Mezarlıkta korkunç tecavüz!

Abone ol

Samsun’da 28 yaşındaki Güner K., boşandığı 23 yaşındaki hemşire eşi D.K.’yı dövüp tecavüz ettiği iddiasıyla hakim karşısına çıktı

Samsun’da 28 yaşındaki Güner K., boşandığı 23 yaşındaki hemşire eşi D.K.’yı dövüp tecavüz ettiği iddiasıyla hakim karşısına çıktı.

Tutuksuz yargılanan sanık, olay tarihinde ayrı yaşadıklarını belirterek, "Bana nöbete kaldığını söylüyordu. Oysa arkadaşlarıyla alkol almaya gidiyorlarmış. Bu yüzden kendisine tokat attım. Ama tecavüz etmedim" dedi. Duruşmaya katılan genç kadın ise, sanığın evlendikten 3 ay sonra kendisine şiddet uygulamaya başladığını ileri sürerek, "Boşanma davamız devam ederken beni mezarlığa götürüp dövdü ve orada zorla ilişkiye girdi" diyerek şikayetçi oldu. Duruşma tanıkların dinlenmesi için ertelendi.

Atakum İlçesi’nde oturan ve özel bir şirkette çalışan Güner K. ile yine özel bir hastanede hemşire olan D.K., 2008 yılı kasım ayında evlendi. Bir yıl sonra bir kız çocukları dünyaya gelen çiftin arasında sorunlar çıkmaya başladı. Bunun üzerine D.K., eşine boşanma davası açtı.

MEZARLIKTA TECAVÜZ

Boşanma davaları devam ederken, geçen yıl mayıs ayında iddiaya göre Güner K., marketten dönen eşinin yolunu kesip, eve bırakmak için otomobile aldı. Ardından da D.K.’yı yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta bulunan bir köyün mezarlığına götürdü. Burada genç kadını ölümle tehdit ederek zorla cinsel ilişkiye girdi. Daha sonrada D.K.’yı evine bırakıp gitti. Bunun üzerine genç kadın eşinden şikayetçi oldu. Gözaltına alınan Güner K., nöbetçi mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ancak, Samsun 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yapılan hiçbir duruşmaya katılmayan ve polis zoruyla getirilmelerine karar verilen D.K. ve Güner K., dün ilk kez ifade verdi.

SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ

Eşiyle boşanma davalarının yaklaşık 1 ay önce sonuçlandığını belirten Güner K. savunmasında suçlamaları kabul etmedi. Genç kadınla zorla ilişkiye girmediğini ileri süren sanık, "Birbirimizi severek evlendik. Bir çocuğumuz oldu. Son zamanlarda eşim 24 saat çalıştığını, nöbete kaldığını söyleyerek eve gelmemeye başladı. Sonra öğrendim ki arkadaşlarıyla alkol kullanıyormuş. Geç saatlerde bir doktorla telefon görüşmeleri yaptığını farkettim. Sorunca da ters cevaplar veriyordu. Bu nedenle aramızda huzursuzluk çıktı. Tartışma sırasında ona tokat attığımı kabul ediyorum. Ama rızası dışında kendisine cinsel saldırıda bulunduğumu kabul etmiyorum" dedi.

AĞLAYARAK ANLATTI

Duruşmaya katılan ve zaman zaman ağlayarak ifade veren D.K. ise, sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi. Evliliğinin 3’üncü ayından sonra şiddet görmeye başladığını belirten genç kadın, birkaç kez ayrıldıklarını ancak ailesinin kendisini tekrar eşinin yanına geri gönderdiğini ileri sürdü. Olay günü ise marketten eve giderken sanığın otomobili köy yoluna çevirdiğini söyleyerek, "Bir mezarlıkta durduk, beni otomobilden indirdi. Öldürüceğini söyleyerek soyunmamı istedi. Korktuğum için soyundum. Daha sonra da bana orada tecavüz etti. Sonra beni eve bıraktı. Boşanma davamız da sonuçlandı. Ancak henüz karar yazılmadı" diyerek şikayetçi oldu. Mahkeme tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.

70'LİK ADAMIN YAPTIĞI İĞRENÇİĞE BAKIN!

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Samsun'da 71 yaşındaki Yaşar Uzun, kızkardeşinin torunu 14 yaşındaki G.A.’ya 3 yıl boyunca 15 kez taciz ve tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklu yargılandığı 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 28 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Olay Canik İlçesi Gürgenyatağı Köyü’nde 15 Mayıs 2008 günü meydana geldi. İstanbul’da yaşayan Yaşar Uzun, yaz aylarında Samsun’a gelerek kız kardeşinin köydeki evinde kalıp tütün toplamasına yardımcı oldu. Uzun, kız kardeşinin torunu olan ve yaz aylarında yardım amaçlı yanında kalmaya gelen ve o dönem 14 yaşında olan G.A.’ya iddiaya göre 3 yıl boyunca çeşitli zamanlarda taciz ve tecavüz etti. 15 kez taciz ve tecavüze uğrayan G.A., yaşadıklarını amcasının kızı 16 yaşındaki S.U.’ya anlattı. Olay daha sonra genç kızın ailesine bildirildi.

Şikayet üzerine jandarma tarafından gözaltına alınan Yaşar Uzun, sorgusunun ardından sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gönderilen G.A.’nın yaşadığı olaylardan ötürü ruh sağlığının bozulduğu tesbit edildi.

’TOKAT ATTIĞIM İÇİN SUÇLADI’ DEDİ

Samsun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’cinsel taciz, çocuğun basit cinsel istismarı, çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçlamalarıyla tutuklu yargılanan Yaşar Uzun bugün son kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme heyeti tarafından Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gönderilen ve burada 3 gün boyunca yatarak tedavi gören sanığın cinsel organında serttleşme sorunu olduğu yönünde rapor verildi. G.A.’nın da hazır bulunduğu duruşmada mahkeme heyetine ifade veren Yaşar Uzun, "Suçsuz yere yatıyorum. Zaten gelen rapor da bunu gösteriyor. Ben 71 yaşında bir insanım. Böyle birşey yapmam söz konusu değil. Tek suçum ölen anneme hakaret ettiği için 2 tokat atmaktır. Suçsuzum beraatimi istiyorum" dedi.

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, 3 yıl boyunca G.A. ya 15 kez taciz ve tecavüzde bulunmaktan Yaşar Uzun’u 28 yıl hapis cezasına çarptırıp, tutukluluk halinin devamına karar verdi.

GENÇ KIZI TUZAĞA DÜŞÜRÜP TAKSİTLE SATTILAR

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Ankara'da sosyal paylaşım sitelerinden irtibat kurdukları yabancı uyruklu kadınları iş bulma vaadiyle Türkiye'ye getirip fuhuşa zorladıkları iddia edilen çeteye yönelik operasyonda 27 kişi gözaltına alındı. Çetenin, ağına düşürdüğü 17 yaşındaki Ş.E.'yi 25 bin liraya emekli öğretim üyesi Aydın D.'ye (66) sattığı iddia edildi.


Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Suçlar Büro amirliği ekipleri, yabancı uyruklu kadınları iş bulma vaadiyle Türkiye'ye getirip kadınları fuhuşa zorlayan çetenin izine rastladı. Operasyon için düğmeye basan ekipler, Çankaya ve Keçiören başta olmak üzere 30 ayrı adrese eş zamanlı baskın düzenledi. Baskında çete lideri Dursun U.'nun da aralarında bulunduğu 27 kişi gözaltına alındı. Polis, bu şahıslarla hareket ettiğini değerlendirdiği 79 kişinin ifadesine başvurdu.
 
Zanlıların ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda, 3 adet değişik marka tabanca, 2 adet bilgisayar, 1 adet görüntü kaydetme cihazı, 5 adet kamera sistemi aparatı, 1 adet flash disk, 11 adet dolu fişek, 104 gram kokakin, 46 adet Extacy hap, 1 adet ses kayıt cihazı, 1 adet telsiz, 1 adet av bıçağı, 1 adet av tüfeği, 1 adet oluklu delici alet ve bayanlara ait kimlikler ele geçirildi.
 
9 yabancı uyruklu kişiyi iş bulma vaadiyle Türkiye'ye getiren çetenin, elini kolunu bağladığı kadınlarla cinsel ilişkiye girdiği ileri sürüldü. Çetenin daha sonra kadınları para karşılığında masaj salonlarında ve değişik yerlerde fuhşa zorladığı belirlendi. Masaj salonlarına gizli kamera sistemi kuran çetenin burada yapılan faaliyetleri şantaj amaçlı kayıt altına aldığı tespit edildi.
 
Çete üyelerinin, ağlarına düşürdüğü Türk vatandaşı 17 yaşındaki Ş.E.'yi emekli öğretim üyesi olduğu öğrenilen Aydın D.'ye taksitle sattığı ortaya çıktı. D.'nin, genç kızın ilk taksidi olan 12 bin 500 lirayı peşin verdiği bildirildi. Polisin operasyonuyla çetenin elinden kurtarılan genç kız, Çocuk Esirgeme Kurumu'na teslim edildi.
 
Çetinin ağına düşen başka bir kadının ise taksici yardımıyla yaşlı bir adamın yanına bakıcı olarak verildiği öğrenildi. 'Bana fuhuş yaptırıyorlar.' deyip yaşlı adamdan yardım isteyen kadın, yaşlı adamın durumu polise bildirmesiyle çetenin elinden kurtuldu.
 
Emniyetteki işlemleri tamamlanan zanlılardan 10'u serbest bırakıldı. Aralarında emekli öğretim üyesi Aydın D. ve örgüt lideri Dursun U.'nun da bulunduğu 17 kişi mahkemeye sevk edildi.

HASTANEYE GİDERKEN HASTANELİK OLDULAR

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Manisa'nın Turgutlu İlçesi'nde yaşayan ve hasta olan kayınvalidesini muayene ettirmek üzere Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi'ne getiren Özgür Şabanoğlu, dönüş yolunda, iddiaya göre önünde giden ve aniden fren yapan otomobile çarptı. Kazada 6 kişi, vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralandı.

Kaza, Turgutlu ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Nif Çayı Mevkii'nde bugün saat 15.00 sıralarında meydana geldi. Oto tamircisi Özgür Şabanoğlu (30), hasta olan kayınvalidesi Zehra Ergen'i muayene ettirmek üzere 45 ZB 5550 plakalı otomobiliyle sabah saatlerinde Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi'ne getirdi. Muayenenin tamamlanmasının ardından Özgür Şabanoğlu, Turgutlu'ya dönmek için yola çıktı. İlçeye 10 kilometre kala, Özgür Şabanoğlu yönetimindeki otomobilin önünde giden, Dr. Hüseyin Kaşıkçı yönetimindeki 35 CYS 65 plakalı otomobille iddiaya göre ani fren yaptı. Otomobili durduramayan Şabanoğlu, Kaşıkçı'nın kullandığı otomobile arkadan çarptı. Kazayı görenler, durumu jandarma ve sağlık ekiplerine bildirdi.

Yaralanan Özgür Şabanoğlu, otomobildeki kayınvalidesi Zehra Ergen, eşi Melike Şabanoğlu (29), kızı Melisa Şabanoğlu (6), baldızı Sevgi Ergen (28) ve diğer otombilin sürücüsü Kaşıkçı'nın eşi Tülin Kaşıkçı ambulanslarla Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi. Kazayı yara almadan atlatan Dr. Hüseyin Kaşıkçı, ifadesinin alınması alınması için jandarmaya karakoluna götürüldü.

Jandarma kazayla ilgili soruşturma başlattı.

SERAP'IN KATİLLERİNİN CEZASI KESİLDİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Küçükçekmece'de 8 Kasım 2009'da yasadışı PKK örgütü gösterisi sırasında İETT otobüsüne motolof kokteyli atılması sonucu lise öğrencisi Serap Eser'in öldürülmesiyle ilgili davada tutuklu olarak yargılanan 2 sanık 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm oldu.

Özel Yetkili 10 Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 3 sanıklı davanın karar duruşmasına, tutuklu yargılanan Salman Akpınar ile Hamit Aksan katıldı. Tutuksuz sanık Merdan Berk ise katılmadı. Mahkeme heyeti, Akpınar ve Aksan hakkında TCK'nın 302/1 maddesi gereğince "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik suç işlemekten" ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.

Akpınar ve Aksan, ayrıca lise öğrencisi 17 yaşındaki Serap Eser'i, patlayıcı atmak suretiyle kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm oldu. Salman Akpınar hakkında patlayıcı madde, molotof kokteyli bulundurmak, örgüt propagandası suçundan 7 yıl 8 ay, Hamit Aksan hakkında ise patlayıcı bulundurmak suçundan ayırca 6 yıl 8'er ay hapis cezası veren mahkeme heyeti, pişmanlık göstermemeleri nedeniyle sanıklar hakkında indirim yapmadı. Mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Merdan Berk hakkında ise aynı suçlardan beraat kararı verdi. Berk hakkında örgüt üyeliği suçundan yeniden iddianame hazırlanması için dosyanın Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmesine karar verildi.

O KADIN BOĞULARAK ÖLDÜRÜLMÜŞ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Düzce’de 2004 yılında meydana gelen trafik kazasında öldüğü iddia edilen kadının, boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı.

Edinilen bilgilere göre, 4 Ekim 2004 yılında Düzce’nin Düzerdüzü köyünde Yasemin Kahya’nın idaresindeki otomobil, uçuruma yuvarlanmıştı. Sürücü araçtan fırlarken, otomobil ise yanmıştı. Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, yaklaşık bir yıl önce Yasemin Kahya’nın mezarı açılmıştı. Yapılan incelemelerin ardından Yasemin Kahya’nın kaza sonucu değil, boğularak öldüğü bildirildi. Olayla ilgili olarak Düzce İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği 6 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerden S. A., S. T., H. K. ve S. U. tutuklandı.

10 GÜNLÜK BEBEĞİNİ BOĞARAK ÖLDÜRDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Kırıkkale'nin Yahşihan İlçesi'ne bağlı Kılıçlar Beldesi'nde oturan ve eşinden 2 yıl önce boşanan 2 çocuk annesi 37 yaşındaki Şerife Karaköse, gayrimeşru ilişki sonucu dünyaya getirdiği 10 günlük bebeğini iple boğduktan sonra tarlaya gömdü. Gözaltına alınan şüpheli kadın, adliyeye sevk edildi.

Şerife Karaköse, iddiaya göre gayrimeşru olarak dünyaya getirdiği erkek bebeğini iple boğup öldürdü. Karaköse, daha sonra oturduğu evin yaklaşık 2 kilometre uzağındaki soğan tarlasına bebeği gece vakti götürüp kazdığı toprağa gömdü. Köpekler, tarladan gelen kokular üzerine toprağı eşeleyerek bebeğin cesedini ortaya çıkardı. Tarlada bebek cesedi olduğunu görenler, durumu jandarma ekiplerine haber verdi.

Irmak Beldesi ile Kırıkkale İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, yapılan inceleme sonucu boğularak öldürüldükten sonra toprağa gömülen bebeğin, 5 yaşında Kader ve 6 yaşında Ali Rıza adlı 2 çocuk annesi Şerife Karaköse'ye ait olduğunu saptadı. Yapılan inceleme sonucu evinde yakalanan kadının suçunu itiraf ettiği öğrenildi.

Bebeğin cesedi Ankara Adlı Tıp Kurumu'na gönderilirken, gözaltına alınan Şerife Karaköse suçunu itiraf etti, ancak çocuğunun kimden olduğunu söylemedi. Adliyeye sevk edilen Şerife Karaköse, "Pişmanım" derken, olay Kılıçlar Beldesi'nde büyük tepkiyle karşılandı.

Günün Önemli Haberleri