Metroda çarşaflı kadına hakarete protesto

Enerji İş Sendikası Genel Başkanı Altunsoy, "Bu insan müsveddesinin kin ve nefret kusan sözlerini esefle kınıyorum" dedi. HAK-İŞ, MEMUR-SEN, Enerji İş Sendikası, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ve farklı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve üyeleri, metro istasyonunda bir araya geldi.

Ellerinde "İnancıma dokunma", "Kıyafetime dokunma" dövizleri ve Türk bayrakları taşıyan grup adına açıklamayı okuyan Enerji İş Sendikası Genel Başkanı Mahmud Altunsoy, görüntülerde şüphelinin, çarşaflı kadına saldırısının açıkça görüldüğünü ancak ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığını söyledi.

Saldırıyı gerçekleştiren zanlıyı şiddetle kınadıklarını vurgulayan Altunsoy, "İşine gücüne gitmekte olan bir kadına 'Bu ülke sizin gibi yobazlar yüzünden böyle oldu. Allah belanızı versin' diyerek sonrasında tükürecek kadar aşağılaşan bu insan müsveddesinin kin ve nefret kusan sözlerini esefle kınıyorum." diye konuştu.

Altunsoy, olaydan sonra saldırıya uğrayan başörtülü kadının hala psikolojik sorunlar yaşadığını anlatarak, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu ülkenin savcıları, hakimleri, insanların, kadınların inancını özgürce yaşama hakkına, din ve vicdan hürriyetine saldıran bu sapığa gereken cezayı en ağır haliyle vermelidir. Bu şahısın hala bu şehrin sokaklarında elini kolunu sallaya sallaya dolaşması inancını özgürce yaşamak isteyen tüm insanlar için bir tehdittir. Olaydan sonra birçok üyemizin eşi sokağa çarşaf ile çıkmaktan korkar olmuştur. Bu şahıs neden tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır. Hukuk devleti herkesin hakkını insan gözetmeksizin koruyan ve savunan bir devlettir. Yargıdan beklentimiz bu şahsa gereken en ağır cezayı vermesi ve tutuklu yargılanması yönündedir. Bu ülkede hiç kimse kimsenin inancına ve inancını yaşama hürriyetine dokunamaz, dokunmamalıdır. Devlet bu gibi şahıslara en ağır cezayı vermelidir. Biz bu davanın takipçisi olacağız."

"28 Şubat'ın ilk günlerinden beri bu ve benzeri olaylar oldu"
KADEM Yönetim Kurulu Üyesi Derya Yanık ise bu ve benzeri hareketlerin ülkede yaşayan 80 milyon insana karşı yapılmış bir hareket olduğunun altını çizerek, bu olayın başından sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi.

Sadece bir inancı, düşünceyi taşıdığı için birine sahip çıkma değil bütün bir ülkeye sahip çıkma duygusuyla hareket ettiklerini ifade eden Yanık, "28 Şubat'ın da ilk günlerinden beri bu ve benzeri olaylar oldu. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu milletin mayasını, birlik beraberliğini bozamadılar. Tam da böyle günlerde bu tür çirkin ahlaksız hareketin yapılmış olması hepimizi daha çok yaralıyor. Ancak bu birlik ve hakka sahip çıkma duygusuyla bu ülkenin kadını, erkeği, çocuğuyla aslında biz burada olduğumuzdan çok daha kalabalığız. Biz bu kadar kalabalık olduğumuz için bu ülkenin mayasını bozamadılar." değerlendirmesinde bulundu.

Saldırıya uğrayan başörtülü K.P'nin eşi Ömer P. de mağdur eşi olarak kendisini yalnız bırakmayan herkese teşekkür ettiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Dün bir televizyon kanalında eşime saldıran şahsın saldırma anının videosu yayınlanıyor. Video izlenmeden yayındaki sunucular saldırgan şahsı savunmaya başlıyorlar. Kadın olarak orada kadına şiddet uygulayan şahsı savunmaya kalkıyorlar. ‘Bunun içinde başka bir iş vardır’ diyorlar. Bu kadınları kınıyorum, böyle bir ahlaksızlık olamaz. Dün akşam eşim bana 'Bey bırak artık bu işi kimse peşinde durmuyor' dedi. Ben de bu iş senin işin değil bu tüm kadınların işi. Ben bu işin arkasında durmazsam ahirette nasıl hesap vereceğim. Benim 15 gündür çektiğim acıyı kimse bilemez."

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 12 Mart'ta K.P'nin Bostancı Şehit Semih Balaban Polis Merkezi Amirliğine müracaat ederek, "aynı gün saat 07.15 civarında Bostancı metrosunda asansör önünde beklediği sırada bir erkek şahsın giyiminden ve inancından dolayı yüzüne tükürüp hakaret ettiği" şeklinde beyanda bulunması üzerine soruşturma başlatılmış, güvenlik kamerası kayıtları ve alınan beyanlara göre eylemi gerçekleştirdiği tespit edilen A.M. 15 Mart'ta gözaltına alınmıştı.

 Savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen şüpheli, "yurt dışına çıkışını yasaklamak" ve "haftada bir gün ikametine en yakın kolluk birimine imza atmak" üzere adli kontrol altına alınmıştı.

Savcılıkça, konuya ilişkin soruşturma ve incelemenin devam ettiği ifade edilmişti.