Mesut Özil: Bana Türk domuzu deyip saldırdılar
Abone olArsenal'de forma giyen Türk asıllı ALman yıldız Mesut Özil, Recep Tayyip Erdoğan'la fotoğraf çektirdiği için siyasilerin kendisine saldırdığını söylerken 'Bana Türk domuzu, ülkene dön' dediler.'' ifadelerini kullandı.
İngiltere Premier Lig ekiplerinden Arsenal'in Türk asıllı
Alman oyuncusu Mesut Özil, TheAthletic'e röportaj verdi. Mesut
Özil, Erdoğan ile fotoğraf çektirmesi, Londra'da saldırıya uğraması
ve Almanya'da hakaretlere uğrayıp milli takımı bırakmasına kadar
pek çok konuda konuştu.
''En az 2021'e kadar buradayım''
Arsenal ile 2021'e kadar sözleşmesi olduğunu hatırlayan Mesut, şu
ifadeleri kullandı; ''2021'e kadar sözleşmem var ve o zamana kadar
Arsenal'de kalacağım. Yeni bir sözleşme imzaladığımda çok dikkatli
şekilde düşündüm ve futbol kariyerimin en önemli kararlarından biri
olduğunu biliyordum. 1-2 yıl daha kalmak istemedim, geleceğimi
Arsenal'de gördüm ve Arsenal de benim gibi düşündü. Zor
zamanlardan geçebiliriz ancak bu kaçmak için bir neden değil ve ben
de bunu yapmayacağım. En az 2021'e kadar buradayım.
''Arsenal'de oynadığım için gururluyum''
Arsene Wenger, Arsenal'e katılmam için büyük bir nedendi.
Ayrılacağını açıkladığında kalma kararı verdim çünkü Arsenal'de
oynamayı seviyorum ve 6 yıldır burada olmamın nedeni
buydu. Real Madrid'den transfer olduğumda, Arsenal zor bir
dönemdeydi. Birlikte başarabileceğimizi düşündüm. Son zamanlarda
işler istediğimiz gibi gitmedi ve çok şey değildi ancak ben
Arsenal'de oynadığım için gururluyum, bir taraftarı olduğum için
gururluyum ve burada mutluyum. İnsanlar beni sokakta gördüğünde ben
her zaman, 'Burası benim evim, bir yere gitmiyorum' diyorum.
''Saldırı olduktan sonra işler biraz karmaşıklaştı''
Sezon öncesi gayet iyi geçti ancak saldırı olduktan sonra işler
biraz karmaşıklaştı. Hocamız mümkün olduğunda beni kadroya aldı ve
oynadığımda da her zaman en iyi performansımı gösterdim. Kariyerim
boyunca her zaman aynı seviyede idman yaptım ancak son dönemde
eskisi kadar dakika alamadım. Ekstra idmanlar yaptım ve eskisinden
daha iyi duruma da geldim. Neyin gerekli olduğunu biliyorum ve
kendime inanıyorum.
''Arsene, Jose, Löw ve her zaman saygı
gösterdim''
Dünyanın en büyük teknik direktörleriyle birlikte çalıştım. Arsene,
Jose, Löw ve her zaman saygı gösterdim. Aynısı Unai için de
geçerli. Unai Emery'nin benden istediğini yapacağıma her zaman
inandım ve hedeflere ulaşmak için yardımcı olmaya
çalıştım. Geçen seneki Dünya Kupası'ndan sonra tatilimden
kariyerimde ilk kez erken geri döndüm. Bunu yeni hocamız, takım ve
kulüp için yaptık. Belki insanlar iyi bir sözleşmem olduğu için
bana tepki gösterdi. Bilmiyorum, umurumda da değil.
''Türkiye'nin başındaki kişiye her kimse saygı
gösteririm''
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu anda Türkiye'nin
başındaki isim. Ben Türkiye'nin başındaki kişiye her kimse saygı
gösteririm. Almanya'da doğup, büyümüş olsam da; Türkiye benim
vatanım. Eğer Angela Merkel, beni Londra'ya gelip görmek ve
benimle konuşmak isterse; onunla da mutlaka görüşürüm. Ben sadece
ülkenin en üst seviyesindeki kişiye saygı gösteriyorum.
''Türk domuzu dediler''
Alman Milli Takımı'nı bırakmanın doğru karar olduğunu biliyordum.
Benim için zor zamanlardı. 9 yıl boyunca Almanya için oynadım ve
Dünya Kupası'nı kazandım. Uzunca bir süre en başarılı oyuncuları
oldum ve sahada her şeyimi verdim. Dünya Kupası'ndan
elendikten sonra bana her türlü hakareti yaptılar. Bana, 'ülkene
dön!' ; 'Türk domuzu' ; 'Git kendini becer' gibi sözler sarf
ettiler. Turnuvadan önce oynadığımız bir maçta da; İlkay Gündoğan'ı
ıslıkladılar. Ona da hakaretler ettiklerini duydum.
''Erdoğan'la fotoğraf çektirdim diye hakaretlere maruz
kaldım''
Tayyip Erdoğan ile fotoğrafımızdan sonra, kendimi korumasız ve
hakarete uğramış hissettim. Birçok kişiden hatta bazı siyasilerden
bile, ırkçı saldırılara maruz kaldım. Alman Milli Takımı'ndan bir
arkadaşım bile bu dönemde çıkıp, 'O bizim arkadaşımız ve ona
hakaret edemezsiniz' diyemedi. Herkes duruma seyirci
kaldı. Almanya'da ciddi problemler var. Geçenlerde Halle'de
olanlara bakın. Maalesef, ırkçılık artık sedece aşırı sağcı problem
değil. Toplumumuzun her kesimini işlemiş durumda.
''Antrenmanlardan sonra hep eve, eşimin yanına
gittim''
Saldırı olayında evimden Kolasinac'ın evine doğru gidiyordum.
Kolasinac dışarıdaydı ve onunla konuştuk. Eşim yanımda oturuyordu.
saldırganlar ile 10-15 saniye yüz yüze geldi. Fotoğraf çektirmek
istediklerini zannettim. Sonra silahları olduğunu fark ettik.
Kolasinac'ın pahalı saatini fark ettiler ve ona saati vermesi için
bağırdılar. O da geri durmadı ve onlara saldırdı. Eşim ve Kolasinac
için endişelendim. Ona arabaya binmesini söyledim ve bindikten
sonra da arabayı sürdüm. Olaydan sonra birkaç hafta kötü
geçti. Antrenmanlara gittiğimde eşimi düşünüyordum. Evde tek başına
kalıyordu ve ben onun için endişelendim. Antrenmanlardan sonra hep
eve, eşimin yanına gittim.