MGK'dan kınama gibi açıklama
Abone olMGK, "bu tür haberlerle kamuoyunun yanlış yönlerilmek istendiğini üzüntü ile izliyoruz" yorumu yaptı.
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nden yapılan yazılı
açıklamada, bazı yayın organlarında "gizli" gizlilik dereceli MGK
Genel Sekreterliği Yönetmeliği'nden alıntılara yer verildiği,
abartılı, maksadını aşan yorumlar yapıldığı ve kamuoyunun yanlış
yönlendirilmeye çalışıldığının "üzüntüyle izlendiği" belirtildi.
MGK Genel Sekreterliği'nin 10 Şubat 1984 tarihinde Bakanlar Kurulu
tarafından kabul edilen MGK Genel Sekreterliği Yönetmeliği
çerçevesinde görevini yürüttüğü ifade edilen açıklamada, şöyle
denildi: "Devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve
bölünmezliği ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın başlangıç
bölümünde ve Anayasa'nın 2. maddesinde ifade edilen Cumhuriyet'in
temel niteliklerinin korunması maksadıyla yürütülecek devlet
çapındaki psikolojik harekatın koordinasyon görevi, dünyanın birçok
ülkesinde de görülebileceği gibi, söz konusu kanun ve yönetmelik
ile MGK Genel Sekreterliği'ne verilmiştir. Devletlerin bekasına
yönelik yıkıcı ve bölücü faaliyetlere karşı gerekli tedbirlerin
alınmasının ve bu kapsamda psikolojik harekat faaliyetlerinin
yürütülmesine gerek olmadığının ortaya atılmasını ve bu
faaliyetlerin neden açık olarak yürütülmediğinin sorgulanmasını
anlamakta güçlük çekilmektedir. Son 20 yılını yıkıcı ve bölücü
terör tehdidi altında geçiren ve geçirmekte olan ülkemizde, bu
şekildeki düşüncelerin yıkıcı ve bölücü faaliyetlerle mücadeleye
katkı sağlamayacağı aşikardır." Söz konusu yönetmelikte, psikolojik
harekatın koordinatörlük görevinin MGK Genel Sekreterliği'ne
verildiği belirtilen açıklamada, planların ilgili bakanlık, kurum
ve kuruluşların katılımı ile Genel Sekreterliğin koordinatörlüğünde
hazırlandığı, Başbakan'ın planları onayını müteakip ilgili
bakanlık, kurum ve kuruluşlar tarafından uygulandığı anlatıldı.
Açıklamada, "Hal böyle iken, maksatlı olarak MGK Genel
Sekreterliği'ni bu planları adeta tek başına hazırlayan ve
uygulayan, devlet içinde devlet gibi bir konumda göstermenin ne
kadar yanlış ve insafsız olduğu üzerinde de düşünülmesinin
gerekliliğine inanılmaktadır" denildi. Açıklamada, söz konusu
haberlerde psikolojik harekat faaliyetlerinin topluma karşı,
toplumu adeta düşman olarak kabul ederek yürütüldüğünün iddia
edildiği belirtilerek, "Psikolojik harekat, aslında, toplumun
yıkıcı ve bölücü faaliyetlere karşı bilgilendirilmesi ve
dirençlendirilmesi maksadıyla yürütülmektedir. Ayrıca, yıkıcı ve
bölücü propagandaya karşı propagandayı da içermektedir" görüşüne
yer verildi. Açıklamada şöyle denildi: "Ortaya atılan görüş ve
iddiaların en vahimi ise Türkiye'de işlenmiş bazı siyasi
cinayetlerin birer 'psikolojik harekat' olup olmadığının
sorgulanmasıdır. Bu sorgulama aslında sadece MGK Genel
Sekreterliği'ni değil, Türkiye Cumhuriyeti devletini,
başbakanlarını ve ilgili bakanlık kurum ve kuruluşlarını da hedef
almaktadır. Böyle bir hususun sorgulanması değil, düşünülmesi veya
ima edilmesi bile; Türkiye Cumhuriyeti devleti kurum ve kuruluşları
açısından tüyler ürpertici olup karşısında sessiz kalınamayacak bir
iftira ve basın etiğini altüst eden vahim bir aymazlıktır. Bu
kişilerin iyi niyet ve maksat taşıdıklarını düşünmek ve bu cesareti
nereden aldıklarını anlamak da mümkün değildir." Açıklamada, söz
konusu yayınlar hakkında ilgili makam ve kuruluşlar tarafından
yasal işlemlerin başlatılması için gerekli girişimlerde bulunulduğu
bildirildi.