Metin Feyzioğlu: Muhalefet mucize aradı
Abone olBarolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, dün gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçim sonucunu değerlendirdi.
Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Feyzioğlu
yaptığı yazılı açıklamada muhalefeti mucize arayışında olmakla
suçladı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin muhalefetin yenilgisi ile
sonuçlandığını ifade eden Feyzioğlu, 'çatı aday dayatması'na
dikkati çekti. Feyzioğlu, "Yurttaşların siyasi tercihlerini hiçe
sayarak çatı aday dayatan muhalefet, özgür seçim hakkını çiğnemiş
ve Türkiye'nin daha otoriter bir zemine kayma riskinin
gerçekleşmesine yol açmıştır. Bu yenilgi, sandığa gitmeyenlere ya
da tamamen dışlanan parti teşkilatlarına yüklenemez" dedi.
Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün korunabilmesinin, siyasi
muhalefetin, siyasi iktidara alternatif oluşturmasına bağlı
olduğunu kaydeden Feyzioğlu, açıklamasında şunları kaydetti:
"Siyasi iktidarın alternatifinin bulunmadığı düşüncesi hakim
olursa, hukuk devletinin kurumlarını işletmek ve ilkelerini
uygulamakla sorumlu olan kamu görevlileri yıllar içerisinde giderek
artan sayılarla iktidar yanlısı hale gelirler.
MUHALEFETİN, İKTİDARI ETKİN ŞEKİLDE DENETLEMESİ
GEREKİR
Siyasi muhalefetin, siyasi iktidara alternatif oluşturması için,
toplum adına, iktidarı etkin şekilde denetlemesi ve frenleyebilmesi
gerekir. Bunun için ise, söylem ve eylemleriyle tutarlılık
göstererek, ilkelerinden sapmayarak, gerçekçi projeler üreterek ve
bunları hayata geçirebileceğine yurttaşları ikna ederek toplumda
güven odağı oluşturması zorunludur.
MUCİZE ARAYIŞINDA OLURLARSA...
Demokrasi mücadelesi verdiğini söyleyen siyasi partiler; parti
içinde demokrasiyi işletmezse, sağlam kadrolar kurmazsa,
teşkilatlarının değerlendirmelerini ciddiye almazsa, halkın her
sorununu bilip, inandırıcı çözümler üretmezse, yegane mucizenin
çalışmak olduğunu görmeyip mucize arayışında olursa, yurttaşla
arasında gönül köprüleri kurmayı başaramazsa güven odağı haline
gelemezler. Bu çerçevede, bir siyasi partinin seçimde doğrudan veya
dolaylı yolla gösterdiği aday, o siyasi partinin tabanının
tercihini yansıtmıyorsa, bahsi geçen siyasi parti, toplumda güven
odağı haline gelemez. Mevcut tabanını ikna edemeyen, o tabanı
genişletemez, toplumun diğer kesimlerini de ikna edemez.
İki turlu seçimler, siyasi partilerin tabanları karşısında zor
durumda kalmamaları, yapay, faydasız ve çoğu zaman ilkesel anlamda
zararlı üst yapı birleşmelerine yönelmemeleri için icat edilmiştir.
Buna göre, iki turlu seçimlerde birleşmeler, tabanın iradesiyle
ikinci turda gerçekleşir.
ÇATI ADAY ELEŞTİRİSİ
Cumhurbaşkanlığı seçiminde "çatı aday" düşüncesi ortaya
atıldığında, aday daha belli değil iken (en azından kamuoyu ve
partilerin tabanları adayın kim olacağını bilmez ve anketlerden
çıkan sonuçlara göre aday belirleneceğini düşünürken) düşüncemizi
toplumla paylaşmış ve siyasi partilerin üst yönetimlerine gerekli
uyarıları bu yolla yapmıştık.
Demiştik ki;
'Çatı aday fikri, iki turlu seçimin mantığına aykırıdır. Çatı aday
ısrarı, ilk turda birinci gelme ihtimali düşük olan, fakat ikinci
turda taban birleşmesi yoluyla kazanma şansı yüksek olan partilerin
zararınadır. Çünkü çatı aday formülü, seçimi fiilen tek turlu hale
getirir. İlk turda siyasi partiler kendi tabanları tarafından
sahiplenilecek, ancak diğer muhalefet partisinin tabanına da itici
gelmeyecek adaylarla seçime katılmalıdır. Aksi takdirde, sandığa
gitmemeler ve taban kaymaları yaşanır. Çatı adayında ısrar, 30 Mart
seçimlerinin aritmetiğine göre ilk turda sonuçlanması mümkün
olmayan bir seçimi, ilk turda hediye etmek anlamına gelir.
Sonuçta, gelinen nokta şaşırtıcı olmamıştır. Çatı aday formülü,
seçimin ilk turda bu şekilde bitmesinin sebebi olmuştur. Siyasi
parti yöneticileri, basiretli davranmak zorundadır. Çatı aday
altında birleşme denemesinde, kendi tabanının ve birleşmeyi umut
ettiği tabanın nasıl davranacağını öngörmekle yükümlüdür.
Yeni Cumhurbaşkanı'nın, seçim propagandası sürecinde ve öncesindeki
uygulamalarının aksine, yeni makamının tarafsızlığına uygun şekilde
hareket etmesini ve Milletimizi tümüyle kucaklamasını
dilerim.''