Metiner'den 17 Aralık savcısı için olay sözler!
Abone olAK Parti'li Mehmet Metiner, 17 Aralık savcısı Celal Kara'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında küstahça konuşma cesareti gösterdiğini söyledi.
Yüce Divan oylamasında kabul oyu kullanan AK
Parti’lileri 'ihanet'le suçlayan AK Parti Adıyaman Milletvekili
Mehmet Metiner, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması savcısı
Celal Kara için "Savcının defterini dürmezsek bize de namert
desinler" ifadelerini kullandı.
Mehmet Metiner; Celal Kara'nın, Cumhuriyet gazetesinden Can
Dündar'la yaptığı söyleşide, “1 numara kim olabilir? Başbakandır”
sözlerine ilişkin olarak “Savcının defterini dürmezsek bize
de namert desinler” diye konuştu. HSYK ve bağımsız
yargının hesap sorması gerektiğini ifade etti.
“CUMHURBAŞKANI HAKKINDA KÜSTAHÇA KONUŞUYOR”
Zete.com'dan Hülya Karabağlı'nın haberine göre, Mehmet Metiner,
yaptığı değerlendirmede, açığa alınmasının ardından medyaya konuşan
17 Aralık savcısı Celal Kara’ya yüklendi.
Metiner şöyle konuştu: “Hâlâ Cumhurbaşkanı hakkında küstahça
konuşmaya cesaret edebiliyor. HSYK ve bağımsız yargının hesap
sorması gerekir. Açıklamaları darbe teşebbüsünün itirafı
niteliğindedir. Yargı, o savcı için ne yapılması gerekiyorsa onu
yapmalıdır.”
Celal Kara röportajda ne söyledi?
CELAL KARA OLAY RÖPORTAJINDA NE DEMİŞTİ?
Cumhuriyet’ten Can Dündar’a konuşan Celal Kara bu işin
bitmediğini ve eninde sonunda bu yargılamanın olacağını
söylemişti.
Kara’nın verdiği söyleşinin bir bölümü şöyle:
Sizin soruşturmanız sonucu dava açılsa, haklarında ne
ceza isteyecektiniz?
Kişiye göre değişecekti. Çok sayıda rüşvet, resmi evrakta
sahtecilik suçlaması vardı. Bir hesaplama yapmadım. Bazılarını
azamiden hesaplarsanız belki 500 yıl, asgariden hesaplarsanız 50
yıl çıkar. Ama zaten infazın azami süresi var. Ağırlaştırılmış
müebbet değil bunun cezası… Azami yatacağı süre 36 yılı geçemez.
Herhalde orada en ağır cezayı Rıza Sarraf alacaktı. Çünkü lider
sıfatıyla o örgütün faaliyetleri kapsamındaki tüm suçlardan
sorumlu. Tamamından.
Başbakan, “Asıl hedef bendim. Oğlum üzerinden bana ulaşacaklardı”
diyor. Bu iş sonunda Bilal üzerinden Erdoğan’a uzanacak mıydı
gerçekten?
Burada kimse hedef değildi. Hukuki olarak ne gerekiyorsa, o
yapıldı. Dinlemelerde Sarraf’la bakanların ve çocuklarının ilişkisi
çıkmasa, biz zorla mı bulaştıracaktık? Yani sen suç teşkil eden
işlere girmedin de, biz mi bulaştırdık?
Bizim dosyamızda Bilal Erdoğan’la ilgili bariz bir şey yoktu. Ama
Başbakan’la ilgili bir şeyler çıkardı. Zaten vardı tapelerde… Var
yani, bunu inkâr mı edeyim? Var. Biz polis fezlekelerine de
yazmamıştık, Meclis’e gönderdiğimiz bilgi notuna da eklemedik, ama
bence işin içindeydi Erdoğan…"