MHP seçmenini kenetleyen ne?
Abone olAntalya'da, kasetlerin MHP seçmenini kenetlediği sıkça ifade ediliyor, ancak öne çıkan bir diğer ortak endişe partinin baraj altında kalma olasılığı. Güney Yıldız'ın izlenimleri.
"MHP yöneticilerinin seks kasetlerinin yayınlanması, parti tabanını birbirine daha da kenetledi."
Antalya'da seçim izlenimleri toplarken, o kadar çok duydum ki bu ifadeyi, artık doğruluğundan şüphe etmekte zorlanıyorum.
Öte yandan, siyasette skandalların, partilere ya da siyasilere desteği pek kolay sarsmadığının çok örneği var dünyada.
Üstelik Deniz Baykal'ın aday olduğu 'Antalya evreninde' kaset sorunu olan tek siyasi hareket MHP de değil.
AKP'nin milliyetçi mesajları MHP'lilere ulaşmamış
Uzun yılların ülkücüsü, eski MHP il başkanı Hasan Ünlüer, yayınlanan kasetlerin partiyi saldırı altında gösterip avantaj sağladığını düşünmüyor.
Biraz mahçup, "Herkesin zaafları vardır ama biz bu insanların dava için yaptıklarına bakarız." diyor.
Eskiden MHP'de propagandadan sorumluymuş. İfadelerini özenle seçiyor. Dışlayıcı değil, kapsayıcı bir dil kullanıyor. "Kürt kardeşlerimiz" diyor, "tabi ki dillerini konuşacaklar." Sosyal demokrat bir parti gibi hükümeti en çok ekonomi üzerinden eleştiriyor.
Partinin sokaklara en çok inen milletvekili adayı Kemal Çelik'e 'Ama Türkiye ekonomisi uzun zamandır hiç olmadığı kadar hızlı büyüyor.' diyorum. "Hükümete yakın şirketler büyüyor. Sadece büyük sermaye değil. Küçük işletmeler açısından da ekonomi el değiştiriyor." diyor.
Bir de MHP ilçe başkanı var yanımızda, Osman Çetin. Genç nesil ülkücü. 40 yıllık dava adamı Ünlüer'deki kapsayıcılık onda yok.
Başbakan Erdoğan'ın son aylarda Kürt meselesi için "Kürt sorunu yoktur"a varan katı tutumundan, Avrupa Parlamentosu'nda Devlet Bahçeli'nin dahi eleştirdiği sert çıkışından, İsrail'le olan geriliminden pek söz etmeden "AKP BDP'nin dediklerini yapıyor. Avrupa'ya her türlü tavizi veriyor. Amerika'nın uşağı" diyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Hakkari valiliği yapmış MHP milletvekili Çelik'e, AK Parti'nin Kürt sorunundaki söylem değişikliği değerlendirmelerini, güneydoğuda kapanan kepenkleri, Binali Yıldırım gibi AK Parti kurmaylarının "MHP siyaseti bizde içeriliyor" ifadelerini hatırlatıyorum.
AK Parti MHP'nin yükselişini gördüğü için milliyetçi söylemlere sarılıyor diyorlar.
İstikrar için AKP'ye, baraj kaygısıyla MHP'ye oy
MHP yönetimi kabul etmese bile, AK Parti'nin milliyetçi mesajlarını MHP seçmeni duymuştur herhalde diye düşünüyorum.
Ama yok; esnaf, taksici, işsiz MHP'liler de Erdoğan'ın söylemindeki değişikliği farketmemişler.
İçlerinden biri, elini 'güm!' diye boğazıyla göğsünün birleştiği yere vurup, "O Habur'daki karşılama, işte buramıza yapıştı kaldı. Affetmeyiz." diyor.
Kürt sorunu konusunda katı bir tutum izlemeye başlayarak MHP seçmenini etkilemek, AK Parti'nin hesapladığından daha uzun sürecek gibi.
Oysa, aynı tavırla, Kürt seçmende tepki uyandırmak son derece süratli oldu. Tabi eğer kapanan kepenkler ve protesto gösterileri seçmenin tavrını yansıtıyorsa.
MHP'lileri 'kaset saldırısı' değil, baraj altı kalma korkusu kenetliyor
Antalya'da konuştuğum MHP seçmenlerine bakılırsa, AK Parti'nin milliyetçi-sağ şeride geçme politikası en azından seçime kadar bu şeridin asıl sahibi MHP'yi ciddi şekilde zorlayacak gibi görünmüyor.
Fakat AK Parti'nin bu politikası, MHP'deki kaset skandalları ve istifalarla birleşince MHP'nin baraj altı kalması ciddi bir olasılık haline geliyor.
MHP'lileri hatta, bazı AK Parti ve CHP'lileri MHP etrafında kenetleyen de bu olasılığın ciddi olması.
Oyunu normalde 'istikrar için' AK Parti'ye verdiğini söyleyen butik otel işletmecisi Kürşat, skandalların MHP'yi baraj altına itebileceğinden çekindiği için "belki de MHP'ye atarım oyumu" diyor.
Bundan önceki seçimlerde oyumu CHP'ye verdim, ama bu kez baraj altında kalmasın diye MHP'ye oy vereceğim diyen CHP'lilerle karşılaşmak da hiç zor değil Antalya'da.
CHP'li taksici Salih'i MHP'ye iten "BDP meclise girecekse MHP de girmeli" düşüncesi.
Çelik, Antalyalı bu dükkanı Diyarbakır'da da açabilsin diyor
Bu parti tabanları arasındaki geçişgenliği göstermesi açısından da güçlü bir örnek.
Eski CHP'nin tüm milliyetçi söylemine rağmen, MHP tabanının CHP'ye kaydığını, ya da MHP'ye alternatif olarak CHP'yi gördüğüne işaret eden güçlü bir emare yok.
Halbuki ülkücü tabanın, MHP olmazsa alternatifinin AK Parti olabileceğini, konuştuğum hemen her MHP'li gibi, parti teşkilatından kişiler dahi kabul ediyor.
"Antalyalı vatandaş, Diyarbakır'da da dükkan açabilsin"
"Antalya gibi Türkiye istiyoruz." diyor, MHP milletvekili Kemal Çelik ve partisinin etnik meseleye bakışını böyle özetliyor.
Kentte 81 ilden insan yaşıyor ve Kürdün Türk ile, Türkün Kürt ile sorunu yok Çelik'e göre.
Antalya Türkiye'nin her yerinden ve hatta daha yüksek oranda göç alırken neden göçten bahsedildiğinde akla Kürtlerin göçü geliyor acaba diye düşünüyorum.
"Fakat Antalyalı vatandaş, Diyarbakır'da dükkan açamıyor şu anda. Biz açabilsin istiyoruz"
"Neden açamıyor?" diye soruyorum. Batıda Kürt işyerlerine saldırıları duyduk, fakat doğuda Kürt olmayanlara yönelik basına yansıyan bir saldırı yok bildiğimiz kadarıyla, diye de ekliyorum.
"Baskı yalnızca fiziksel saldırıyla olmaz ama yine de olur." diyor.
Kentteki Kürtlerden edindiğim izlenimleri de yarın aktaracağım.