Mezara gidecek gizemli sır
Abone olErdoğan dün "benimle mezara gidecek" dedi. Ama diye not düştü; "Büyükanıt açıklarsa ben de açıklarım. Baykal da diyor ki açıklayın...
İNTERNETHABER
Başbakan Erdoğan'dan sonra bugün de CHP Lideri Deniz
Baykal, ntv'de Murat Yetkin'in karşısındaydı.. 'Sen ben'
tartışmasına yanıt vererek sözlerine başlayan Baykal ''Benim
üslubum elvermez. Dertliyim ben dertliyim'' diyen Erdoğan'a şöyle
yanıt verdi:
DOLMABAHÇE SIRRI |
Başbakan Erdoğan dün bir kez daha "oradaki konuşma
benimle mezara gidecek" dedi. Ardından da ama diye bir not açtı ve "Büyükanıt açıklarsa o zaman ben de açıklarım..." DAHA DA GİZEMLİ OLDU Türkiye tarihindeki en gizemli buluşmalardan biri olmaya aday Dolmabahçe görüşmesi Baykal'a da soruldu. Baykal şunları söyledi; "Giderek konu gizem kazanıyor. İkisinin konuya bakışında bir ayrışma da ortaya çıkıyor. Önce bir defa görüşme bir resmi mahalde yapılan görüşme, üniformayla yapılan görüşme.. Genelkurmay başkanı sıfatıyla yapılan görüşme.. Bu konunun mezara gidecek benimleye dönüşmesine tanık oluyoruz.. BAŞBAKAN UYARDI MI? Büyükanıt ise bir süre sonra açıklanabilir diyor.. Eğer konuşursan ben de konuşurum diyerek Başbakan, Büyükanıt'a tehdit demeyelim bir uyarıda bulunmuştur. İki kişi arasında tutmaya kimsenin hakkı yoktur. BU SIR SAKLANAMAZ Sayın başbakan da bunu devletin ilgili mercilerine, yeni yol haritasını, elbette gizlilik kayıtları içinde ama devletin hafızasına aktarmak zorundadır. Aynı şekilde genelkurmay başkanı da.. Bu görüşmeyi görevi devralmış yeni komutana aktarmamış olmasını anlamak mümkün değildir. Bu çok ağır bir ihtimaldir. Orada tarihi bir viraj alındığı, yeni bir yol haritasının çizildiği görülüyor. 2 yıla yakın bir zaman geçti bu saklanamaz. |
''Ona hakaret etmek onu küçük düşürmek peşinde değilim. Ben
bir tespitimi ortaya koydum. Evet Başbakan gelmiş geçmiş en kaba
üsluba sahip başbakandır.''
Deniz Feneri'ne gelince Baykal, konunun Akman
sorunu olmaktan çıktığını Arınç sorunu haline geldiğini söyledi...
Başbakan'ın ''Arınç'ın kişisel kanatidir'' sözlerine Baykal'ın
yanıtı, ''Erdoğan'ın Arınç'ın bu tutumundan rahatsız olduğunu
görüyoruz'' oldu.
Baykal, Dolmabahçe'deki gizli görüşme için ise şunları söyledi: ''Sayın Başbakan belli ki konuşursan ben de konuşurum diyerek Büyükanıt'ı uyarmıştır. Belli ki orada yeni bir yol haritası çizilmiştir, tarihi bir viraj alınmıştır. Sayın Başbakan devletin ilgili mercilerine, yeni yol haritasını, elbette gizlilik kayıtları içinde ama devletin hafızasına aktarmak zorundadır. Aynı şekilde genelkurmay başkanı da.. Bunu yapmamak ağır ihmaldir.''
İşte CHP Lideri Baykal'ın ntv'deki söyleşisinden satırbaşları...
EVET EN KABA ÜSLUBA SAHİP BAŞBAKAN
- Başbakan hangi üsluba sahip herkes biliyor. Ona hakaret etmek onu
küçük düşürmek peşinde değilim. Bir tespitimi ortaya koydum. Gelmiş
geçmiş en kaba üsluba sahip başbakan. Başbakan diyor ki hakaret
ediyor. Defalarca mahkemeye başvurdu. Ben hiç onu mahkemeye
vermedim... Bunlar siyasetin tuzu biberi diyerek görmezlikten
geldim. Bunların tümü mahkemeden döndü.. Bana yönelik olarak
hakarete maruz kaldığını söyleyecek durumda değildir. Ben kişisel
tartışma içinde değilim.
KİMİ BACANAK, KİMİ ÇOCUKLARINI ARKADAŞI
- Dün Başbakan Deniz Feneri konusunda Akman için ''Biz
temiz biliyoruz dedi. Arınç'ın açıklaması için de şahsi kanaati''
dedi. Siz ne diyorsunuz?
- Evet bunlar çok çarpıcı açıklamalar. Alman yargısına göre bu
dolandırıcılık. Elebaşıları Türkiye'de dedi. Parmak izlerini,
belgelerini verdi. Bu kişilerin de o sanıklar arasında olduğunu
söyledi. Bunu yok saymak mümkün mü?
Başbakan bunlarla özel ilişki içinde. Kimi bacanak, kimi
çocuklarının arkadaşı.. Ayak sürüme bundan kaynaklanmıştır.
KONU AKMAN KONUSUNDAN ÇIKMIŞTIR
- Başbakanın sözlerinden anlaşılıyor ki konu Akman konusu olmaktan
çıkmıştır, Arınç konusu olmaya dönüşmüştür. Şimdi Sayın Başbakan'ın
dünkü açıklaması Arınç'ın bu tututmundan rahatsız olduğunu
gösteriyor... Arınç bu sözleri mesir macunu yerken söylememiştir.
TC sorumlu vatandaşı olarak söylemiştir. Bu Arınç'ın aile efradıyla
konuşacağı bir konu mudur? Çok temel konu bu, dürüstlük konusu..
Hükümetin çok ciddi bir yolsuzluk konusunda tavır takınmasıdır.
Arınç bunu içine sindirememiştir.
Hükümetin görüşü Başbakanın kişisel tercihi olmamalıdır, doğru
tavır olmalıdır.
ARINÇ'IN GÖRÜŞÜ MÜ BAŞBAKANIN GÖRÜŞÜ MÜ?
- 3. kez başkanlığına aday olmamasından teselli çıkarmaya
çalışıyoruz. Kardeşim eğer üye olma hakkı varsa neden başkan
olmuyor... Başkan olamayacaksan o zaman üye de olamazsın..
Başkanlıkla üye olmanın ahlaki standartları farklı mıdır ki? Üye de
olamaz. Onu üye olarak hazmetmek mümkün değildir? Arınç'ın görüşü
mü hükümetin görüşü olmalıdır? Başbakanınki mi? Olay nitelik
değiştirmiştir. Niye oturtulamıyor? Çünkü çok ciddi bağlantı
noktaları var..
OBAMA ALDI MI BÖYLE UÇAK?
- Burayı biz yabancı sermaye yapacağız. E param yok. Altına 60 bin
dolarlık uçak aldı. Ya niye alıyosun? Obama aldı mı böyle uçak?
Almadığımız doğalgaz için İran'a 700 milyon dolarlık ödeme yaptık.
Üstelik de o kullanmadığımız doğalgazı Türk halkına zamlarla
satmaya çalıştık..
- Birilerine söz verildİğinden mi
şüpheleniyorsunuz?
- Bu iktidarı biliyoruz. Kuşadası'nı Ofer'e verebilmek için kanun
çıkartılmıştır. Aynı şekilde Tüpraş hisselerinin 14.75'inin aynı
gruba satılması sağlanmıştır. Başbakan önce tanımıyorum demiştir.
Başbakan azınlıklar tartışması üzerinde bunu yapmaya çalışmıştır.
Pazarlık vardır yoktur bilemem, ama bunlar zihinleri
karıştırmıştır.
MAYINDAN DÖNMEDİ AMA UYGULAYAMAZ
- Vay Başbakanı engelliyorlar demeye hakkı yok. Bir temel yanlışı da şu Başbakanın. Muhalefeti sanki engellemek istiyor.. Herkes Başbakanın penceresinden bakmak zorunda değil. Muhalefet Başbakanın temel yanlışlar yapmasını engellemiştir.. Mayın konusunda geri dönmemiştir ama uygulayamayacaktır..
CUMHURBAŞKANI ONAYLAMAYACAKTIR
- Cumhurbaşkanının onaylamayacağına dair bir veri mi var
elinizde?
- Yo hayır yok. Ama uygulamamalıdır. O artık
çoğunluğun sözcüsü olmaktan çıkar.. Siyasi çoğunluğun uzantısı
olarak görüldü.. Fırsatlar geldi ama değerlendirmedi. Bunda
Anayasaya aykırılık var. Bir defa onun görevi anayasayı korumak. En
kritik sınır bölgesi.. Ortadoğu bölgesi.. Başka bir ülkeyi buraya
getirip yerleştirmenin anlamı var mı...
'TARİHİ FIRSAT'IN İÇİ BOŞ
- Sayın Cumhurbaşkanı tarihi fırsatlardan söz etti.
Sizin DTP ile görüşmeniz söz konusu mu? Size talep geldi mi?
Gelirse tavrınız ne olur?
- Tarihi fırsat sözüyle ne
kastettiğini anlamamız mümkün değil. Yeni bir unsur görmedik..
Hiçbir somut belirtiye ben rastlamadım. O bir teoriye işaret
ediyorsa ABD bölgeden çekiliyor filan diyorsa o ayrı konudur.
Irak'taki gelişmelerle nasıl bağlantı kuruyor, anlamış değiliz.
Sayın Cumhurbaşkanı belki psikolojik bir hava yaratmaya çalışıyor
olabilir fakat içi doldurulmuş değildir.
- Terörü zihnimizden çıkartıp atmalıyız. DTP bu konuda ciddi bir
açmaz içinde. DTP kendisini sivil bir insiyatife dönüştürmüş
olsaydı rol oynayabilridi. Ancak beklentilere rağmen bunu
yapamamıştır. Uzun süreden beri bu görüşleri dile getiriyoruz. Özel
çerçeve içinde arkadaşlar buluşurlar, bölgesel vekillerdir. Ama
siyasi bir birliğin temel konusu vardır, o da terör karşısında net
tavır takınmaktır.
- Talabani Cenevre'deki sosyalist enternasyonel
toplantısında size çok sıkı eleştiriler yapmıştı..
-
Onun bana değil, benim ona eleştirilerim vardı. PKK'ya destek
vererek, PKK'yı barındırrarak Türkiye'ye karşı sorumluluğunu yerine
getiremeyeceğini söyledim. Rahatsız oldu o ayrıldı... Bana ne canım
sizin meseleniz Irak'tan da saldırı yapar diyemezsin.. Haşimi bugün
çok net açıkla yapmış, PKK terketmelidir ya da silahı bırakmalıdır
demiş..
IRAK GEZİMİZ MİLLİ BİR GÖREV OLACAK
- Bizim derdimiz Irakla kavga etmek değil. Ben Irakla doost olmak
istiyorum. Şimdi Irak'ın bu noktaya gelmesi lazım. Ben bundan
memnuniyet duyuyorum.. Benim bu düşüncelerimi bilerek bana çağrı
yapıyor. Bir sene önce salonu terketmiş, şimdi işbirliği noktasına
geliyor. Milli bir görev yapıyorum. Bu görev anlayışı içinde davete
cevap vereceğim. Gezinin içeriğini, zamanlamasını belirlememiz
lazım. Bugünkü açıklamarı da benim için memnuniyet vericidir. Bizim
bu ziyaretimiz Irakla ilişkilerin olması gereken biçimde
gelişmesine yardımcı olacaktır.
BİZİM SORUNUMUZ TEMAS KONUSU DEĞİL
- Bağdat'ta görüşeceğiz. Burada ince nokta şudur. Türkiye'deki
sorunla Irak'ta bizim yapacağımız temas arasında bir bağlantı
kurulmamalıdır. Terörün tasviye edilmesi halinde bizim ne gibi
katkılar yapacağımızı konuşmak istiyoruz.
- Bizim sorunu konuşacağımız muhatap Irak değildir, Talabani
değildir. Kendi sorununumuzu kendi içimizde konuşacağız.. Temel
anlayışımız var, o ad şu: Biz herkesin etnik kimliğini özgürce
yaşamasına inanıyoruz. Bütünleştirmeye inanıyoruz ama kimlikten
vazgeçerek değil.. Kimliğe özgürlük, toplumsal bütünlük.
ALMAN BAKANIN SÖZLERİ KLİŞE
- Sayın Onur Öymen değerlendirmeleri yaptı. Almanya Dışişleri
Bakanı'nı gerçekleri yansıtan bir değerlendirme yapması beklenir.
Bu çok klişe fikirlerin tekrarlanması. Bunu Almanyaya saygı içinde
söylüyorum. Umud ediyorum bu bakanın şahsi fikridir. Bu kadar
gerçeklere ters düşen değerlendirmeyi anlamak mümkün değil. Neyin
Türkiye yararına olduğuınu Alman bakan bize söyleyecek
değildir.
BAŞBAKAN KENDİ ALANINA BAKSIN
- IMF ile ilişkiler yılan hikayesine döndü... Başbakan IMF
olmazsa ölecek miyiz dedi, Sizin görüşünüz nedir?
- Bizim sıkıntımız hükümetin görüşüdür. IMF oalacak gibi zaman
geçiriyor, olmasının gereklerini yerine getirmiyor.. Türkiye'nin
orta vadeli hedeflerini ortaya koyan bir belge ortaya koyması
lazım.. Hala kapasite kullanım oranları yükseliyor ama çok
düşük.
Başbakan'ın iştigal alanımla ilgili tarif yapma yetkisini kabul
etmiyorum. O kendi alanına baksın... Kaldı ki siyasi talep nedir?
Etkin özerk bir vergi dairesi olmasının ne sakıoncası olabilri. Biz
olsun istiyoruz. Şu işadamı benim işime gelmiyor hadi ceza yaz
diyemezsin. Vergi iadesi siyasi taleple hareket edemez. Bu
yanlıştır.. Siyasi yönlendirmeye maruz kalmayan bir örgütün ortaya
çıkması lazım.. İngilterede IRS deniklen bir vergi olayı vardır,
herkes çok ciddiye alır..