Mesai dışı ölüm şehitlik sayılmaz
Abone olGörev için gittikleri Mekke'de şehit olan iki hemşirenin çocuklarına bir darbede devletten
Devlet, hac ziyareti yapan vatandaşlarımıza hizmet vermek için
Mekke’ye götürülen ve burada 5 Ocak 2006’da çöken otelin altında
kalarak görev şehidi olan iki hemşirenin çocuklarına "Maluliyet
Maaşı" bağlanması için yapılan başvuruyu inanılmaz bir gerekçeyle
reddetti.
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan Sağlık Bakanlığı aracılığıyla
ailelere gönderilen ret yazısında, hemşireler Şengül Uzuner ve
Handan Kurtuluş’un mesailerinin 16.00’da başladığı oysa ölüm
olayının saat 13.30-14.30 arasında olduğu belirtilerek "Ölümlerinde
görevlerinin neden ve etkisi bulunmadığından vazife malullüğü
hükümleri uygulanamaz" denildi.
"GÖREV ŞEHİDİ" DENMİŞTİ
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun ölümlerinin ardından
"Görev şehidi sayılırlar" dediği hemşirelerin aileleri çocuklara ve
dul kalan eşlere maluliyet maaşı bağlanması için Sağlık
Bakanlığı’na başvurdu. Hemşirelerden Uzuner’in eşi Arif Uzuner,
başvurusunda eşinin görev nedeniyle bulunduğu Mekke’de hayatını
kaybettiğini belirterek 6 yaşındaki oğlu Berat ve 10 yaşındaki kızı
Büşra’ya yasalar gereği maaş bağlanmasını istedi. Bir süre sonra
Uzuner’e Sağlık Bakanlığı’ndan bir zarf geldi. Zarfta bulunan
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Bakanlığa gönderdiği yazıyı okuyan
Uzuner, şoke oldu.
ERKEN ÖLMÜŞLER
Yazıda şöyle deniliyordu: "Hac organizasyonu
nedeniyle sağlık ekibinde görevli olarak gittikleri Suudi
Arabistan’da 13.30-14.30 saatleri arasında meydana gelen göçük
altında kalarak vefat eden ilgililerin ölümü olayı saat 16.00’da
başlayan nöbet görevleri başlamadan önce meydana geldiği, diğer bir
anlatımla "hemşire" olarak fiilen görev yaptıkları sırada meydana
gelmediği gibi, ölümlerinde görevlerinin neden ve etkisi de
bulunmadığından, haklarında 5434 Sayılı Yasanın vazife malullüğü
hükümlerinin uygulanmasına imkan bulunmadığına, karar
verilmiştir."
Uzuner’in eşi Arif Uzuner ve babası Mehmet Günel, karara sitem
ederek, "Bu ilgisizlik bizi çok üzdü. Onlar görev sırasında öldüler
hac için gitmemişlerdi. Eğer bir hakları varsa geride iki çocuğu
kaldı onlara haklarının verilmesi gerekir" dediler.
DİYANET SÖZ VERMİŞTİ Ölümlerini Hürriyet’in manşetten duyurduğu
hemşirelerin ailelerinin yaşadıkları, bununla da kalmadı. Aileler,
ölümün ardından devletten cenazelerin Türkiye’ye getirilmesini
istemişler, ancak bu istekleri reddedilmişti. Bunun üzerine aileler
en azından içimizden birer kişi Mekke’ye gidip definde orada
bulunsun ricasını yönelttiler. Ailelerin bu isteği de "Şeytan
taşlama döneminde kimseyi gönderemiyoruz" denilerek reddedildi.
Israrla çocuklarının mezarını görmek isteyen aileleri, Diyanet
İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, "Size söz veriyoruz mezarlarına
ziyaret için sizi ailece Mekke’ye götüreceğiz" diyerek ikna
etti.
Ölen hemşirelerimizden Uzuner’in babası Mehmet Günel, Diyanet’in
sözünü tutmadığını söyledi. Günel, şöyle konuştu:
4500 YTL ÖDEDİK "Bize ’Kabristanlarını ziyaret ettireceğiz, size de
umre yaptıracağız’ diye söz verdiler. Üzerinden aylar geçti bizi
çok oyaladılar. Ben her iki aile için neredeyse her gün telefon
etmek zorunda kaldım. Ben en azından şu çocuklar annemizin mezarı
nerede diye merak etmesinler istedim. Uğraşılarımın sonunda
götürdüler, ama çocuklardan para aldılar. Sadece iki kişiyi
ücretsiz götüreceklerini söylediler çocuklar ve kızımın eşi için
yaklaşık 4 bin 500 YTL verdik. Ölüm olayı 5 Ocak’ta gerçekleşti,
ama biz ancak dokuz ay sonra ekimde gidebildik; gerçekten
kırgınız."
YANLIŞ MEZAR GÖSTERDİLER Yoğun çabaların ardından Mekke’ye gitmeyi
başaran aileler burada da başka bir sürprizle karşılaştılar.
Diyanet yetkililerinin kendilerine "İşte hemşirelerimizin mezarı"
diyerek gösterdiği mezarların başka kişilere ait olduğu ortaya
çıktı. Aileler, hemşirelerin facia sırasında Mekke’de olan ve
cenazeye katılan arkadaşlarının çektiği fotoğraflar ve çizdikleri
krokiler sayesinde gerçek mezarları bulabildiler.
İlgisizlik bizi üzdü
Şehit hemşire Şengül Uzuner’in annesi Mesude Günel, kızının
mezarının uzakta olmasından duyduğu üzüntüyü anlatırken
gözyaşlarını tutamadı. Günel "Dayanmak çok zor, aylarca Diyanet
neden bizi kızımın mezarına götürmüyor diye gözyaşı döktüm. Bu
kadar ilgisiz olmaları çok üzdü bizi. Artık tek amacım torunlarımı
büyütmek" dedi.
Kaynak: www.hurriyet.com.tr