MHP bu tehditleri görmezden gelecek mi?

Hadi bey konuya değinmese ben hiç üzerinde durmayacaktım. Ama madem değindi, bu konuyu Hadi Bey'in de bilmediği yönleriyle sizinle paylaşmam lazım..

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

Hadi bey konuya değinmese ben hiç üzerinde durmayacaktım. Ama madem değindi, bu konuyu Hadi Bey'in de bilmediği yönleriyle sizinle paylaşmam lazım..

Şu iki MHP'li hakkında piyasada dolaşan gizli kamera çekimlerinden bahsetmek istiyorum..

Şu çok net olarak bilinsin ki o kasetler Türkiye'de ilk kez bana ulaştırıldı.. Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Deniz Temur ve diğer tüm personelim olan bitene şahittir..

Deniz masama gelip daha "MHP'li iki vekil hakkında bir kaset göndermişler" diyecekti ki, beni en çok rahatsız eden o "kaset" sözünü duyar duymaz "Hayır" dedim..

Kasetin içeriğini sormadan, kimin o alçakça tuzağa düşürüldüğünü bilmeden.. Kurumlar, ilke ve prensipleri ile ayakta kalırlar inancı taşıyan biriyim.. Baykal hakkındaki kaset de yine ilk olarak İnternethaber'e ulaştırılmıştı. O zaman da  yine aynı cevabı vermiştim..Bu İnternethaber'in ilke ve prensip kararıdır.. "Kara komplolarda servis edilen gazete olmaya niyetimiz yok ve olmayacağız" düşüncesiyle hareket ediyoruz..

Neyse konunun özüne geleyim..

Aslında bırakın o kaseti, haberin hiç bir harfini kullanmaya niyetimiz yoktu.. Ancak, hemen hemen tüm gazetelerin internet siteleri bu kasette yer alan ayrıntıları, ilgili videoyu yayınlamadan haber olarak, yani tekst olarak kullanınca, biz de kullanmak zorunda kaldık..

Kaldık diyorum çünkü, yaptığımız iş o kadar ince bir çizgi üzerinde durmamızı gerektiriyor ki, bunu yaşayan bilir.. Haberi kullanmadığında, "Tüm medya gördü, siz MHP yardakçıları niye kullanmıyorsunuz" suçlamasıyla hemen yaftalanıyorsunuz.. Bu iftiraya kurban gitmemek için içimiz el vermeden de olsa haberi çok da büyütmeden kullanma kararı aldık..

Buraya kadar olan şeyler normal..

Bizim için asıl sıkıntı da zaten bu haberi yayınladıktan sonra yaşandı..

Sayısız tehdit mesajları, gün yüzü görmemiş küfürler..

Hem de İnternethaber'in santralindeki gencecik kız çocuklarına.. Benim asistanıma, Hadi beyin asistanına..

Irzlarına, namuslarına etmedik küfür bırakmadılar..

Dert şu: "Siz o haberi nasıl yayınlarsınız.. Ya o haber kalkacak, ya da bir otobüs dolusu adamla gelip orayı başınıza yıkacağız.. Orada başınıza gelmedik şey bırakmayacağız.."

En sonunda çaresiz telefonlara cevap vermeden bana bağlamalarını söyledim..

Bağcılar İlçe Teşkilatı'ndan olduğunu söyleyen bir zibidinin küfürlerini, hakaretlerini buradan yazmaya edebim izin vermez.. Ağzından salyalar akıtarak, kusmuk kusmuk küfürler savurarak neler söylemiyor ki..

Evimin adresini, telefonunu benim işe geliş gidiş güzergahımı herşeyi sayıyor bana küfürler eşliğinde.. "Seni sokak ortasında kazığa oturtacağız" tehditleri mi, "Anneni gözünün önünde bilmem ne yapacağız" barbarlığı mı, hangisini isterseniz var..

Ben bu tür şeyleri açıklayan, duyuran biri değilim ama bir kez, sadece bir kez ve tabi ki ilk ve son kez yaşadıklarımızı buradan duyuruyorum..

Sayın Bahçeli'nin internethaber'in kadim bir ziyaretçisi olduğunu biliyorum..MHP kadrolarında yöneticilik yapan ve saygıyı son zerresine kadar hakeden insanlar tanıyorum.. Genel Başkan yardımcısı sayın Faruk Bal bunların başında gelir.. Sonra bu sitede yıllarca yazı yazan değerli ağabeyim, MHP kocaeli milletvekili adayı ve MYK üyesi Lütfü Türkkan gelir.. Sayın Mehmet Şandır, sayın Cihan Paçacı...

Hepsi İnternethaber'in hikayesini çok iyi bilir.. Bizim bu tehditler karşısında 11 yıldır ne kadar korktuysak, ne kadar sustuysak, yine o kadar korkacağımızı da susacağımızı da iyi bilir.. Özellikle milletvekili adayı olduktan sonra aramızdan mecburen ayrılan Lütfü Türkkan bu hezeyanlar karşısındaki duruşumuzu da, MHP'ye bir kin ve nefret duymadığımızı da en iyi bilendir..

Şimdi onun şahsında yukarıda adı geçen tüm parti yöneticilerine tüm saygımla ve tüm samimiyetimle soruyorum:

Ülkücülük, "Bizim içimizdeki çürükleri nasıl yayınlarsınız ulan" diyerek söze girip, genç bayanların ırzına namusuna hayasına küfretmek mi? Benim 76 yaşında her gün hastane köşelerinde derdine derman arayan ve ayakta durmaya takati olmayan yaşlı bir hacı annem var.. Hırlayarak, zevk naraları atarak "Onun da ırzına geçeceğiz" demek ne zamandan beri ülkücülerin ideali  haline geldi.. "Otobüs dolusu adamla geliyoruz" diyen bu insan müsvettelerininin bir gazeteye yönelik bu tehditlerine sessiz mi kalacaksınız?

Eğer "Hayır, biz bu değiliz, böyle değiliz" diyorsanız o zaman MHP gibi saygın bir camiayı asla ama asla temsil etmeyecek bu ve benzeri zibilerin haddini bildirmek de sizin işiniz..

Bu şahsın hem telefon numarası, hem tehditleri hem olayın şahitleri her şey İnternethaber'de mevcut..

Yeter ki, bu tür pislikleri aranızda barındırmayacağınızı bize gösterin..