MHP lideri Bahçeli'den Özgür Özel'e sert Pınarbaşı tepkisi: Ağzını yıkasın

Yüksek Seçim Kurulunun, seçimlerin yenilenmesine karar verdiği Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde CHP ile MHP karşı karşıya geldi.

CHP lideri Özgür Özel'in partisinin yeniden kazandığı Pınarbaşı seçimlerine ilişkin "MHP’nin oradaki milletvekili önce orada terör estirdi, hakimleri tehdit etti, küfürler etti, olmadık şeyler oldu." açıklaması Bahçeli'yi kızdırdı.

Partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunan Bahçeli, Özel'i DEM Parti üzerinden sert sözlerle eleştirdi:

"Kayseri Milletvekilimizin terör estirdiğini, küfürler eşliğinde önüne geleni tehdit ettiğini söyleyen CHP Genel Başkanı müfteriliğine yeni bir halka eklemiştir.

Bu şahsın ağzından çıkacak sözler bunlar mı olmalıydı? Bir parti genel başkanı değerlendirmesini bu çerçevede mi yapmalıydı?

Milliyetçi Hareket Partisi’nin herhangi bir milletvekili veya teşkilat mensubunu terörle ilişkilendirmek sadece ağır bir bühtan değil, aynı zamanda yumuşama pozları veren bir zatın edepsiz beyanatı ve eşik tanımayan hezeyanıdır.

CHP Genel Başkanı, terör ve terörist görmek hususunda önüne geçemediği bir merak içindeyse bize değil, yanı başında vazo gibi tuttuğu, kol kola girdiği, emel ve hedef birlikteliği içinde olduğu DEM’li bölücülere bakması en doğru ve doğal tercih olacaktır.

Bize küstahça üslup hatırlatması yapan bu şahsın, önce kendi ağzını yıkaması, diline hakim olması, hırs bürümüş gözüne bizi kestirmekten derhal dönüş yapması ikazen tavsiyemdir.

"Bilmiyorlar ki dümenciliğin sonu aylaklıktır"

CHP liderinin yolu yol değil. Sözleri itibarlı değildir. Kendisi her şeyi yapacaktır. Sonra da normalleşmeden bahsedecek. Diyorum ki bu terazi o sikleti çekmez. Bir yanağımıza tokat atana diğerini dönemeyiz. Ya aynısını cevap veririz, ya da o eli kırıp atarız. Bilmiyorlar ki dümenciliğin sonu aylaklıktır.

Dünya alemin derdi biz olmuşuz, uykularını kaçırır olmuşuz. Buna da devam edeceğiz. Açılan tiyatro perdelerine karnımız tok.

Yumuşama diyeneler Türk milletinin ortak aklında buluşmaya tamam diyorlarsa. Bize her yer Türkiye'dir. Uzlaşmanın adresi büyük Türk milletidir."

"Mahkemede yargılanması süren bir PKK'lının seçimlere katılması skandaldır"

Gözaltına alınan ve görevden uzaklaştırılan DEM Partili Hakkari Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış hakkında değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, şunları söyledi: 

"Hakkari belediye başkanı hamdolsun görevden uzaklaştırıldı. Bir teröristin aday gösterilmesi, devlet ile yöre halkını karşı karşıya getirmenin hazırlığını yapmaktır. Mahkemede yargılanması süren bir PKK'lının seçimlere katılması skandaldır. Bayraksızlar bellidir. Söz kesen hainler bellidir. Kayyıma karşıyız diyen, kimlik yoksunları bellidir. Hepsinden daha belli olan Türk devletinin demir yumruğudur. PKK'lı sözde Hakkari belediye başkanının kirli yakasından nasıl tutulduysa diğerlerinin yakalarından da öyle tutulacaktır.

"Terörist Demirtaş ve DEM'e övgü yağdıranlar bunların hangisine seyirci kalalım, hangisine yumuşayalım"

Bir PKK'lının yargılanmasına kim karşı çıkıyorsa onları iyi tanıyınız. Şimdi gerçek maskelerini gizleyerek DEMlenmiş CHP'ye sesleniyorum, bizim hangi konuda yumuşamamızı bekliyorsunuz? Yumuşayarak hangi karara varacaksınız? Terörist Demirtaş ve DEM'e övgü yağdıranlar bunların hangisine seyirci kalalım, hangisine yumuşayalım. Eğer bildiğiniz bir şey varsa itiraf edin. Çaresiz kaldık mı diyeceksiniz? Bu kokuşmuşluğu nasıl telafi edecekler. Böylesi bir felaketin sorumlusu olurlarsa iki cihanda bunun hesabını nasıl verecekler.

DEM'cilerin kışkırtmaları sonuçsuz kalacak, Türk milliyetçileri bunun için sonunda kadar mücadele edecektir. Milli meselelerde nerede durduğumuz bellidir. Demlenmişlerin nerede durduğuna çok iyi bakmaktır."

"Hesaplaşmaya hazırız"

Sinan Ateş cinayeti davasında Ülkü Ocakları'nın suçlanmasının tesadüf olmadığını savunan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

"Hepsini takip ediyoruz. Yargıya intikal etmiş bir cinayet davasında partimizin ve Ülkü Ocaklarının suçlanması, hatta dahilde ve hariçte Ülkü Ocakları’na suç örgütü gölgesi düşürmek için kolları sıvayan ajanların sırtının sıvazlanması tesadüf değildir.

Verilemeyecek bir hesabımızın olmadığını cümle alemle paylaşıyorum. Dostumuzu da düşmanımızı da tebrik ederiz.

Hesaplaşmaya hazırız. Hesap soracak yüreğe de sahip olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Hesaplaşacağız ama helalleşmeyeceğiz.

Bugüne kadar sessiz kalışımız, ülkücü katillerini unuttuğumuz anlamına asla gelmemelidir. Dün kanımızı dökenlerin bugün sözde mahkeme kurup ülkücü müdafaasına tevessül etmeleri utanmazsızlığın sınır tanımadığına acıklı bir örnektir.

Ülkücüyü, terörle ilişkilendirmenin zillet ve kâbus dolu düşünü kuranlar eninde sonunda mahçup ve mağlup olacaklardır.
Bizim hiç kimseden öğrenecek ya da duyacak bir şeyimiz yoktur. İlk silahı çekenlerin, ilk mermiyi atanların, Türkiye’yi Markist-Lenininst uçuruma itmek için her türlü ilkelliğe tatbik edenlerin binlerce dava arkadaşlarımızın kanına girdiğini yaşayarak biliyoruz ve onlarla, onların izinden yürüyenlerle her seviyeden hesaplaşmaya hazır olduğumuzu üstüne basa basa açıklıyorum.

Hesaplaşma teklifimizi tekrar ediyorum. Hatta hodri meydan diyorum, bir ara partimizde yer alsa da neyin hesaplaşması diyen çürüklerin ipliğini pazara çıkarmak davamıza vefa borcudur. Kurdun değil itin boynuna tasma geçer. Sanmasın ki kapandı defterler. Onların defteri bizde yazılı, hatıraları bizde yazılıdır.

Pirinç taşlarının içindeki beyaz taşları ayıkladık. Davamız ağırdır, davamız zordur. Davamız Türk milliyetçiliği davasıdır. Şehitlerimiz ve gazilerimiz kurşun gibi ağır dönemlerin tanığıdır. Kutlu davamız dua ile koruma altındadır.