MHP 17. madde için ısrarlı

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM'de Grup toplantısında konuştu. Bahçeli "Üniversiteye çarşafın ve peçenin girmemesi için YÖK Ek 17. maddede düzenleme yapılmalıdır" diyerek Ak Parti'ye mesaj gönderdi.

BAŞÖRTÜSÜ SORUNU: Başörtüsü sorunu kamu hizmeti alan ve kamu hizmeti veren şeklinde çözülmesi gerektiğini bundan 8 yıl önce dile getirmiştik. Bugün o şekilde çözmekten sevinçliyiz. Başörtüsü sorununun çözümünden bir rant beklemiyoruz. Olsa olsa bu sorunun çözümünden kaynaklı bir memnuniyet duyarız. Ama bir karalama kampanyasıyla karşı karşıyayız. MHP'nin vekilleri şerefli davalarına yakışır bir şekilde tam kadro Meclis'te hazır bulundular. Hepsine şükranlarımı sunarım.

EK 17. MADDE: Ek 17. maddeye ilişkin olarak ortak öneri Milli Eğitim Komisyonu'nun önündedir. İki parti arasında başka bir görüşme yapılmadı. MHP ilk anlaşmaya bağlıdır. Bu maddede başın örtülmesini düzenlemenin ötesinde, üniversitede kullanılacak kılık kıyafetle ilgilidir. Çarşaf, peçe ve benzeri kıyafetlerin üniversitelerden uzak tutulması isteniyorsa düzenleme yapılmalıdır.

TÜRBAN YASASININ ANAYASA MAHKEMESİ'NE GİTMESİ: CHP'nin yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürmesi gayet doğaldır. Burada sakat ve yanlış olan konu yüce Mahkemenin önüne gelmeden basında ve kamuoyunda peşinen yargı belirlemeleridir. Mahkemeyi taraf haline getirmeyi amaçlayan bu tutumlar her şeyden önce yasaya saygısızlıktır.

TAHRİK KAMPANYASI: Bu dönemin sağduyuyla aşılması hayati önem taşıyor. Bu konu etrafında koparılan tahrik fırtınaları bu sürecin zor geçeçeğini gösteriyor. Üniversite önlerinde çatışma çıksın diye gün sayanların varlığı, bazı siyasilerin ihtilal ve idamdan bahsetmeleri tahrik kampanyasını gözler önüne seriyor.

BAYKAL'A CEVAP: "Kocatepe'yle Anıttepe arasına çelikten halat çekmek" isteğimize cevap veren bazı siyasi parti yöneticisini üslubunu çok da yadırgamadığımızı söylemek isterim. Sözde cumhuriyet savunuculuğu ile din ulemalığına soyunan kişinin fazla ciddiye alınır bir yanı yoktur.

TÜRKİYE'Yİ BEKLEYEN SÜREÇ: Türkiye hayati bir sınavla karşı karşıyadır. TBMM'nin bu kararına herkes saygı duymak zorundadır. Gelenekler çerçevesinde yetişkin bir bireyin kendi isteğiyle başını örtmesini ideolojik simge olarak kullanılmasına izin verilmemelidir. Başın örtülmesi devlete ve rejime karşı bir tehdit olarak görülmemelidir.

Başın örtülmesi serbestisi bir zafer ve yenilgi olarak görülmemeli. Rövanş ve nümayiş ortamından kaçınılmalıdır. Uygulama zamanla yerine oturacak.

TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ: Türkiye AB ilişkilerinde yaşanan gelişmeler iç sorunların gölgesinde kaldı. Fransa Cumhurbaşkanı ve Alman Başbakanı yaptığı son toplantıda Türkiye'nin tam üyeliğine bir kez daha karşı çıktılar. Türkiye'nin tam üyeliği nihai hedef olmaktan çıkarıldı. Yol haritasının çıkmaz bir sokağa gittiğini bilmesine rağman AK Parti hükümeti gerçekleri halktan sakladı. Sayın Başbakan'ın "bunlar onların şahsi görüşleridir. Biz tam üyelikten başka elbiseyi giymeyiz" demesi görüntüyü kurtarmaktan başka bir şey değildir.

301. MADDE: Meclis'ten geçirilmeye çalışılan Azınlık Vakıfları Kanunu ve değiştirilmeye çalışılan 301. maddeyi Ak Parti tabanına nasıl anlatacaktır?