MHP lideri Devlet Bahçeli, Netanyahu'yu lanetledi! Türkiye'den beklentisini açıkladı
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. İsrail'in Refah'taki alçak saldırısına değinen Bahçeli, "Netanyahu'yu tüm öfkemle lanetliyorum" dedi. Bahçeli, "Beklentimiz, Netanyahu ve bakanı hakkında ülkemizin bir an önce yakalama kararı çıkarmasıdır" diye konuştu.
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme
ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Gazze'de kan dökmeye devam
eden İsrail Başbakanı Netanyahu ve yönetime çok sert tepki
gösterdi. Bahçeli'nin Netanyahu için 'Caniyahu' deyişi dikkat
çekti.
"Beklentimiz, İsrail’in katil Başbakanı ve Savunma Bakanı hakkında ülkemizin bir an evvel yakalama kararı çıkarmasıdır" diyen Bahçeli, açıklamalarının devamında, "Artık cezalandırıcı ve askeri yaptırımları esas alan köklü müdahalelerin tam vaktidir. Kınama mesajları ile oyalanmak yerine somut adımların kuvvet kullanılarak atılmasından başka bir seçenek kalmamıştır" deyip İslam ülkelerinin ayağa kalkması gerektiğini vurguladı.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
İstanbul 571 yıl önce zincirlerinden kurtulmuştur. İstanbul'un ızdıraplı hali bugün bizi üzmektedir. Lafa gelince israftan şikayet edenlerin har vurup harman savurması, yandaş gazetecileri Roma'ya tatile götürülmesi ayıptır. 37 gazetecinin yer aldığı 73 kişinin yer aldığı Roma seyahatinden sonra İBB'nin israftan bahsetmesine kimse itibar etmeyecektir.
İstanbul DEM'lenenlerin tahribatına maruz kalmıştır. İstanbul
kötü yönetiliyor. Belediye bütçesi savruluyor, müsriflik
yapılıyor.
MHP'nin uzun vadeli stratejik hedefi, 2053'te Türkiye'nin lider ülke ve süper güç olmasıdır. Milli birlik ve beraberliğin tesisiyle inşa edilen bir millet anlayışıyla mümkündür."
İstanbul Türkiye yüzyılında hak ettiği yere yerleşecektir. Bu kutlu hedef zillete düşenlerle, yabancı çıkar odaklarına taklalar atanlarla değil, vatansever ve milletseverler tarafından gerçekleşecektir. "Zulüm 1453'te başladı" diyenlerin alayı Bizans uşaklarıdır. Bunlarla hesabımız er ya da geç görülecektir. İstanbul'u bir Türk toprağı haline getiren Fatih Sultan Han'a ve aziz ecdadımıza rahmetler diliyorum.
"Caniyahu ve yönetimini tüm öfkemle lanetliyorum"
İsrail'in kanlı saldırıları aralıksız devam etmekte. 7 Ekim'den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 36 bine yaklaştı. Katliamlara her gün yenileri eklenmekte. Tablo kahredecek boyuttadır.
Uluslararası Adalet Divanının geçen hafta aldığı bir kararla, özellikle Refah'a düzenlenen saldırıların derhal durdurulmasını istemiş, fakat İsrail buna aldırış etmemiştir. 26 Mayıs'ta, hassas mühimmatlarla vurulan insani bölgede çok sayıda masum, acımasızca katledilmiştir. Bu bölgedeki Birleşmiş Milletler (BM) çadır kampında hayata tutunmaya çalışan bebekler, çocuklar, kadınlar ve nice suçsuz, günahsız insan resmen ateş altına alınarak yakılmıştır. İsrail, savaş uçaklarıyla ölüm saçmıştır. Bizim lügatimizde bu tip vahşeti tanımlayacak ne bir kelime ne de bir kavram vardır. Netanyahu, yani caniyahu başta olmak üzere İsrail yönetimini tüm öfkemle lanetliyorum. Caniyahu ve savunma bakanı hakkında talep edilen tutuklama kararının uygun zaman ve zeminde icra edileceği, bu vandalların öldürdüğü her mazlumun, her garibin, her savunmasız insanın hesabını verecekleri kaçınılmaz bir akıbettir."
"Netanyahu ve bakanı hakkında, ülkemiz yakalama kararı çıkarmalı"
Beklentimiz, İsrail’in katil Başbakanı ve Savunma Bakanı hakkında ülkemizin bir an evvel yakalama kararı çıkarmasıdır. Soykırım karşısında sessiz kalanlar, destek sağlayanlar dünya barışına İsrail ile birlikte karşıdır.
"Köklü müdahalelerin tam vaktidir"
Artık cezalandırıcı ve askeri yaptırımları esas alan köklü müdahalelerin tam vaktidir. Sessiz çoğunluk İsrail'in karşısındadır. Kınama mesajları ile oyalanmak yerine Somut adımların kuvvet kullanılarak atılmasından başka bir seçenek kalmamıştır. İslam ülkeleri ayağa kalkmalıdır."
Milyar dolarlar içinde kulaç atan bazı İslam ülkelerinin yöneticileri gece yastığa başlarını koyduğunda huzur bulabiliyor mu? Cumhurbaşkanımızın yüzde 10'u kadar Filistin davasının arkasında durabildiler mi? Türkiye öncü rolünü üst seviyeye taşımalı, masumların lehine doğrudan devreye girmelidir. 3 ülkenin tanıma kararı milletimizin yüreğine su serpmiştir.
"Filistin devleti mutlaka tanınmalı"
Başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti mutlaka tanınmalıdır. İnsan haklarına bağlıyım diyen hiçbir devlet duyarsız kalamaz, kalmamalıdır. Filistin'in tanınması çığ gibi büyümelidir. Filistin topraklarından soykırımcı İsrail bir an önce çekilmelidir. ABD insani ve tarihi sorumluluktan kaçmamalıdır. Tutuklama talebine ABD'nin tepkisi bir zırvadır.
ABD Suriye'nin kuzeyinde yeni bir oyun kurmaktadır. Suriye'nin kuzey doğusunda 11 Haziran'da sözde bölgesel seçimler yapılacak. Bu Türkiye'nin bölünmesinde yeni aşama demektir. Bölücü örgütün Rojova adı ile tarif ettiği yerde ABD'nin teröristlerle diyaloğu stratejik önemde gördüğü açıktır.
"Şam ile işbirliği kurulmalı"
Şam ile işbirliği kurulmalı. Bölücü terör örgütünün kaynağında Türkiye ile Suriye'nin eşgüdüm halinde yapmalarını önerdiğim askeri operasyonlarla kökü kurutulmalıdır. Terörizmin kalbine mızrak gibi inmekten başka çaremiz yoktur. İhanete geçit yoktur. ABD'nin terörizmi politik enstrüman olarak kullanması rezalettir. ABD'nin komşu coğrafyalarda teröre verdiği destek Türkiye'ye aşırı tehdittir. Türkiye sömürge ülkesi ya da ABD'nin 51 eyaleti değildir, olması da mümkün değildir.
"FETÖ’nün ABD’ye yuvalanmış tüm mensupları Türk adaletine teslim edilmeli"
Türkiye'nin başvurduğu savaş uçaklarının temin süreci hızlandırılmalıdır. ABD Afganistan'da yaptığı gibi Suriye ve Irak'tan derhal çekilmeli. Gayrimeşru tavırdan vazgeçmelidir. Ederi 1 dolarlık hayatıyla ilgili farklı spekülasyonlar yapılan Fetullah Gülen başta olmak üzere FETÖ’nün ABD’ye yuvalanmış tüm mensupları Türk adaletine teslim edilmeli. Ne yurt içinde ne de komşu coğrafyalarda ihanete geçit yoktur. ABD'nin komşu coğrafyalarda terör örgütlerine verdiği destek Türkiye'nin güvenliğine aşırı tehdittir.
Siyasette yumuşama polemiği
Normalleşme kelimesinin her meselenin başına getirilip egemen çıkarlarımızdan ödün isteniyorsa bizim böylesi uçuk yumuşamaya karnımız tok, yüzümüz dönüktür. Normalleşmesi gereken muhalefet partileridir. Özgür beyin bu gerçeği anlaması samimi dileğimizdir. Özgür beyin yumuşama için önce Dem korkusu ile yüzleşmesini, adam gibi duruş göstermesini tavsiye ediyorum. Saçma sorularla, seviyesiz ifadelerle bizim geri adım atacağımızı düşünüyorsa yanıldığını bir gün anlayacaktır.
Biz akşama karşı gitmeyiz, hem örgüt ile aynı kareye girip sarmaş dolaş olmanın hem de normalleşmenin akıl alır yanı yoktur. Gayelerini iyi biliyoruz. Hiçbir tezgah ve algı düzeni Türkiye'ye hizmet kararlılığımızı sekteye uğratamayacaktır.
31 Mart'tan sonra biti kanlananları uyarıyorum bitli baklanın bizim pazarda alıcısı yoktur. Cumhur İttifakı güvencedir. Sosyal medya yalanlarına bel bağlayan siyaset meddahlarının nasıl da eriyip gideceklerini yakında herkes görecektir. 2 Haziran'daki seçimlerde Cumhur İttifakı milletimizin teveccühüne mazhar olacaktır. Demokratik erdem ve güven içinde seçim yapılarak Pınarbaşı'mız yola devam diyecektir. Pınarbaşı büyüyecek, Türklük anıtı yaşayacak, Cumhur İttifakı var olacaktır.
Cumhur ittifakı olarak çiftçilerimizin sorunlarını çözeceğiz, dar gelirli insanlarımıza destek vereceğiz. Bütün sorunların üstesinden devletimiz gelecektir.
Şampiyon olan Galatasaray'ı tebrik ediyorum.