Mevkidaşı onuruna yemek verdi
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlanırken AB içinde oybirliğiyle karar alınmıştır. Bu bakımdan teknik bir s...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Türkiye ile üyelik müzakerelerine
başlanırken AB içinde oybirliğiyle karar alınmıştır. Bu bakımdan
teknik bir süreç olan bu sürecin ‘ahde vefa’ ilkesi çerçevesinde
sonuna kadar götürülmesi ve desteklenmesinin yine şart olduğuna
inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Almanya Cumhurbaşkanı
Joachim Gauck ve eşi Daniela Schadt onuruna akşam yemeği verdi.
Gauck ve eşi onuruna verilen yemeğe Almanya Federal Eğitim Bakanı
Johanna Wanka ve Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, Gençlik ve Spor Bakanı
Çağatay Kılıç, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Türkiye’nin Berlin
Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu ve eşi, Almanya’nın Türkiye
Büyükelçisi Eberhard Pohl ve eşi, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı
Volkan Bozkır, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanı
Kudret Bülbül, Orta Doğu Teknik üniversitesi (ODTÜ) Rektörü Prof.
Dr. Ahmet Acar, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş,
Alman eski hakem Marcus Merk, oyuncular Wilma Elles, Fahriye Evcen,
müzisyen Rafet El Roman, işadamları ve akademisyenler katıldı.
Gül, yemekte yaptığı konuşmada, Türkiye ile Almanya’nın 1. Dünya
Savaşı’nda kader birliği yaptığını belirterek, günümüzde de
demokrasi, özgürlükler, hür teşebbüsün iki ülkeyi birleştirdiğini
söyledi. Gül, Türkiye’nin Avrupa’nın geleceği bakımından
vazgeçilmez olduğunu kaydederek, “Parçası olduğumuz ve ortak
değerleri paylaştığımız AB projesi, bu bakımdan Türkiye için
stratejik bir hedeftir. Şunu hepimizin hatırda tutmak zorunluluğu
olduğuna inanıyorum; Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlanırken
AB içinde oybirliğiyle karar alınmıştır. Bu bakımdan teknik bir
süreç olan bu sürecin ‘ahde vefa’ ilkesi çerçevesinde sonuna kadar
götürülmesi ve desteklenmesinin yine şart olduğuna inanıyorum. Bu
konuda tereddütlü davranılmamalı ve tüm fasıllar müzakereye
açılmalıdır. Zira müzakerelerin tamamlanması, otomatik olarak
Türkiye’ye üyelik getirmemektedir. Bilindiği gibi bazı ülkeler
referanduma gitme kararı almıştır. Belki o gün Türkiye’de de Türk
halkının farklı kanaati söz konusu olacaktır, Norveçliler’in
yaptığı gibi. O bakımdan otomatik bir üyelik söz konusu değildir.
Müzakereleri tamamlamak Türkiye’yi Avrupa Birliği standartları ile
buluşturacaktır. Bu konuda bazı çelişkileri de görmekten çok üzüntü
duyuyoruz. Bir taraftan özellikle de son dönemde ülkemizde bazı
geçici olduğuna inandığım olumsuzlukları tenkit eden dostlarımızın
Türkiye ile yargı, temel haklar, özgürlükler fasıllarının
açılmasına müsaade etmemelerini büyük bir çelişki olarak görüyorum”
diye konuştu. Almanya’ya göç eden Türklerden de bahseden Gül,
“Türkler, son dönemde siyasi partilerde, eyalet yönetimlerinde,
federal parlamentoda ve hükümette -Aydan Hanım Şansölyelerinin
hükümetinde bakan olarak kendisi ile gurur duyuyoruz- Almanya’yı
temsil eden konumlara gelmişlerdir. Sayın Cumhurbaşkanı, Türkler
sizin siyasi duruşunuzu tanımlarken kullandığınız ‘liberal,
demokratik ve özgürlükçü’ bir düzende geleceklerini aramaktadırlar.
Ünlü Alman düşünür Göthe’nin ifadesiyle ‘farklılıkları ayrıştırma
aracı değil, zenginlik olarak gören’ bir gelecek tahayyül
etmektedirler” dedi.
Son dönemde Avrupa genelinde maalesef nüksettiği görülen
zenofobinin, ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının, son dönemlerde
İslamofobi’nin de eklenmesiyle Türkleri ve herkesi rahatsız
ettiğine işaret eden Gül, “Demokrasi, özgürlükler ve çok sesliliğin
beşiği olan Avrupa’nın kalbinde bu tip olumsuzluklara yer olmadığı
aşikardır. Bu itibarla son yıllarda aşır sağcıların saldırısına
uğrayarak hayatını kaybeden Türklerin ailelerini sizin kabul
etmenizi büyük bir takdirle karşılıyoruz ve onların muhakkak ki
katillerinin ortaya çıkarılacağına da inanıyoruz” ifadelerini
kullandı.
Gauck ise yaptığı konuşmada, Almanya’da 3 milyon civarında Türkün
yaşadığını belirterek, Almanya’nın gelişmesine katkı verdiklerini
ifade etti. Gauck, “Almanya’da yaşamış olan insanların geri
döndüğünü, yaşadığını ve birçok bağlantılarının olduğunu,
karşılıklı etkileşimin olduğunu görüyoruz. Bu etkileşimden dolayı
da ülkemizde gelişmişlik ve ileriye dönük olarak gelişimleri
görmekteyiz. İnsanlarımız birçok tecrübe edindi, birlikte yaşadı ve
ortak çalışmalar yaptılar. Böylece aslında gelişme, ilerleme oldu”
şeklinde konuştu.
Gauck, Türkiye’nin ekonomik büyümesine değinerek, “İnsanlar
gelişmeden dolayı gurur duyuyorlar, bizde takdir ediyoruz.
Modernleşmenin Türkiye’de sürekli hale geldiğini fark ediyoruz.
Gençlik çok önemli, ‘gençliğin konulara eleştirel yaklaşması ve bu
tecrübelerle birlikte belli konuların ele alınması çok güzel,
iyidir’ diye düşünüyorum. Gençliğinizle gurur duyabilirsiniz.
Demokrasinin özünü oluşturan da budur” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Avcı, oyuncu Wilma Elles ile bir süre sohbet
etti.
(İHA)