Mevlid-i Nebi ne demek, Kutlu Doğum Haftası yeni adı ne zaman?
Abone olMevlid-i Nebi ne demek, Kutlu Doğum haftası yeni adı ne oldu ve 2018 Kutlu Doğum Haftası ne zaman başlıyor, neler yapılmalı soruları merak konusu oldu. 2018 yılında yeni adıyla Mevlid-i Nebi yani Kutlu Doğum Haftası 14 Nisan Cumartesi günü başlayacak ve 20 Nisan Cuma günü bitecek.Peki kutku doğum haftasında nasıl ibadet edilir, nasıl dua edilir.
Kutlu Doğum haftasının yeni adı ne oldu, Mevlid-i Nebi anlamı
nedir, Kutlu Doğum Haftası nedir, 2018 yılında ne zaman kutlanacak
soruları merak edildi. Peygamber efendimiz (s.a.v)’in doğduğu
haftaya denen Kutlu Doğum Haftası 2018 yılında 14 Nisan cumartesi
günü başlayacak, 20 Nisan cuma günü bitecek. Yurt genelinde bu
anlamlı ve mübarek hafta çeşitli etkinlikle ve dualarla
kutlanacak.
14-20 Nisan 2018 tarihleri arasında kutlu doğum haftası kutlanacaktir.
KUTLU DOĞUM HAFTASI İSMİ DEĞİŞTİ: "Kutlu Doğum Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftasını Kutlama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, yönetmelikte yer alan "Kutlu Doğum" ibareleri "Mevlid-i Nebi" şeklinde değiştirildi.
Aynı yönetmelik değişikliğinde, her yıl 14-20 Nisan tarihlerinde
kutlanan haftanın başlangıç tarihi Hicri Takvim'e göre 12
Rebiülevvel olarak kabul edildi.
Bu kapsamda, Diyanet İşleri Başkanlığı merkez teşkilatı, Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası faaliyetleri çerçevesinde, İslam dininin itikat, ibadet ve ahlak konularında toplumun tüm kesimlerini aydınlatıcı faaliyetler gerçekleştirerek, haftalara ilişkin sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunacak, sempozyum, konferans, panel ve buna benzer etkinlikler düzenleyecek.
Ayrıca komisyon kararı doğrultusunda, bu haftalar münasebetiyle Kur'an kursları öğrencileri ve din görevlileri arasında mesleki ve kültürel alanda düzenlenecek yarışmalarla ilgili usul ve esaslar belirlenerek, merkez, taşra ve yurt dışında düzenlenen konferans, panel, sempozyum, forum ve diğer etkinlikler Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinden duyurulacak.
Bu mübarek hafta hadis ve ayetlerde şöyle geçiyor...
Kutlu Doğum Haftası, peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’in doğum gününü kutlamak amacıyla her yıl 14-20 Nisan arasında kutlanır.
“Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.”
(Enbiyâ, 107)
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü’l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye “Mevlid Kandili” denir.
Buna göre, yönetmelikte yer alan "Kutlu Doğum" ibareleri
"Mevlid-i Nebi" şeklinde değiştirildi.
O’nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve
ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç
ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
O’nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir.
Bu hususta Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmuştur:
“Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah’ın âyetlerini okuyan,
(kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine
Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere
büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir
sapıklık içinde idiler.”
(Âl-i İmrân, 164)
Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı “Vesiletün’necat” olan mevlid kitabı O’nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.
Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O’nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.
Bununla beraber, O’nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O’nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
O âlemlerin Rabbinden, “Alemlere rahmet olarak gönderildi.” Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar O’na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar O’nun tek emriyle, kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı.
O, yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı, hukuku, adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup, çıktı. Nihayet asır, asırlara taştı. Ve O, çağlar ötesiyle kucaklaştı.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O’nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: