenaze töreninde neredeyse yan yana olmalarına karşın
tokalaşmamaları konusuna ise, "Yoğunluk nedeniyle öyle
oldu. Yoksa benim kendisine herhangi bir özel kırgınlığım söz
konusu olmaz" diye açıklık getirdi.
Kapıları kapanmış saymadığını söyleyen Kılıçdaroğlu'nun
değerlendirmeleri şöyle:
"İYİ NİYETLE TEKLİF ETTİM"
"Ben, Sayın Bahçeli'ye aynı sertlikte bir cevap vermeyi doğru
bulmuyorum. Siyasette küslük olmaz. Sonuçta hepimiz kendi
çıkarlarımız için değil ülkenin çıkarları için siyaset yapıyoruz.
Vatandaşın sorunlarını çözmek için siyaset yapıyoruz. Biz çok iyi
niyetlerle bir teklifte bulunduk. Çok iyi niyetlerle. Bu konuda hiç
kimsenin en ufak bir endişesi olmasın. Bizim iyi niyetimizin
anlaşılmamasını da anlayışla karşılıyoruz. Ama şunun altını özenle
çizmek isterim. Bizim ülkemize karşı sorumluluğumuz var. Ben o
sorumluğun bilincinde hareket etmeyi siyaseten daha doğru görüyorum
ve böyle kabul ediyorum.
"VATANDAŞA ORTAK SÖZÜMÜZ VARDI"
(Bahçeli'nin, 'küçük heveslerimiz yok, koltuk tedarikçisi' gibi
sözlerine karşı) Ben, bu tür bir dil kullanmak istemem. Bu sözler
kapıların kapatıldığı anlamına mı gelir onu bilmiyorum, bu tür bir
dil kullanmak istemem. Ama sonuçta üç siyasi partinin de çıkıp
söyledikleri vardı vatandaşa; 'yolsuzluklara karşı duracağız, hukuk
zedelendi, hukuku onaracağız, demokrasiyi güçlendireceğiz, yeni
anayasa yapacağız' gibi ortak söylemlerimiz vardı. Bizim MHP ile
ortak söylemlerimiz vardı. Ortak söylemlerimiz, ilkelerimiz varken
bunların arkasında durmamız gerekmiyor mu? Elbette gerekiyor.
Asgari ücretin artırılması, emekliye ikramiye verilmesi, taşeron
işçiliğin kaldırılması da vardı. Bütün bunların hepsini
gerçekleştirilebilir, birlikte hayata geçirebiliriz.
"2 YIL SONRA SEÇİME GİDEBİLİRİZ"
Bütün bunlar 4 yıllık bir sürede olmayabilir. 2 yıl içinde de
bunların tamamı olabilir. 2 yıl sonra bir seçime gidebiliriz.
Kesinlikle kapıları kapatmamak lazım. Toplumun yüzde 60'ının şu
anda yaşadığı iyi bir atmosfer var. Bizi bu atmosferi devam
ettirmek gibi bir yükümlülüğümüz var. Toplumda seçim
sonuçlarıyla bir umut doğdu. Bu umudu yok etmek doğru değil.
Siyasette 'Bütün kapıları kapattım, artık hiç kimseyle
görüşmeyeceğim' gibi bir düşüncem yoktur. Katı tutumlar
doğru değildir. Siyaset gri alanların yoğunlukta olduğu bir
kurumdur. Siyasette siyah ve beyaz alanlar azdır, yoktur,
olmamalıdır.
"EN AKLA YAKIN SEÇENEK"
(MHP'den alınan yanıtlara rağmen ısrar edilmesi CHP'ye zarar
veriyor eleştirisine karşı): Bizim bu yaklaşımımız CHP'nin kurumsal
kimliğine zarar vermez. CHP sorumluluğunun her zaman bilincindedir.
Her eleştiriye saygı duyarız. En akla yakın seçenek varken, neden
başka şeyleri düşünelim. Biz böyle düşündük. Hala da böyle
düşünüyorum. Siyasette umutsuzluk diye bir şey yoktur. Umutsuzluğu
beslerseniz doğru olmaz.
"ERKEN SEÇİM HİZMET ETMEZ"
(Bahçeli'nin Kasım'da erken seçim resti konusunda): Biz, bugünkü
atmosferde bir erken seçimin Türkiye'nin çıkarlarına hizmet
etmeyeceğini düşünüyoruz. Bunun çok sağlam gerekçeleri var.
Vatandaş bize oy verdi, görevini yaptı. Şimdi görevini yapması
gereken liderlerdir. Liderler görevini yapamaz ve hükümeti
kuramazsa o zaman vatandaşın verdiği mesajın alınmaması demektir
bu.
"DAVUTOĞLU'NU GÖRMEMİZ GEREKİYOR"
(AKP-CHP koalisyonu ne kadar mümkün?) Sayın Davutoğlu'nun ne
düşündüğünü bilmiyoruz. Ne düşündüğünü bir görmemiz, dinlememiz
gerekiyor. Her halükarda rezervlerimizi koruyoruz. Bir AKP-CHP
koalisyonunun da koşulları vardır. Bugünden kalkıp bu konuda bir
şeyler söylemeyi, 'şöyle olacaktır' demeyi doğru bulmuyorum. Her
ortamın kendine göre koşulları vardır.
"AKP İLE MHP KURABİLİR"
Bizim kriterimiz halka verdiğimiz sözler. İlkelerimiz var. AKP ile
MHP koalisyon kurabilirler. Bizim buna özel bir karşıtlığımız yok
zaten. Bu durumda bize muhalefet görevi kalır. İlla iktidar
olalım diye özel bir arayış içinde de değilim. Bir iktidar arayışı
mutlaka olsun diye bir düşüncemiz de yok. Biz vatandaşın bize
verdiği oyun hakkını verelim diye uğraşıyoruz. Bizim üzerinde
durduğumuz nokta bu. 'Biz ilkelerimiz için bütün koltuklardan
feragat ederiz' diyoruz."