Meryl Streep'ten erkek egemenliğine sert eleştiri
Abone olOscar ödüllü ünlü sinema oyuncusu Meryl Streep sinema endüstrisinin hala erkeklerin egemenliğinde olmasının öfke uyandırdığını söyledi. 66 yaşındaki Streep, "Karar alma süreçlerine daha fazla kadının dahil edilmesi" çağrısında bulundu.
Oscar ödüllü ünlü sinema oyuncusu Meryl Streep sinema
endüstrisinin hala erkeklerin egemenliğinde olmasının öfke
uyandırdığını söyledi.
Bu akşam başlayan 59. Londra Film Festivali'nin açılış filmi olan Suffragette'te İngiltere'de kadınlara da oy hakkı verilmesi için yürütülen siyasi mücadeleye liderlik yapan Emmeline Pankhurst'ü canlandıran Streep, önceki saatlerde düzenlenen basın toplantısında "Karar alma süreçlerine daha fazla kadının dahil edilmesi" çağrısında bulundu.
Dünyanın pek çok yerindeki kurumlarda, "kadınların yönetime dahil edilmediğini" belirten Streep, "Yönetim kurulu masaya şöyle bir göz gezdirdiğinde, üyelerin yarısı kadın değilse, bu durumun doğru olmadığını düşünmezse, o zaman hiçbir ilerleme sağlanamaz" dedi.
Sinema sektörüne de değinen Meryl Streep, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki film oylama sitesi Rotten Tomatoes'da çok büyük çoğunluğun erkeklerden oluştuğunu; New York Film Eleştirmenleri Çevresi'nde de sadece iki kadın eleştirmene karşılık, 37 erkek eleştirmen bulunduğunu söyledi.
19 kez Oscar ödüllerine aday gösterilen, 3 kez de ödül kazanan
66 yaşındaki Meryl Streep, "Bu durum çok sinir bozucu. Zira
insanlar bunu bilgelik olarak kabulleniyor. Hakkaniyetli bir durum
değil; bizim de dahil olmamız gerekli" dedi.
Meryl Streep yakınlarda verdiği bir mülakatta kendisini "feminist" olarak nitelemeye yanaşmaması ile ilgili bir soruyu da yanıtladı.
Streep, "Bu filmde bir ifade geçiyor; 'Laf değil, iş' diye... Benim için de aynı ifade söz konusu. Yaşamımda yaptıklarım, bir insan olarak ne olduğumu gösterir. Onunla uğraşın, sözcüklerle değil" şeklinde konuştu.
'Köle olacağıma isyancı olurum'
İngiltere Parlamentosu'nun ilk kez bir İngiliz sinema yapımına çekim olanağı tanıdığı Suffragette filminin tanıtımı amacıyla hazırlanan tişörtler ise Atlas Okyanusu'nun iki yakasında tartışma uyandırdı.
Filmin oyuncuları Meryl Streep, Carey Mulligan, Romola Garai and Anne-Marie Duff'ın Time Out dergisinin çekimleri için giydikleri tişörtlerde yazılı, Suffragette hareketinin lideri Emmeline Pankhurst'ün 1913'de kadınlara oy hakkı verilmesini talep eden konuşmasından alınma "Köle olacağıma isyancı olurum" sözleri tartışma yarattı.
Kimi çevreler, tişörtlerdeki "köle" sözcüğünün tarihi anlamının
gözardı edilmiş olduğunu belirterek köleliğin bir seçimmiş gibi
gösterilmesinden ve beyaz olmayan kadınların harekete katkılarının
yansıtılmamasından yakındı.
Basın toplantısında, özellikle Twitter'da yayılan tişört
eleştirilerini yanıtlayan senaryo yazarı Abi Morgan, "Bu olumsuz
çağrışımlar, filmin gerçek ve samimi amacı olan, tüm dünyada bütün
kadınlar için eşitlik sağlanması hedefini gölgelerse, yazık olur.
Benim için bu anlatı çok önemli. Ama tartışmalar da önem taşıyor ve
yapılması gerekir" dedi.
Kırmızı halıda protesto
Akşam saatlerindeki prömiyer sırasında ise art arda ünlü sinema oyuncuları sinema salonuna girerken, bir ara kırmızı halı üzerinde feminist göstericiler eylem düzenledi.
Üzerlerindeki "Her hafta iki kadın öldürülüyor", "Ölü kadınlar oy veremez" gibi sloganlar yazılı giysileriyle dikkat çeken Sisters Uncut hareketinden göstericiler, bir yanda filmin oyuncuları mülakat vermekteyken, kırmızı halı üzerine uzanarak seslerini duyurdular.